• BIST 10214.17
  • Altın 2456.319
  • Dolar 32.1904
  • Euro 35.0373
  • Manisa 23 °C
  • İzmir 20 °C
  • Karabulut Şirketler Grubundan  Duyurulur
  • KEY Performans Öğretmen Alımı
  • Bay-Bayan Üretim Personeli Alımı
  • 19 Mayıs Bayramı Programı Belli Oldu
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pide ve Lahmacun Ustası Aranıyor
  • Erkek Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Bayan Şarküteri Görevlileri Aranıyor
  • Hat Süpervizörü Aranıyor
  • Bay Bayan Deneyimli Aşçı Yardımcısı Komi ve Izgaracı Aranıyor
  • Aşçı ve Aşçı Yardımcısı Garson Aranıyor
  • Öğretmen ve Öğretmen Yardımcıları Alınacaktır
  • Salihli Köfteci Ramiz Şubesinde Çalışacak Personel Aranıyor
  • Türkiye Geneli Deneme Sınavı Akhisar’da KEY Performans’ta
  • Deniz Anaokuluna Çalışma Arkadaşları Aranıyor
  • Argon Kaynakçıları Alınacaktır
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Hayatta Başarılı Olmanın En Temel Yolu

Halil Erdost

Hayatta Başarılı Olmanın En Temel Yolu

            Biliyor musunuz, bilmem. Yaradan’ın tüm insanlara eşit olarak dağıttığı tek şey nedir? Veya şöyle sorayım:

Geçtiğinde geri getirilmesi mümkün olmayan tek şey nedir?

            Her iki sorunun da doğru yanıtı zamandır. Bir gün bütün insanlara  24 saattir. Bir hafta 7 gün, bir yıl 365 gün 6 saattir.

Zaman akıp gitmektedir, geri getirilmesi de kesinlikle mümkün değildir. Aynı an, iki defa yaşanamaz. Başarılı insanlar, zamanı iyi değerlendirenlerdir; zamanı öldürenler değil.

Başarılı insan bugünün işini yarına bırakmayandır. Başarısız ise hep, yarın yaparım, diyendir. 1983 yılı Şubat ayında bir Alman vatandaşı ile yaptığım görüşmede, yapmamız gereken bir iş için “Yarın yaparız demiştim.” Hemen itiraz etti. “Bir yılın içinde 365 tane yarın var. Hangi yarın?” dedi ve ekledi: “Benim için yarın yoktur. Benim için saptanmış an vardır.  Yarın demem; 22 Şubat 1983 günü saat 14.00 derim.” Zamanı kullanma konusunda çok titiz davranıyordu. Söz verdiğim zamanda bulunmam gereken yerde bulunmadım mı veya yapmam gerekeni yapmadım mı müthiş sinirlenirdi. Anladım ki başarılı olmalarının  temelinde bu yatıyor.  Bu nedenle günümüzde zaman planlaması yapmak ve zamanı yönetmek çok önemli bir hale gelmiştir. Zamanın planlanmasında ilk adım, önceliklerin belirlenmesidir. Çünkü hayat yapmak zorunda olduğumuz eylemler ile yapmak istediğmiz eylemlerden oluşur.

            Bunlardan hangisine daha çok zaman ayırmalıyım? Yapmak zorunda olduklarıma mı, yapmak istediklerime mi? Elbette yapmak zorunda olduklarıma (yemek, içmek gibi, uyumak, dinlenmek gibi) belli bir zaman ayırmalıyım. Ya yapmak istediklerim (çalışmak, üretmek, eğlenmek, sosyal etkinliklere katılmak, gezmek, arkadaşlarla sohbet etmek, mesajlaşmak vs) bunlara ne kadar zaman ayırmalıyım?

            Bu soruya cevap verebilmek için yine kendimize bazı sorular sormalıyız;

Amacım ne? Ne olmak istiyorum?

Bu amacımı gerçekleştirmek için ne yapmam gerekir?

Bu amacım için nelerden, ne kadar fedakarlık etmeliyim?

Bu sorulara verilen cevap doğrultusunda amacını belirleyen, bu amacı gerçekleştirmek için ne yapması gerektiğini bilen kişi hayatının önceliklerini saptamış olur. Bu öncelikler doğrultusunda zamanını planlayan ve bu plana uygun olarak zamanını yöneten kişi görecektir ki zaman her şeyi yapmaya yeterlidir. Zaman yetmiyor diye bir şey yoktur.

Zamanım yetmiyor diyenler, zamanı verimli kullananlar değil, zamanı öldürenlerdir.

            Elbette kişi kendine göre bir zaman planlaması yapmalıdır. Önceliklerine

göre eylemlerine ayıracağı zamanlar farklı olabilir. Fakat 24 saatlik bir günü en basit şekliyle:

            7 saat uyku

            2 saat yemek

            1 saat öz bakım ve giyinme

            2 saat ulaşım

            8 saat verimli çalışma

            2 saat çalışma arası dinlenme

            2 saat eğlence, hobiler şeklinde planlasa ve buna uysa her halde zamanını en iyi biçimde yönetmiş ve hedeflerini gerçekleştirmiş olur.  Hedeflerini gerçekleştirenler hem kendilerine hem de çevrelerine yararlı olurlar ki bana göre işte mutluluk budur.

            Hani Nazım Hikmet “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin?” diye soruyor ya ressam Abidin Dino’ya.

            Mutluluk çalışmaktır, üretmektir, yararlı olmaktır.  İnanıyorum bunların resmi yapılabilir.

Bu yazı toplam 2444 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.