• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • Manisa 23 °C
  • İzmir 23 °C
  • Bayan Eleman Aranıyor
  • Akhisar Enza Home Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Halikarnass Restaurant’ta Cuma ve Cumartesi canlı müzik keyfi
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Anadolu’nun esmeri, kendisini bir ABD zencisi yerine koyar mı?

İdil Tütüncü Aydar

Anadolu’nun esmeri, kendisini bir ABD zencisi yerine koyar mı?

Avrupa Parlementosu’nun Gazze oturumunda İsveç’li parlementer Abir Al- Sahlani’nin Gazze ile ilgili sözleri sırasında sarfettiği, ‘İnsan haklarının ten rengi var.Renginiz koyulaştıkça haklarınız azalıyor.’ SözlerininFilistin Meselesi’ni sulandırması bir yana, bu sözler, uzunca bir süredir toplumsal olarak bir zenci-beyaz iç çatışması içinde olan Abd’de, halihazırdaki Biden Hükümeti’nce bir çare olarak türetilen,‘Medya aracılığıyla zenci-beyaz algısını yeniden inşa etme’ amaçlı algı yönetiminin, Avrupa medya ve siyasetinde ne kadar kanıksandığını bizlere gösteriyor. İşin daha da üzücü yanı, ülkemizde yayın yapan başta CNNTürk olmak üzere, Ntv, HaberTürk, Wow (Fox), Halk Tv ve Tele1 gibi televizyon kanalları aynı akımdan muzdarip.

Her iletişim fakültesi öğrencisinin bildiği ve haber denince akla gelen bir tanım olan ‘Gerçeğin yeniden inşası’, aslında o haberin bir öznesi durumunda olan kimi siyasetçiler tarafından siyasi ilişkilere uyarlanınca, herşey birbirine karışarak bir kördüğümü oluşturuyor. Buna Türk dizi ve sinema sektörünün yapımcılarıyla içiçe geçmiş ilişkilerine sahip medya patronlarını da eklediğinizde, yazımın başlığına konu olan Abd icadı siyah-beyaz algı yönetimi, medyadan topluma ve hatta Türk dizileriyle birlikte toplumlarda bir sarmal gibi yayılıyor. Bir Zuckenberg medyası diyebileceğimiz, görsellik yönü ön planda olan Instagram gibi sosyal medya platformlarını da içine alarak genel olarak ifade edebiliriz ki insanoğlu artık iki ırka ırka ayrılıyor. Beyazlar ve kara derililer. İsveç’li sayın parlementerin ifadesi ile de koyu renk derili olan insanlar, renklere göre yaratılan bu hak rekabetinde, 1-0 geride yer alıyor.

Oysaki milletten kopuk medya ve siyasetin içinde bulunmaktan büyük keyif aldığı bu algı yönetimi oyunu, gerçeklerle bağdaşmıyor. Siz Türkiye’de derisinin rengine göre bir ayrıma tabi tutulan bir insana hiç rastladınız mı? Başka bir şekilde bölemeyecekleri bir ülkeyi siyah-beyaz bir diğer ifadeyle batılı ve doğulu olarak medya aracılığıyla bölmenin, kendileri dışında kimseye bir faydası var mı? Milli güvenlik belgesinde medyanın yönetimi konusunun yer alıp almayacağı o belgeyi hazırlayanların bir konusu iken, İstanbul medyasının yürüttüğü siyah-beyaz algı yönetiminin Abd yürütülenin bir kopyası olduğunu rahatlıkla ifade edebiliriz. Peki, bizim öyle bir geçmişimiz var mı?Hayır, yok.O zaman siz kimin temsilcisisiniz, siyah-beyaz medya? Derslerden hepimizin hatırında kalan bir bilgiyle, insanoğlunun siyah-beyaz ve sarı derili olduğumuz gerçeğini, küresel olarak bir akıma evriltip medya aracılığıyla toplumları yönetirken,  aynı ailede hem esmer hem de beyaz tenli insanların bulunabileceğini hiç aklınıza getiriyor musunuz? Siz, biçimlendirdiğiniz medya oyuncularıyla kendi ülkenizde neye yol açtığınızın farkında mısınız?  Hatırlatırım size, burası Anadolu.Tarlada güneşin altında çok uzun süre kalmaktan kaynaklanıp artık kuşaktan kuşağa geçerek yerleşen bir Anadolu esmerliğinin, Abd’deki zenci-beyaz tartışmasıyla uzaktan yakından bir ilgisi yoktur.

Milletten kopuk olan konularınızı kapsayan dizilerin başka ülkelerde izleniyor olması ve dizi ihracatıyla övünmeniz, hayal dünyanızın gerçeğe dönüştüğü anlamına gelmez. Siyasetçisi ve diplomasisiyle varolamayan bir devlet, diziyle, çizgi filmle ya da medyadaki yalan haberleriyle varolur. Ve bu mantıkla üretilen dizilerle siz olsa olsa ülkemizi ancak alet olduğunuz algı yönetimi kapsamında tanıtırsınız.

Bu yazı toplam 462 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.