Sadi Şirazi hazretlerinden iki beyit
İyi arkadaş iyi çevre bulunmaz bir hazine.
İyi ahlak karakter ve iman sahibi olan arkadaş dünya ve ahiretin en büyük nimetidir.
Yaşı cinsiyeti ne olursa olsun, bir insan kötü arkadaş kötü çevrede bulundukça ona da o kötü kokular siner kurtulmak çok zor.
Etrafımızda görüyoruz çocukların aileleri düzgün ahlaklı ama çocuğu öyle değil, inceliyorsun sebebi kötü arkadaş.
Adam veya kadın evini çocuklarını terk ediyor yuvalar yıkılıyor, sebebi kötü arkadaş ve çevre.
Uyutucuya müptela oluyor sebebi kötü arkadaş.
Kumara alışıyor sebep arkadaş
Sigaraya başlıyor sebebi sigara içen arkadaş ve çevre bunları çok uzatabiliriz kitaplara sığmaz.
Aile Temelde eğer aşağıdaki beş düsturu çocuklarına iyi inandırıp kalben ve zihnen kavramasını sağladıysa, onlarda yalpalanma pek olmaz, sıratı müstekim üzere olurlar.
1 İmam ( inanmak)
2.İtikat (ehlisünnet vel ceaat) ( inandığına gerçekten güvenmek)
3. İlim. ( bilgi ve bilim sahibi olmak)
4.Amel ( bildiğini hayatında uygulamak)
5. İhlas.( yaptığını gösterişsiz riyasız sırf Allah rızası için yapmak) fisebilillah.
Bu beş esası temelinde çocuk yaşta iyi kavradın mı, yani temel sağlamsa Allah-ül aalem o insan yolunu şaşırmaz. İlim ve amel şekliyse samimiyet yoksa ondan kimse bir tat lezzet alamaz. İlim ve Amel yanında İhlas varsa işte onun tadına doyum olmaz. Dünyadakiler hepsi tersine gitse onlardan etkilenmez derki benim yolum haktır, onlara heveslenmeyi bırak ta, dönüp bakmaya tenezzül bile etmez.
Çünkü güneşi gören biraz sonra sönecek cılız mum ışığına hiç bakar mı?
Sonsuz hazineleri gören çer çöpe hiç gönül bağlar mı?
İmamı Rabbani Hazretlerinin çok güzel bir duası vardır bu duayı ömrüm boyunca zebanıma vird yapmışımdır tekrar tekrar hep okurum, derki,” Ya Rabbi ölüm bizi uyandırmadan sen bizi uyandır”.
Eğer, Salih arif kâmil bir arkadaşınız, akrabanız, hocanız veya yabancı birisi varsa onların yanında çok zaman geçirmeye ve bir şeyler öğrenmeye bakın bu bulunmaz bir cevherdir değeri biçilmez bir hazinedir. Vesselam.
Sadi Şiraz-i Hazretlerinin çok hoşuma giden Bostan Gülistan kitaplarında, farsça İKİ beyti var.
Derki.
Salihlerle beraber oturan Salihlerden olur. Fasıklarla beraber oturanda fasıklardan olur.
Başka bir beyitte.
Bir gün birisi yıkanmak için bana biraz kil toprağını verdi, çok güzel kokuyordu.
Dedim ey kil sen misk misin? Yoksa amberimsin?
Kil dile geldi ey Şeyhim ben ne miskim nede amberim, ben naçiz bir toprak parçasıyım.
Lakin gül ağacıyla biraz komşuluk yaptım o güzel koku ondandır der.
( Şeyh Sadi Şirazi 950, 1000 li yılarında yaşamış o zaman insanlar sabun yerine kille yıkanırlardı)
Allah’ın Veli, kâmil. Arif, Salih kullarında gül kokusu var bu koku hepsi Resul-İ Ekrem selellahu aleyhü ve selamdan gelir. Feyz ve güzel kokunun menbası odur.
O büyük zatların sofrasında bulunan nasipsiz ayrılmaz bir kırıntıda olsa nasiplenir.
Bu günkü dünyada, insanlar en çok vakitlerini günahkâr şerli insanların yanında geçirdikleri için gün geçtikçe suçlar kabahatler günahlar kartopu gibi yuvarlandıkça büyüyor.
Hani bizde bir söz var. Söyle arkadaşını, senin kim olduğunu san söyleyeyim.
Kötü arkadaş ve çevrenin insana verdiği zararı şeyten bile veremez
Göz kalbin penceresidir kulak dil de sesidir, neyi çok görür neyi çok konuşup dinlersen gönlünde de o olur.
Allah, insana iki kulak bir dil vermiş, yani iki dinle bir konuş.
Mevlâna Celalettin’i Rumi hazretleri Mesnevi deki ilk beyti
( bişev in ney çı hikayet mukened)
İyi dinle bu ney ne diyor, diye başlar.
Boş kap bile dolmadan taşmaz.
Zamanımızın en büyük hastalığı hiç dinlememek ama her alanda bilir bilmez çok konuşmak.
Bu müzmin hastalık kısmen Aydınlarda da var cahillerde de var.
Sadi Şirazi hazretlerinin yukarda yazdığım beytin hakikaten el an yaşıyoruz.
Mübarek Kurban Bayramınızı kutlar, Rabbim iyi Salih insanlarla hem dünyada hem de ukbada beraber olmayı nasip eylesin.
