• BIST 9915.62
  • Altın 2440.177
  • Dolar 32.4575
  • Euro 34.7559
  • Manisa 12 °C
  • İzmir 13 °C
  • Bayan Eleman Aranıyor
  • Akhisar Enza Home Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Halikarnass Restaurant’ta Cuma ve Cumartesi canlı müzik keyfi
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

NEDEN ATATÜRK ve ATATÜRKÇÜLÜK?

Halil Erdost

NEDEN ATATÜRK ve ATATÜRKÇÜLÜK?

Özellikle ulusal bayram günlerinde ve 10 Kasım’larda Anıtkabir’i milyonlarca insanın ziyaret etmesi ve Atatürk’e duyulan hürmet,şükran ve özlemlerini iletmesi nedendir?

Onunla aynı dönemlerde yaşayan ve kendi ulusları tarafından sayılan sevilen liderler olan (Rusların Lenin’i, Stalin’i ; İtalyanların Mussolini’si ; Almanların Hitler’i ; Çinlilerin Mao’su vb.) ama daha sonra saygınlıklarını yitiren liderlere karşın Atatürk’ün bu ulus tarafından bu kadar çok sevilmesinin nedeni nedir?

İngiliz, Fransız , İtalyan ve onların maşaları durumunda olan Yunan ve Ermenilere karşı kazanılan milli mücadelenin (16 Eylül 1919-9 Eylül 1922) ve bu mücadelede en etkin ve yetkin otorite olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun (23 Nisan 1920) üzerinden yüz yılı aşkın bir sürenin geçmesine ve iki bin yıllık devletimizin cumhuriyetle taçlandırılmasından (29 Ekim 1923) yüz yıl geçmiş olmasına ve bu süre içerisinde onun yaptıklarını sindiremediklerinden onu unutturmak için bıkmadan, usanmadan en hafif tabirle yalan söylemeye devam edenlerin gayretlerine rağmen onun bu milletin gönlüne kurduğu tahttan indirilememesi neyin sonucudur?

Bu sorulara cevap verebilmek için cumhuriyetten önceki devletimizin (Osmanlı Devleti 1299-1922) son yıllarındaki durumuna ve cumhuriyetle birlikte ve hatta zafere inanmışlığın da bir göstergesi olmak üzere milli mücadele döneminde alınan kararlar, yapılan uygulamalar ve sonuçlarına bakmak gerekir.

Osmanlı Devleti 1. Dünya Harbi’nden (1914-1918) yeni çıkmış, Süveyş Kanalı’nden Kafkasya’ya; Galiçya’dan Çanakkale’den Irak’a kadar bir çok cephede yüz binlerce canını ve milyonlarca kilometrekare toprağını kaybetmiştir.

Geriye kalan topraklarımızın üzerinde yaşayan halkın hemen yaklaşık %75 i Türk, %25 i başta Rumlar olmak üzere azınlıklardan oluşuyordu. Türk nüfusun okuma yazma bilenlerin oranı %10 civarındaydı. %90 ı okuma yazma bilmiyordu. Zaten çok az olan imalat sektöründeki sermaye ve çalışanların sadece %15 i Türklere aitti. Sermayenin %50 si ve çalışanların %60 ı Rum asıllı Osmanlı vatandaşlarının ellerindeydi. Demir yolları, deniz yolları, limanlar, gemicilik işletmeleri, haberleşme hizmetlerinin %90 ı imtiyazlı yabancı şirketlerin ellerindeydi. Özellikle tarımsal ham madde (pamuk,tütün,zeytin vb) olarak kullanılan ürünlerin üretildiği topraklar başta Ege bölgesi olmak üzere yabancıların ve onların iş birlikçilerinin elindeydi. Türk halkının %77 si tarımda çalışıyordu. Halkın girişimcilik deneyimi, sermaye birikimi, endüstriyel üretime dönük bilgisi yok denecek kadar azdı. Demir, çelik, şeker, kağıt, kumaş üretilemiyordu. Var olan güya sanayi kuruluşları değirmenler ve basit dokuma tezgahlarıydı. Ülke kapitülasyonlar nedeniyle yabancı ürünlerin pazarlandığı bir açık Pazar görünümündeydi. Yabancı devletlere yapılması gereken borç ödemeleri yapılamıyordu. Onlarda alacaklarını tahsil edebilmek için Duyuni Umumiye’yi (Genel Borçlar İdaresi) kurarak devletin toplaması gereken vergileri topluyorlardı. Borçlarımızın toplamı 86 milyon altın liraydı. Buna karşın kendimize ait olmayan bankalardaki toplam mevduat 1 milyon altın liraydı. Türk halkının %72 si salgın hastalıkların (sıtma,frengi,çiçek,verem) tehdidi altındaydı ve Türkiye’nin kara yolları berbattı. 4 bin kilometre civarında demir yolu vardı, bunun %90 ını yabancılar işletiyordu.

Bu koşullar içinde halk kıvranırken Osmanlı Devleti 1.Dünya Harbi’nden yeni çıkmış ve koşullar daha da zorlaşmıştı. Çanakkale savaşları sırasında askerlerine “Ben sizi savaşmayı değil, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar arkadan gelen Mehmetçikler düşmanı Çanakkale’den geçirmeyeceklerdir.” diyen ve “Çanakkale geçilmez” söylemini akıllara ve gönüllere yerleştiren Mustafa Kemal bu zor şartlar altındaki milletine “Ya istiklal ya ölüm” parolasıyla milli mücadeleye başlamış ve başarmıştır.

Daha milli mücadele devam ederken Ankara’da bir eğitim şurası (15 Temmuz 1921) toplayarak cehaletle mücadeleye başlamıştır. Yine milli mücadele devam ederken 1 Mart 1922 tarihli Tütkiye Büyük Millet Meclisi açılış konuşmasında :

  • Ülke genelinde yolların yetersiz olduğunu ; çiftçilerin yasal düzenlemelere sahip olmadığını ve tarım ürünlerimizin yabancı ülke ürünleri karşısında korunamadığını,
  • Kapitülasyonların ülke ekonomisinin korunmasına ve üretimde örgütlenmenin engellenmesine neden olduğunu,
  • Gümrüklerimizin yabancıların elinde olduğunu ve yabancıların istedikleri zaman istedikleri malları istedikleri koşullarda ülkeye soktuklarını, bu durumun ülke ekonomisinde yabancıların egemen olmasına neden olduğunu böylece ekonomik ve milli dengemizin bozulduğunu söyleyerek yeniden inşa edilecek yeni devletimizde bunları engelleyici yasal düzenlemelerin yapılacağı ve uygulanacağını duyurdu.

 

Milli mücadele kazanılmıştı. Lozan Barış Görüşmeleri sırasında Mustafa Kemal’in direktifi doğrultusunda İsmet Paşa ısrarla kapitülasyonların kaldırılması şartını ileri sürüyor, başta İngilizler olmak üzere Fransızlar, İtalyanlar buna karşı çıkıyorlardı. Görüşmeler tıkanmış Türk delegasyonu yurda dönüyordu. “Savaş alanlarında silahla kazanılan bağımsızlık, ekonomik alanda kazanılacak zaferle taçlandırılmadıkça sürdürülemez.” diyen Mustafa Kemal hemen İzmir’de bir iktisat kongresinin toplanmasına karar vermiş ve 17 Şubat-4 Mart 1923 tarihleri arasında bu kongre toplanarak burada alınan misak-ı iktisadi (ülkeyi ekonomik bağımsızlığa ulaştıracak kararların alınması ve uygulanması andı) kararları uygulanmaya başladı :

1924,11 Mart Diyarbakır Ergani, 23 Mart Samsun Sivas Ankara demir yolu inşası kanunu kabul edildi. 21 Nisan Ziraat Bankası tarafından köylüye kredi açılması kanunu meclisten geçti. 22 Nisan Demir Yolları Genel Müdürlüğü kuruldu. Anadolu Bağdat demir yolu hattının satın alınması, izin alınmadan ağaç kesilmemesi kanunları kabul edildi.26 Ağustos İş Bankası kuruldu. 10 Ekim Ankara Sivas demir yolu inşasına başlandı.

1925, 19 Ocak gümrük vergisinin Amerikan mallarına da uygulanması kararı alındı. 16 Şubat Türk Hava Kurumu kuruldu. 17 şubat çiftçiden alınan aşar vergisi kaldırıldı. 26 Şubat bir Fransız şirketi tarafından yönetilen tütün rejisinin kapatılmasına ve sigara kağıdı fabrikasının kurulması kanunu ile 5 Nisan şeker fabrikaları kurulması kanunları kabul edildi. 16 Nisan Kütahya Tavşanlı demir yolu yapılması kanunu kabul edildi. 17 Nisan Ankara Yahşihan demir yolu hattı geliştirilerek hizmete açıldı. 19 Nisan Sanayi ve Maadin Bankası’nın kurulması 22 Nisan Ticaret ve Sanayi odaları kanunları kabul edildi. 5 Mayıs Ankara’da çiftçilere örnek olacak çalışmaların yapılacağı “Gazi Çiftliği” nin kurulmasına başlandı.15 Ağustos Kayseri’de uçak ve motor fabrikaları için Alman Junkers firması ile anlaşma yapıldı. 13 Eylül Avrupa’ya öğrenci gönderilmesi kararı alındı. 16 Kasım Ankara Kayseri Sivas demir yolu inşası kanunu ve 19 Aralıkta tarım kanunları çıkarıldı.

1926, 18 Ocak patlayıcı maddelerle balık tutulmasını yasaklayan kanun, 13 Şubat aşırı tüketimin yasaklanması kanunu, 3 Mart tıp ilaçlarına Türkçe isim verilmesi kanunları kabul edildi. 25 Mart Türkiye Almanya geçici ticaret anlaşması yapıldı. 20 Nisan iktisadi kurumlarda yazışmaların Türkçe yapılması kanunu, 22 Nisan borçlar kanunun kabul edildi. 30 Nisan Samsun Kavak demir yolu açıldı. 13 Mayıs sıtma ile mücadele, 29 Mayıs ticaret hukuku, 30 Mayıs Ankara’da otomatik telefon şebekesi kurulması kabul edildi. 13 Haziran Ankara telsiz istasyonunun temeli atıldı. 15 Temmuz Türk ürünlerinin tanıtılması amacıyla hazırlanıp düzenlenen “Karadeniz Vapuru Seyyar Sergisi” İtalyan ve Fransız limanlarından sonra Almanya’da Hamburg limanına vardı. 11 Eylül Ankara’da otomatik telefon işletmeye açıldı. 26 Kasım Alpullu , 17 Aralık Uşak şeker fabrikaları hizmete başladı.

1927, 7 Şubat Türkiye şimendifer fabrikası inşası anlaşması imzalandı. 28 Mayıs muhasebei umumiye kanunu kabul edildi. 9 Eylül Samsun Havza demir yolu, 18 Kasım Ankara telsiz istasyonu, 21 Kasım Samsun Amasya demir yolu hattı hizmete girdi.

1928, 1 Ocak Anadolu demir yolu devlet tarafından satın alındı. 20 Mayıs uluslar arası sayıların kabulü kanunu çıktı. 15 Temmuz Malatya elektrik santrali açıldı.25 Ağustos 4. Muallimler (Öğretmenler) Birliği Kongresi yapıldı, yeni Türk harflerinin öğretilmesi kararı alındı.14-21 Eylül tarihleri arasında Mustafa Kemal yeni Türk harfleriyle ilgili yurt gezilerini yaptı. 6 Ekim Kayseri’de uçak fabrikasında üretim başladı. 1 Kasım yeni Türk harflerinin kabulü ve uygulanması hakkındaki kanun kabul edildi. 31 Aralık Haydarpaşa Eskişehir Konya ve Yenice Mersin demir yolları yabancılardan satın alındı.

1929, 1 Ocak yeni Türk harflerinin öğretilmesi ve okuma yazma oranının arttırılması için millet mekteplerinin açılmasına başlandı. 5 Ocak Adana Mersin demir yolu ve Haydarpaşa limanının devlet tarafından satın alınması, 8 Ocak Ankara’dan başka şehirlere telefon tesisatı döşenmesi kanunu kabul edildi. 4 Nisan yerli malları haftasının ilan edilmesi, 1 Haziran zirai kredi kooperatifleri kanunu, 8 Haziran milli sanayiyi koruma kanunu kabul edildi. 1 Temmuz Ankara İstanbul şehirler arası telefon görüşmesi başladı. 11-25 Ağustos tarihleri arasında yerli malları sergisi açıldı. 17-19 Eylül tarihleri arasında Ankara’da 3. TIP kongresi yapıldı. 27 Eylül Türkiye İsveç, 1 Ekim Türk Amerikan ticaret anlaşmaları imzalandı. 13 Aralık “Milli iktisat ve Tasarruf Birliği” kuruldu.

1930, 1 Şubat istatistik genel müdürlüğü kuruldu. 3 Nisan belediyeler kanunu çıkarıldı, kadınlara seçme ve seçilme hakkı verildi.4 Mayıs Bursa’da ipek iş fabrikası kuruldu. 11 Haziran Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası kuruluş kanunu kabul edildi. 30 Ağustos Ankara Kayseri Sivas demir yolu hizmete açıldı. Litvanya Japonya Yunanistan Çekoslavakya Norveç ile dostluk ve ticaret anlaşmaları imzalandı.

1931, 30 Ocak gümrük ve tekel bakanlığı kuruldu. 26 Mart uluslar arası ölçüler kanunu kabul edildi. 23 Nisan Fevzi Paşa Malatya demir yolu hizmete açıldı. 1 Haziran Mudanya Bursa demir yolu satın alındı. 30 Aralık Tarım Bakanlığı kuruldu.

1932, 23 Nisan Kütahya Balıkesir demir yolu işletmeye açıldı. 9 Temmuz Türkiye Milletler Cemiyetine katıldı. 1 Aralık demir yolu Malatya’ya ulaştı. 15 Aralık Samsun Sivas demir yolu hizmete açıldı.

1933, 8 Ocak 1. Beş Yıllık Kalkınma Planı kabul edildi. 27 Nisan Adana Fevzi Paşa demir yolu hizmete açıldı. 20 Mayıs hava yollar devlet işletmesi, 23 Mayıs PTT genel müdürlüğü, 3 Haziran Sümerbank, 8 Haziran Halkbankası kuruluş kanunları kabul edildi.29 Haziran Sivas Erzurum demir yolu hizmete açıldı.1 Temmuz deniz yolları işletmesi kuruldu. 2 Eylül Ulukışla Kayseri demir yolu hizmete açıldı. 5 Kasım Eskişehir şeker fabrikası üretime başladı. 7 Kasım Turhal şeker fabrikasının temeli atıldı.

1934, 21 Ocak Türkiye Sovyetler Birliği kredi anlaşması imzalandı. 31 Mart İzmir Turgutlu, 27 Nisan Menemen Manisa Bandırma demir yolları satın alındı. 1 Mayıs Bünyan dokuma fabrikası, 20 Mayıs Kayseri bez dokuma fabrikasının ilk üniteleri kuruldu. 30 Haziran demir yolu Elazığ’a ulaştı. 14 Ağustos İzmit kağıt ve Paşabahçe cam fabrikalarının temeli atıldı. 15 Ağustos Zonguldak kok kömürü fabrikasının temeli atıldı. Kilimli kömür yıkama fabrikası üretime açıldı. 29 Eylül Isparta gül yağı fabrikası üretime başladı. 1 Ekim Keçiborlu kükürt fabrikasının temeli atıldı. 19 Ekim Turhal şeker fabrikası üretime başladı. 10 Kasım Ereğli bez fabrikasının temeli atıldı.

1935, 2 Şubat kız teknik öğretmen okulu kuruldu. 14 Şubat Manisa Memleket Hastanesinin temeli atıldı. 21 Şubat İzmir havagazı şirketi yabancılardan satın alındı. 25 Mart Keçiborlu kükürt fabrikası hizmete başladı. 14 Haziran elektrik işleri etüt idaresi ve maden tetkik arama enstitüsü kuruluş kanunları kabul edildi.23 Ağustos Nazilli basma fabrikasının temeli atıldı. 29 Ekim Etibank hizmete başladı. 2 Kasım tarım satış kooperatifleri birliği kuruldu. 26 Kasım demir yolları Isparta’ya ulaştı. 28 Kasım Bursa Merinos ve Gemlik suni ipek fabrikalarının temeli atıldı. 29 Kasım Paşabahçe cam fabrikası, 10 Aralık Zonguldak antrasit fabrikası hizmete açıldı.

1936, 30 Mayıs demir işletmeleri genel müdürlüğü kuruldu. 8 Haziran iş kanunu kabul edildi. 9 Haziran ihracatçı birlikleri kuruldu. 24 Eylül Malatya iplik ve bez fabrikası AŞ kuruldu. 6 Kasım İzmit kağıt fabrikası, 18 Kasım Filyos Çatalağzı demir yolu hizmete girdi.-

1937, 1 Ocak Sirkeci Edirne demir yolu devlet tarafından satın alındı.3 Nisan Karabük demir çelik fabrikasının temeli atıldı. 4 Nisan Ereğli mensucat fabrikası hizmete açıldı. 17 Mayıs Divriği’de zengin demir yatakları bulundu. 12 Haziran Atatürk yurt genelinde kendisine ait olan çiftliklerini hazineye bağışladı. 9 Ekim Nazilli dokuma fabrikası hizmete açıldı.

1938, 1 Şubat Gemlik suni ipek, 25 Şubat Bursa Merinos fabrikaları hizmete girdi. 10 Şubat Gölcük’te yeni bir tersane kurulmasına karar verildi. 11 Nisan Üsküdar ve Kadıköy su şirketi satın alındı. 14 Nisan İzmir Konak vapur işletmesi hizmete açıldı. 23 Mayıs İstanbul elektrik şirketi satın alındı. 30 Mayıs devlet hava yolları genel müdürlüğü kuruldu.

Bütün bunların yanı sıra bir yandan Osmanlı Devleti’nden kalan borçlar ödeniyor bir yandan “yurtta sulh cihanda sulh” ilkesi doğrultusunda başta komşu devletler olmak üzere (Balkan paktı-Yunanistan Bulgaristan ve Romanya ile 9 Şubat 1934, Sadabat Paktı- İran,Irak ve Afganistan ile 8 Temmuz 1937) hemen dünyanın pek çok devleti ile dostluk ve kültür ticaret anlaşmaları imzalanıyordu. “Savaş zorunlu olmadıkça yapılırsa bir cinayettir.” diyen Mustafa Kemal bir barış adamıdır. Yokluklar ve zor koşullar altında ülkesini ; kendilerini düveli muazzama (dünyanın en güçlü devletleri) diye adlandıran devletler ve piyonlarının işgalinden kurtarıp,siyasi ve ekonomik bağımsızlığına kavuşturan Mustafa Kemal bu özellikleri ile dünyanın pek çok ezilen ve sömürülen milletlerine (Hindistan, Pakistan, Kuzey Afrika ülkeleri) örnek olmuştur.

57 yıllık ömrünün her aşamasında vatan millet sevgisi ile yaşamış toplumsal çıkarları her zaman bireysel çıkarların üzerinde görmüş “üretmeden tüketmeye alışmış milletlerin bağımsız kalamayacaklarını” söyleyerek bilimde, tarımda, sanayide, sanat ve zanaatta yer altı ve yer üstü zenginlik kaynaklarının değerlendirilmesinde öncülük etmiş, ortalama yıllık büyüme oranı %10 ve sıfır enflasyonla ekonomiyi yönetmiş bir lider neden sevilmesin? Niçin sayılmasın? Niye rahmet minnet ve şükranla anılmasın?

Ölümünden hemen önceki son sözleri “Saat kaç?” ve “Ve aleykümselam” olan Mustafa Kemal Atatürk’ü saymayanlar “gaflet, dalalet ve hatta hıyanet içinde olanlardır.”

Hasret, minnet, şükran ve rahmetle anıyoruz, mekanı cennet olsun.

Bu yazı toplam 683 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.