Kervan Saraydaki Keramet
Şeyh İsa hazretleri on dervişiyle, kayseri den Akhisar a dönerlerken. Akşamüstü bir kervan saraya konaklamak için giderler, o kervansarayda da konaklamak için, anadolunun ve dünyanın değişik yerlerinden gelen, tüccar ve bezirgânlarla dolu, yani kervansarayın müşterisinin hemen hemen hepsi zengin insanlarmış, bunlardan biri garip dervişleri görünce, alaylı bir şakide, hey millet bakın kimler geliyor, şu gelenleri görüyor musunuz, bunlar pilav düşmanlarıdır, pilav düşmanları geliyor der. Alaylı bir şekilde kahkaha atar. Dervişler Şeyh İsa hazretleri hiç aldırış etmeden kervansaraya girip görevlilerin kendilerine gösterdikleri yere konarlar. Şeyh hazretleri dervişleriyle akşam yatsı namazlarını kıldıktan sonra, bir müddet sohbet eder, daha sonra günlük zikir ve rabıtalarını yapar ve yatarlar. Kervansaraydaki diğer müşterilerde yatıp uyurlar. Gecenin sessizliği her tarafı kaplar. Herkes derin uykulara dalar. Birden tüccarlardan biri avazı çıktıkça bağırır, Sultanım medet, medet der, bu sesi duyan diğer bezirgânlar tüccarlar, bağıran arkadaşının başucuna giderler, ne oldu hayırdır, nedir bu halin ter içinde kalmışsın, adam yatağından kalkar oturur biraz su içirirler kendine gelir ve anlatmaya başlar. Ben uykuya dalar dalmaz, rüyamda akşam dalga geçip alay ettiğim, pilav düşmanı dediğim şeyhi gördüm, beni kucaklayıp çok yükseklere sanki arşa çıkarttı, tutacak bir yer bulup bana buraya yapış dedi, bede yapışıp askıda kaldım, nerdeyse düşüp param parça olacaktım. Şeyh hazretleri karşıma geçip durdu, ey adam sen bir daha benim dervişlerimle dalga geçerimsin dedi, bende aman medet sultanım tövbe ettim bir daha, değil dervişlerle hiçbir Allahın kuluyla alay etmem dedim. Ve Şeyh hazretleri beni kucaklayıp indirdi. Rüyayı gören tüccar ve diğer tüccarlar bezirgânlar, kalkar abdest alırlar, Şeyh hazretlerinin yanına varırla elini tutup tövbe ederler, birer ikişer gelip zikir halkasına katılırlar, o gece tam kırk tüccar bezirgân Şeyh İsa hazretlerin tarikatına girip mürüdü olurlar ve şeyh hazretlerinin sohbetinde mest olurla. Ertesi günde Şeyh hazretlerin bırakmazlar büyük ziyafetler verirler. Şeyh hazretlerine palanlı bir beygir hediye ederler. Zaten Şeyh Kasım hazretlerinin Şeyh İsa hazretlerine hediye ettiği kır at, hep dervişlerin eşyaları taşıdığı için Şeyh hazretleri çoğu zaman yayan yürürdü. Böylelikle daha rahat olacaklardı. Hakkın yardımı yetişti. Akhisar’a doğru yola koyuldular. İnşallah Devamı bir sonraki yazımızda, selam ve saygılarımla.
