• BIST 8733.74
  • Altın 2240.593
  • Dolar 32.3341
  • Euro 35.1122
  • Manisa 10 °C
  • İzmir 13 °C
  • Kasiyer Aranıyor
  • Amerikan Kültür Erken Kayıt Dönemi Başladı
  • Kuzey Ege Kurs Erken Kayıt Dönemi başladı
  • Louka Döner ve Et Lokantası İftar Menüsü
  • Ön Muhasebe ve Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Yapı Markette Çalıştırılacak Personel Aranıyor
  • Ön Muhasebede Çalıştırılmak Üzere Bayan Personel Aranıyor
  • SPESYA FOOD Firması Takım Arkadaşları arıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Forklift Operatörü Aranıyor
  • Sürücü Belgelerinin Değişiminin Son Tarihi 31 Aralık 2024
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Deniz Kurs’ta İngilizce Hazırlık Sınıfları Kursları Başlıyor
  • Pusula Kurs’ta İngilizce Sınıflarına Hazırlık Kursu başlıyor
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Üreten mi mağdur? Tüketen mi?

Şadiye Saraç

ÜRETEN Mİ MAĞDUR? TÜKETEN Mİ?  


           İnsanoğlu kazanmak istedikçe,kaybettiğinin farkında bile değil. Her şeyin sahtesini yapmakta usta olduk.Hayatı tatsız, tuzsuz yapan yine biz insanlar olduk.
          Öyle bir çağda yasiyoruzki sanki git gide sahtelik gercekciligin yerini almak üzere. Yediğimiz,içtiğimiz şeylerden mi olsa gerek özümüzden, sözümüzden uzaklaşır olduk.Insani bir makine gibi düşünürsek, yediği içtiği şey dogallikliktan uzaklaştıkça o kadar insanlıktan da uzaklaşır. 
          Çiftçi ürettiğinin hakkını alamamaya başladığı günden sonra,hilelik yaparak aradaki kaybını kapatmaya çalıştı. Ama bunu yaparkende insan sağlığını hiçe saydı. 500 kilo domates veya herhangi bir mahsulu çıkaracağı tarladan hormonu basarak bunun on katı ürün elde etme yoluna gitti. Evet çiftçi mağdur ama bu magdurriyetlik daha büyük magdurluklar yarattı. Bugün yediğimiz hiç birşeyin tadı yok.kokusu yok.Ne sebze sebze tadında,  ne de et et tadında! 
            Çiftçi yaptığı masrafı cikaramadiginin derdinde,halk ise kaybettiği sağlığının. Görünürde ikiside mağdur. Ama ben diyorumki; çiftçi ne kadar mağdur olursa olsun; ürettiğine haram karistirmamali. Az ama helal olmasına dikkat etmeli.Kul hakkı öyle birseydirki, bunun altından kalkmasinin imkansız olduğunu bilmeli. Burada aslında TARIM BAKANLIĞIMIZA çok iş düşmektedir. Eskiden tohumlar saklanır tekrar ekilirdi. Şimdi ise bir defa ekiyorsun ve sil baştan tekrar tohum almak zorunda kalıyorsun. Dış ülkelere bağımlı yaşamaktan vazgeçelim. 
           Çiftçi emeğinin karşılığını muhakkak almalı. Doğal yollara geri dönülmeli. Eğer böyle devam edecek olursak,ne insan diye birşey kalır ortada, ne düzen. Çünkü hersey boğazdan inen nimetin helal ve doğal olmasıyla başlar. Doğal ve helal yenen hersey insanın yaşantısına bir pusula gibi yön verir.Birseylerin doğru olmasını istiyorsak temelin sağlam olmasına dikkat etmeliyiz. Buda daha doğmadan anne karnından itibaren yediklerimizde ve ictiklerimizde saklı. 
          MUSTAFA KEMAL ATATÜRK "Köylü kentlinin efendisidir "diyerek önemli bir noktaya parmak basmistir. Kötülükleri altında yatan tek sebep "MAGDURIYET çiftçi ürettiğinin hakkını almalı, alanda aldığı ürünün hakkını vermeli.Bu konuyu ele almamın tek sebebi onca kötülüğün kaynağı temelde yatmakta.biz her şeyde özümüze dönmezsek eğer; birbirimize git gide uzak ve tehlikeli olacağız. İnsan insanlığını kaybettiginde dünya yaşanacak yer olmaktan çıkar, cehennem olur her birimize. Tadını, tuzunu kaybettigimiz şey sadece yiyecek olarak kalmaz;duygularda sahte olur.Bu da her yerde mutsuz insan demektir.
        Hepimiz birbirimize bağımlı olarak dünyaya geliyoruz. Tek yapacağımız Haklıya hakkını teslim etmek, güzel bir dünya yaratmak.

Bu yazı toplam 3625 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.