• BIST 9935.96
  • Altın 2959.844
  • Dolar 34.6251
  • Euro 36.7015
  • Manisa 10 °C
  • İzmir 14 °C
  • Has Evrensel Özel Güvenlik Eğitim Kurumunda
  • Kiralık Tarla
  • Bay Eleman Aranıyor
  • Yeni Yöntem Ücretsiz Bursluluk Sınavı Başvuruları Başladı
  • Bay-Bayan Vasıfsız İşçi Aranıyor
  • Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi Kursları
  • Akhisar Kadınlar Matinesi
  • Psikolojik Danışman/Rehber Öğretmen Aranıyor
  • 3 Vardiya Çalışacak Bay ve Bayan Aranıyor
  • Gece Bekçisi Aranıyor
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Alkol kullanım bozukluğu

Aslı Güngör

Alkol kullanım bozukluğu

Alkol kullanım bozukluğu, Hipokrat’tan başlayıp birçok hekimin alkolün insan sağlığına zararından bahsettiği çok eski bir konudur. Fakat hastalık olarak değerlendirilmesi 150 yıl öncesine dayanmaktadır.

Bağımlılık tanımı ilk kez alkol bağımlılığı için kullanılmıştır. Bağımlılığın temel belirleyicisi olan alkol almak için yoğun isteğin olması, her zaman alkol alma isteğinden, karşı koyulamaz bir alkol alma isteğine kadar değişebilir. İçme davranışındaki kontrol kaybı, alkolün kötüye ya da zararlı kullanılması ile alkol bağımlılığı arasındaki sınırın oluşmasını sağlar. Alkol bağımlılığı ruhsal ve kronik hastalıklar sınıfında yer almaktadır. Dünya Sağlık Örgütü; ‘’uzun süre alışılmışın dışında alkol alan, alkole bağlı olarak ruhsal, bedensel, toplumsal sağlığı bozulan, buna karşın durumunu değerlendiremeyen, değerlendirse bile alkol alma isteğini durduramayan, sağaltıma gereksinimi olan bir hasta’’ şeklinde alkol bağımlılığını tanımlamaktadır. Bireyin alkol kullanımı iş ve aile uyumuna, çevresine ve sağlığına zarar veriyorsa bir bağımlılık sayılmaktadır. Alkol bağımlılığına hem psikososyal hem de genetik faktörler neden olmaktadır.

Alkol bağımlılığı bireyin ruh sağlığını, beden sağlığını, aile yaşantısını ve çevresine olan uyumunu bozan bir hastalıktır. Öz kıyım, suça yönelme, ekonomik problemler, sağlık problemleri, trafik kazaları, aile sorunları ve ailenin dağılması, sosyal çevrenin bozulması gibi birçok sorunu içinde barındırır. Fakat her içki içene hasta demek doğru bir yargı olmaz. Eğer birey alkol üzerindeki içme kontrolünü yitirirse bu alkol bağımlılığına girer ve bu özellik bize normal içen ve alkol kullanım bozukluğu olan bireyi saptamamıza yardım eder. Bazı alkol kullananlar her gün içmeseler bile, içtiklerinde aşırı içmeleri, kendilerine ve başka kişilere zarar vermeleri ve içki içme nöbetleri olan bireyler de olabilir. Bu durumda bu bireylere alkol bağımlılığı veya alkol kötüye kullanımı tanısı koyulabilir.

Alkol kullanan kişilerde bazı değişen davranışlar gözlemlenmektedir. Bunlar: halsizlik, baş ağrısı, yorgunluk, uykunun azalması, yüksek tansiyon, depresyon, ishal, unutkanlık, karnın ve midenin ağrıması, sinirlilik, gerginlik gibi. Kişinin kendini kaybedercesine içmesi, yapması gereken işlerini yapmaması, boş vakitlerinde alkol kullanması, arkadaşlarının çok fazla içmesi, fazla yemek yememesi gibi durumların olması alkol kullanımının tehlikeli boyutlarda olduğunu gösterir. Uzun süreli kullanımda beyin hasarları, siroz, titreme, içe kapanıklık, kramplar ve birçok hastalık ortaya çıkarken fazla dozda kullanılması kazaya uğramaya neden olur. Alkol tüketiminin fazla olması bireylerin beyinlerinin ve birçok vücut organlarının zarar görmesine neden olmaktadır. Beyinde en çok zarar gören bölgeler yüksek beyin fonksiyonlarımızdan sorumlu olan serebral korteks, hafıza ve öğrenme için gerekli olan hipokampus ve hareket koordinasyonumuzu sağlayan serebellumdur. Aynı zamanda fazla ve uzun süreli alkol tüketimi sosyal ve mesleki alanda bozulmalar yaratıp, işlevselliğin düşmesine neden olmaktadır.

Bu yazı toplam 4029 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.