Kaygı (Anksiyete) Bozukluğu
Toplumun en az %18’inde görülen kaygı (anksiyete), kişinin vücudunda veya çevresindeki uyaranları tehdit ve tehlike olarak yorumlamasından kaynaklanan sürekli korku, endişe, gerginlik ve sıkıntı belirtilerini yaşamasıdır. Kişiler bu olay ya da durumdan kaçınma davranışlarını sergilerler. Normal kaygıdan farkı aşırı ve sürekli olması, baş edememe ve günlük işlevselliğin etkilenmesidir. Anksiyete belirtilerine bakacak olursak:
-Gergin, kaygılı, sıkıntılı hissetmek
-Yüksek kalp atışı
-Nefes almakta zorluk çekme
-Konsantre olamama
-Hatırlamakta zorlanma
-Çevreden kaçmak isteme
-Üzüntülü durumlara yoğunlaşamama
-Çabuk ve kolay yorulma
-Uykusuzluk çekme
-Ellerde titreme
-Terleme
-Gelecek için aşırı endişe duyma
Kaygının (anksiyetenin) süresi, sıklığı ve şiddeti değişkenlik gösterebilmektedir. Aniden ve kendiliğinden ortaya çıkan kısa süreli, yoğun kaygıya “panik atak” adı verilmektedir. Panik atakta kişi bedensel duyumlarına fazla ilgi göstermeye başlar. Örnek verecek olursak bir kalp çarpıntısını kişi kalp krizi olarak yorumlayabilmektedir. Özel durumlar ya da nesnelerle karşılaşılması durumunda ortaya çıkan kaygı ise “fobi” veya “durumsal anksiyete” olarak adlandırılır.
Günlük yaşamda çay, kahve, kola gibi kafein içeren yiyecekler ve içeceklerden uzak durularak, düzenli beslenilerek, doğru uyuma rutini geliştirilerek ve egzersiz yapılarak anksiyetenizi yönteme imkanınız vardır.
