• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • Manisa 21 °C
  • İzmir 22 °C
  • Bayan Eleman Aranıyor
  • Akhisar Enza Home Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Halikarnass Restaurant’ta Cuma ve Cumartesi canlı müzik keyfi
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Sokak Hayvanları ve Sorumluluk

Orhan Yavuz Ejder

Sokak Hayvanları ve Sorumluluk

Belediye başkanları bir şehrin hem emiri hem de eminidir.Dicle kıyısında bir kurt bir kuzuyu parçalayıp yese, sorumlusu, ben Ömer’im.  Bu söz Hazreti Ömer ( radiyallahuanh) a ait.

Aynı sözü halife Ömer bin Abdülaziz hazretleri de söylemiş ve uygulamışlar.

                Sokak hayvanları

Dünyada İnsanoğlu yaşadığı günden bu güne kadar, hayvanlarda vardı ve bu hayvanlar insanoğlunun hizmetine verilmiş insanlarda onlardan menfaat sağlamışlardır.

Hayvanat iki bölüme ayrılır.

1.   Yaban hayvanları

2.   Evcil hayvanlar

3.   (SOKAK HAYVANI DİYE BİR ŞEY YOK.)    

 1 Yaban hayvanlar tabiatta doğal ortamda ekoloji denge içinde kendi hayatını serbestçe yaşarlar.

2. Evcil hayvanlarda her hayvanın sahibi olur ve sahipleri tarafında bakılırlar. Adı üzerinde evcil havan denilmiş.

Evcil hayvanlar kendi başlarına hayatlarını yaşamlarını sürdürme imkânına sahip değildir. Koyun keçi sığır deve manda at eşek bu tip havanları muhakkak bir çoban tarafında bakılması lazım çobansızız sahipsiz olamaz.  

Kedi köpek tavuk ördek hindi bu hayvanlarda sahipleri tarafında bakılırlar. Bir kediyi köpeği sokaklara sal bu havanlar yalnız başlarına yaşamını sürdüremez, muhakkak insanlar tarafında bakılması gerekiyor.   

 Zaten dünya literatüründe de iki gurup hayvan var

1.   Yaban hayvanları.

2.    Evcil hayvanlar, Sokak hayvanı diye bir şey yok.

 Bir şehirde eğer sokak insanı ve sokak hayvanı varsa o ülke o şehir o belde gerçek anlamda medeni değildir. İnsan hakları çok önemlidir amma’ Hayvan hakları daha da önemlidir, insan kendi kendini idare edebilir amma hayvan kendi kendini idare edemez evcil hayvanların muhakkak sahibi olması gerekir.

 Medeniyet nedir, İnsanlara hayvanlara tabiata çevreye denize nehirlere her şeyi kendi doğal mecrasında kullanmak, hiç birinin hakkına tecavüz etmemektir. Dünyanın fıtri dengesini bozmamaktır.

Şehirler beldeler insanoğlunun yaşam yerleridir, insanların rahat yaşamaları için dizayn edilir.

 

Bizim çocukluğumuzda köpeklerimiz vardı onlara kendi bahçemizde çok güzel bakardık.

 Bir gün komşunun biri bana tokat attı bende ağlayarak babamın yanına geldim durumu anlattım, Babam sen bir yaramazlık yapmışsın o da sana tokat atmış bir daha yaramazlık yapma dedi.

 Başka bir gün kapının önünde duran köpeğimize komşunun biri taş attı, durumu Babama anlattım Babam hiddetli bir şekilde o komşunun yakasında tuttu sen Allahtan korkmuyorsun suçsuz günahsız duran köpeğime taş atmışsın dedi, bakın çocuğunu dövdü kavga yok köpeğine taş attığından dolayı kavga ediyor. Bizim Anadolu insanımızın durumu bu idi. Baktığı hayvanına böyle sahip çıkardı.

Kimse hayvan haklarıyla ilgili bize öğüt vermesin, hayvan haklarını insan haklarından daha çok önem veren Yüce İslam dinine ve iyi bir tarihi geçmişe sahibiz.     .

 Köpek te kedide sevimli ve faydalı hayvanlardır bu güzel havanların yerleri başıboş sokaklar değil sahiplerinin yanıdır. Sokak havanı ve sokak insanı olmamalı. Son bir yıl içinde dünyanın medeni saydığımız ülkeleri şehirlerini gezdim, bu şehirlerde tek bir sokak hayvanı yoktu, nereleri gezdim.

1 . Paris’te dört gün yaya olarak sokaklarında gezdim tek bir sokak hayvanı yoktu, amma maalesef sokak İnsanı çoktu.

2.Berlin, Kölün, Duseldof, Hanofer, ve yaklaşık kırk elli Almanya’nın beldelerini gezdim sokakta tek bir sahipsiz havanı yoktu. Dünyada en çok köpeği seven ve besleyen Almanlardır sokakları bırakın kırda bile köpek dışkısını göremezsiniz.

3.  Bürüksel ve Belçika’nın yirmiye yakın köy kasabalarını gezdim, sokak hayvanı yok.

 4.Hollanda başta Amsterdam,  Rotardam, Mastirik,   ve yirmi kadar beldesini gezdim buralarda da sokak hayvanı yoktu.

 5 Sudi Arabistan, Mekke-i mükerreme, Medine-i münevvere, Cidde, Tayıf ve yirmiye yakın başka beldelerini gezdim sokaklarda tek bir havana rastlamadım, çünkü yok.

 Bu saydığım yerlerde sokak ve caddelerinde hiç köpek dışkısını da görmedim. Bizim yöneticiler genelde batı medeniyetini ve kanunlarını örnek alıp kullanıyorlar, acaba bu sokak hayvanları konusunda neden Batı medeniyetini örnek almıyorlar? Bulunduğum şehir yüz seksen nüfusa sahip, gece köpek sesleri gündüz kaldırımda yatan köpekler cadde ve sokaklar köpek dışkılarıyla dolu bir şehir, acaba bu şehirlerde ayağına köpek kakası bulaşmayan var mı?

 Acaba bu şehirlerde yaşayan insanların kaç kişisi bu kuruyup toz olan köpek dışkılarını teneffüs ediyor?   Dışkı ve kılların insanlarda ne derece sağlık sorunlarına sebebiyet veriyor, bu nu tıp insanlarımız devamlı açıklıyor.

Başıboş bu hayvanlara araba çarpıyor eziliyor sakat kalıyor, aç susuz bakımsız kalıyor, bunların sorumluluk ve vebalı kimlerin boyunda kalıyor? 

  Belediye başkanlar bir şehrin emiri ve eminidir, bu sokak havanları meselesini hal etmek vazifeleridir. Bakıyorum sokaklarda köpek kediden geçilmiyor ve belde başkanlarına yaldızlı yaldızlı başarı plaketleri veriliyor.  Bir Belediye Başkan’ı ağzı var dil bilmeyen masum sokak havanları meselesini hal etmemişse acaba neyi hal etmişte başarı belgeleri veriliyor.

Bu sokak havanları problemin çözülmesi için vatandaş hangi mercie müracaat ediyorsa hep kaçamak cevaplar alınıyor, hem merkezi hükümet hem de partisi ne olursa olsun Belediye başkanları hep ipe un seriyorlar, sorumluk alıp elini taşın altına koyan yok, merkezi yönetimde belediyelerde aynı durumda. Bu sorumsuzluk insanlarımızın ve hayvanlarımızın ölmelerine sakat kalmalarına hasta olmalarına sebebiyet veriyor, amma maalesef elini taşın altına koyan idarecilerimiz şehri eminlerimiz ortada yoklar.

Bir yanda, Dicle’nin kıyısındaki kurdun kuzunun vebalini üstüne alan Ömer bin Abdülaziz hazretleri. Diğer yanda, Şehrinde binlerce başıboş gezen havan meselesini çözemeyen emir ve amirlerimiz.  Yazlıkçılar birer köpek alıp getiriyorlar iki üç ay onları sevip bakıyorlar ondan sonra sokağa salıp gidiyorlar, bunlar mı hayvan ser?

 Küçükken hayvanı alıp bakıyor hevesi geçince sokağa salıyorlar bunar mı hayvan sever? Köpeğin tasmasında tutup gezdirip sokağın içinde kakasını yaptırıp evine giden mi çevreci hayvan sever? Bu sokak havanların çoğalmasının tek sebebi bu tip havan seven,   aslında havan düşmanı olan insanlardır.

 Oh ne güzel çevreye hayvanları salın sahip çıkmayın Belediye yeklileri bir havanı barınağa götürünce de kıyametleri koparın, bir iki medyadan da boy gösterin işte oldubitti, hem suçlu hem de güçlü. Seksen beş milyon insanımızın kaderini geleceğini bunlara mı bırakacağız.

 Her kasap lokanta dönercinin kapısı önünde üç beş köpek yatıyor durmadan uyuzlu yerlerini kaşıyorlar kılları tozlar bu besinlere siniyor, Tarım Müdürlükleri nerde? Bakan yok akıllarına bile gelmiyor aşçının yamağın kepine tırnağına bakıyor da eşikte yatan uyuz köpeği nedense görmüyorlar. 

Biz vatandaş olarak bunları görüp kendimize toplum adına dert ediniyoruz, o okkalı maaşları cebine indiren merkezden köyüne kadar olan idareciler memurlar görevliler, eğer bunları dert edinip ilgilenmiyorlarsa bu zarar gören havanlarında insanlarında günahları vebaları onların boynunadır.

   Osmanlı devletinin son zamanlarında, bir kazaskere sormuşlar azizim sizin nede şalvarınızın dizi ile sarığınızın ön taraf çabuk eskiyor yıpranıyor.

Kazasker bak efendi biri bir iş için bize gelince onu dinleriz elimizi sarığımızın ön tarafına vurdururuz aman efendim emriniz baş üstüne deriz adam göndeririz, ama işini görmeyiz. Birkaç gün sonra aynı adam bize gelir efendim müşkülüm hal olmamış der, ben o zaman elimi hızlıca dizime vururum ey vah nasıl unuttuk tüh deriz, onu için şalvarımın dizi ile sağrımın ön tarafı eskiyor der.

İş ortada amma netice yok. Bir yetkiyi alan o yetkinin sorumluluğunu hakça adaletçe yerine getirmek zorundadır, bunu hesabı hem bu dünyada var hem de ruzi mahşerde sorulur. Yukarda saydığım şehir cadde ve sokaklarının fotoğraflarda aşağıda bakabilirsiniz.

Yazan: Orhan Yavuz Ejder Akhisar Manisa.

a--(1)-481.jpga--(2)-486.jpga--(3)-376.jpga--(4)-319.jpga--(5)-237.jpga--(6)-192.jpga--(7)-155.jpga--(8)-122.jpga--(9)-088.jpga--(10)-066.jpga--(10)-066.jpg

a--(11)-032.jpga--(12)-020.jpga--(13)-017.jpga--(14)-012.jpg

 

 

Bu yazı toplam 1181 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.