Simav Gölü, Kırk Yusyf Ve Şeyh İsa Hz.
Şeyh İsa hazretleri Kayseri den Akhisar’a dönerlerken Simav ilçesinin yakınlarında büyükçe bir gölün kıyısında on dervişiyle konaklarlar. Dervişler Şeyh hazretlerine efendim bu gölde ziyadesiyle balık vardır, musade ederseniz balık alalım, etrafta bir sürü balık kulübeleri var, birine gider parasıyla balık alırız der.
Şeyh İsa hazretleri, dervişlerine, bu bölgede meczup bir adam var, ona kırk Yusuf derler eğer onu bulursanız taze balık yersiniz, yoksa balık bulamasınız der. Dervişler kalkıp balıkçıların yanına gidip balık isterler. Balıkçılar bir ah çekerler ki ah efendim balık ne arasın, bizim bu Simav gölünde yıllarca balık tutarız, çok bereketli bir göl, çok balık vardı, bizlerde tuttuğumuz balıkları satar geçimimizi yapardık, ta geçen haftaya kadar. Bizim bu gölün kıyısında Kırk Yusuf adında meczup garip bir adam vardı, hep gölün kıyılarında dolaşırdı, bazen bize yardımcı olurdu, bizde onu severdik. Bir gün kırk Yusuf bir balık getirdi bu balığı bana pişirin dedi, bizde onunla alay ettik balığı pişirmedik, oda bizden küsüp çekip gitti, bir daha görünmedi. Kırk Yusuf gittiğinden bu tarafa, gölün balıkları çekildi o gün bu gündür tek balık tutmadık. Bütün balıkçılar bir haftadır kırk Yusuf u arıyoruz, bulup özür dileyip gönlünü almak istiyoruz ama nafile.
Dervişler balıkçılardan ayrılıp konaklandıkları yere doğru giderlerken, dilenci kıyafetinde bir adamla karşılaşırlar, adam düşün peşime gelin, dervişler dediğini yaparlar, adam göle ayağını koyar ve at kişnemesi gibi sesler çıkarır, ayağıyla suyu karıştırır, o anda tam beş karış uzunluğundan bir balık tutar dervişlerin eline verir, bu balığı şeyh hazretlerine verin taze balık yesin. Balığı tuzsuz yesin, selamımı söyleyin, kırk Yusuf’u unutmasın. Manayı örtsün sırrı izhar etmesin, dedi ve çekti gitti. Dervişle Şeyh hazretlerinin yanına geldiler, baktılar ki Şeyh hazretleri bir akarsuyun kıyısında durmadan abdest alıyordu. Dervişler balığı Şeyh hazretlerinin önüne koydular, Kırk Yusuf’un dediğini Şeyhe anlattılar, Şeyh hazretleri gülerek; yaban velisi tuzsuz balık yenilir mi, al balığını; dedi balığı suya attı, balık suda canlandı, Şeyh hazretleri abdestini tamamlayana kadar balık bekledi, sonra gözden kayıp olup gitti. Devamı bir sonraki yazımızda inşallah, ayrıca bütün okuyucularımızın ramazanı şeriflerini tebrik ederiz. Hoşça kalın.
