Egenin Manevi Güneşi, Şeyh İsa Hazretleri sevenlere nasihati
Şeyh İsa hazretleri talebeleri dervişleri ve sevenlerinden, şöyle davranmalarını ister.
Şey hazretleri bir sohbetinde, dedi ki, bana tabi olmak isteyenler, kendi istekleriyle çok şikâyetçi ve şikâyet edilenlerden olamasın, mahkemelerde hâkim karşısını çıkmayıp, gereksiz yere şahitlik yapmayalar.
Talebelerine Hâkim savcı siyasetçi olmayıp, öğretmen, Hoca ve sanatkâr olmalarını ister.
İşi olmadan sırf gezmek insanlara bakmak için çarşıya pazara çıkmayalar.
Çarşı pazarda işini görüp hemen evlerine döneler.
Eğer beni sevenler Dükkân sahibi ticaret ehliyse, iş yerlerinde daima Allah’ı gizlice zikir edip tilavet yapsınlar, tesbihata devam etsinler. Dillerini malayani boş konuşmaktan alı koysunlar. (Dikkat ederseniz burada yalan, dedi kodu, gıybet yapmayın demiyor, çünkü Şeyh hazretlerinin sevenleri zaten bunları yapmazdı.)
Eğer dediğimizi yapmazlarsa, biz onlardan onlar bizden değillerdir dedi. Bu sohbetin üzerine Dervişlerden biri, Sultanım, mahkemelere çok çıkmak, çarşı pazarı çok gezmek kebair günah değil neden böyle söylerisin dedi. Biz onlardan onlar bizden değildir dersin. Şey İsa hazretleri bu devrîşin suali karşısında biraz celalandı; Senin gibiler şeriata ruhsat halka vüsat vericiler takva yolunu bozdular. Bizim yolumuzu bozan bizden değildir’ dedi. Sustu bir daha konuşmadı.
Komşuluk ilişkilerimizin çok iyi olmadığı bir dönem yaşıyoruz, Şey İsa hazretlerinin komşuluk için yazdığı bir dörtlüğünde komşuyu ne güzel tarif eder.
Komşu
Çu komşu komşuya eldir ayaktır,
Düşünce birbirine dayaktır.
Kim eza eylese komşuya bunda
Kopar elsiz ayaksız yarın anda.