Dokuz Eylül Üniversitesi'nden Akhisar depremi için ön rapor Açıklaması

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM), 22 Ocak'ta Akhisar'da meydana gelen 5,4 büyüklüğündeki depreme ilişkin, "22 Ocak Akhisar Depremleri ve Bölgenin Sismotektoniği Ön Raporu" başlıklı rapor hazırladı.

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Prof. Dr. Mustafa Akgün, Dr. Recep Çakır, Öğretim Görevlisi Semih Eski, Jeoloji Mühendisi İsmail Duran ve Dr. Öğretim Üyesi Mehmet Utku'nun imzasını taşıyan raporda, 22 Ocak saat 22.22'de meydana gelen depremin, Akhisar ilçesine bağlı Musalar Mahallesi'ne 1,46 kilometre uzaklıkta ve yaklaşık 10 kilometre derinlikte meydana geldiği belirtildi.

Depremin başta Manisa, İzmir, Balıkesir olmak üzere, İstanbul'da da hissedildiği, ana şoktan sonra 27 Ocak saat 03.35'e kadar büyüklüğü 4,3'e erişen 1033 artçı deprem kaydedildiği, sarsıntının belirgin süresinin de ilk belirlemelere göre 9,8 saniye olarak hesaplandığı belirtildi.

Raporda, "Bu depremlerden bir kısmı ana şokun sismik kaynağını oluşturan ve ana faya bağlı olan ikincil fay kollarında gelişmiştir. Meydana gelen ana şok ve artçı deprem verilerine göre, fayın kırıldığı yer tektonik açıdan önemli sayılabilecek Soma- Kırkağaç Fayı, Akhisar Fayı ve Gelenbe Fay Zonu'nun birleşim alanına çok yakındır." ifadelerine yer verildi.

Bölgede tarihsel depremlerin de olduğuna işaret edilen raporda, "Son 4 yıl içinde oluşan depremlere ait odak mekanizma çözümleri faylanmanın baskın olarak doğrultu atım ve normal fay mekanizmasıyla geliştiğini göstermektedir. Bu depremler, Akhisar çöküntüsünün günümüzde Kuzey Kuzeydoğu- Güney Güneybatı (KKD-GGB) uzanımlı fayların hareketiyle deformasyona uğradığı ve bu hareketliliğe yer yer normal faylanmanın da eşlik ettiğini göstermektedir. Bölgede meydana gelmiş tarihsel ve aletsel dönem depremlerinin sismik kaynakları söz konusu havzaları sınırlayan faylara bağlanmaktadır ve sayısı oldukça fazladır." denildi.

Raporun, "Akhisar-Manisa Ana ve Artçı Depremlerinin Kaynak Mekanizma Çözümleri" bölümünde ise "Akhisar depreminin Kırkağaç Fayı'ndan kaynaklanmış olabileceği görülmektedir." ifadelerine yer verdi.