ÜÇ ARİFLER
Hayatımın ilk öğretmeni ve ömrümün tadı desem hiç mübalağa olmaz. 91 yaşında vefat eden babam Hacı İbrahim Ejder’di. Babam tam bir İstanbul beyefendisiydi. Gençliğini İstanbul’da geçirmiş, Doğu ve Batı kültürünü iyi bilen biriydi. Çok fasih bir Türkçeye sahipti. Aynı zamanda Kürtçe, Farsça ve Arapça bilmekteydi. Çok kitap okurdu, iyi bir şairdi. Mütevazıydı dünya mal makamında hiç gözü olmayan biriydi. Amacı insanlara emri marufu anlatmaktı.
Biz küçükken her akşam köylüler bizim eve gelirler, genişçe bir misafir odamız vardı, orada babam Osmanlıca kitaplar ve hikâyeler okur herkes can kulağıyla babamın o hikmetli hikâyelerini dinlerdi. Uzun kış gecelerinde babamın anlattığı bir hikâye vardı ki onu hiç unutmadım... Hikâyenin adı, Üç Arifler.
“Zamanın birinde İslam diyarında adaletli merhametli bilgili ve dindar bir hükümdar varmış.
Hükümdarın üç oğlu varmış. Hükümdar oğullarını medreselerde okutur edepli ahlaklı fidan gibi üç genç yetiştirir. Ahali bu üç delikanlıya gıptayla bakar. İlim ve edeplerine hayran kalır.
Hükümdar bir gün bu üç oğlunu huzura çağırır.
“Evlatlarım benim henüz gücüm kuvvetim yerinde. Sizleri tahtıma varis etmeyeceğim. Ben bu makamı çalışarak elde ettim. Siz de gidin dünyayı dolaşın, kendinize benim gibi birer mülk taht edinin. Ya da gidin bir yerde çoban olup çalışın. Ama size bir baba nasihati edeyim. Her neye bakarsanız hikmetle, ibretle, dikkatlice bakın ve konuşun.
Hükümdar üç oğluna yol parası verip, dua ederek yaya olarak uğurlar. Üç delikanlı yola çıkar. Haftalarca aylarca yol alırlar. Diyar diyar gezerler ama kendilerine uygun bir iş bulamazlar.
Bir gün düz bir ovada yol alırlarken karşıdan yalın ayak başı kabak telaşlı bir adam bunların yanına gelir.
“Kardeşler benim devem kayıp gördünüz mu?”
Üç arif kardeşin büyüğü der ki: “Devenin sol gözü kör müydü?”
Adam “evet” der. İkinci kardeş: “Orta dişi yok muydu?” Adam “evet” der. Üçüncü kardeş: “Devenin bir yükü yağ diğer yükü bal mıydı?” Adam “evet işte o benim devem” der.
Büyük kardeş: “Devenin bineği kadın mıydı?” Adam “Evet benim karımdı” der. Ortanca kardeş “Kadın hamile miydi?” Adam: “Evet hamileydi” der ve “Allah sizden razı olsun devemi de karımı da görmüşsünüz nerede olduğunu söyleyin gidip getireyim” der.
Üç arif kardeş hep bir ağızdan “Abi biz ne senin deveni ne de karını gördük” derler. Adam birden hiddetlenir. DEVAMI YARIN