Kadının girdiği her yerde bir değişim olur
Sabah Gazetesi Yazarı Sayın Şeref Oğuz’un da geçen haftaki yazısında biz kadınlara yer vererek bahsettiği ve tekrar altını çizip kadınların gücünü bize aktardığı gibi: “Kadını dışarıda bırakan hiçbir kalkınma modeli, sürdürülebilir olamaz”. Dünyanın büyük bir köy haline geldiği globalleşme sürecinde giderek artan rekabet, değişim ve inovasyon en büyük güç kaynağıdır. Bu güç kaynağını en iyi şekilde yönetebilen son yıllarda sayısı artan çalışan ve üreten kadınlarımızdır. Kadın berekettir. Kadına bir çuval un verirsiniz, size çeşitli lezzetler sergiler, kadına ev verirsiniz size yuva yapar, bir gülücük dahi verdiğinizde size kalbini veren kadınlara siz ne verirseniz size çoğaltarak geri verir. Kadın önce kendini sonra da çocuğunu eğitir. Kadın, eşini ve tüm dünyayı dengede tutabilecek bir güce sahiptir. Ve bu güç her kadının içinde keşfedilmeyi beklemektedir. Kadının girdiği her yerde değişim gerçekleşir. Kadının en önemli liderlik becerilerinden biri de değiştirme-dönüştürme gücüdür. Çevrenize bir bakın, çalışan ve üreten, aynı zamanda birçok insana da ilham olan o kadar çok kadın örnekle karşılaşacaksınız ki… Tek hedefleri ise çalışmak, üretmek, örnek olmak ve daha çok kadına yeni iş kapısı açarak çalışan kadınlarının sayısını arttırmak. Son 10 yılda kadınların iş gücüne katılma oranı %23.3’den %33.3’e yükseldi. Etkin bir şekilde yürütülen projelerle beraber bu oranın önümüzdeki yıllarda yüzde 41’e yükseltmek hedefler arasındadır. Çalışan kadın sayısı son yıllarda yüzde 75 artarken, sadece bir yıl içerisinde kadın girişimci sayısının da %10 artmasıyla kadınlarımızın işgücünde, girişimciliğinde ve istihdamında ciddi başarılar elde edildi.
Hayatta her zaman zorluklar ve engeller vardır. Hedeflere ulaşmak için zorlu yollardan geçmek gerekebilir ve hatta tüm çalışmalara rağmen bazen yolun sonunda olumsuz sonuçlarla karşılaşılabilir. Ancak, vazgeçmeyen, yeniden başlamasını bilen ve hayallerinin peşinden koşan kadınlar, deneyimlerinden ders alarak daha iyisini yapmak için her zaman farklı bir yol tutmuşlardır.
Dünyada Başarılı Kadın Liderlerinin Gücü
ALMANYA: Dünyanın en güçlü kadını ve Avrupa’nın ‘first lady’si olarak kabul edilen Angela Merkel, 2005 seçimlerinde kazandığı zaferle Almanya’nın ilk kadın başbakanı oldu.
POLONYA: Muhafazakar Hukuk ve Adalet Partisi'nden Beata Szydlo Başbakanlık görevini 2015 yılı Kasım ayında bir başka kadından devraldı.
BANGLADEŞ: İlk olarak 1996-2001 yılları arasında başbakanlık yapan Şeyh Hasina, 2009 Ocak ayından beri başbakanlık görevini yürütüyor.
NORVEÇ: Erna Solberg 2013 yılında parlamento seçimlerini kazanarak ülkenin ikinci kadın başbakanı oldu.
NAMİBYA: Saara Kuugongelwa-Amadhila 2015 yılında ülkenin ilk kadın hükümet başkanı oldu.
LİBERYA: Ellen Johnson Sirleaf, Kasım 2005'teki seçimlerdeki zaferiyle Afrika'nın ilk kadın devlet başkanı oldu.
MYANMAR: Nobel ödüllü Aung San Suu Kyi, 2015 yılı Kasım ayında yapılan seçimlerden bu yana, fiili başbakanlık anlamına gelen devlet müşavirliği görevini yürütüyor.
NEPAL: 2015 yılında parlamento tarafından devlet başkanlığına seçilen komünist Bidhya Devi Bhandari, ülkesinde bu makama gelen ilk kadın oldu.
Ve bunlar dünya’da güçlü kadın örneklerinden sadece birkaçı... Bu kadınlar güçlü olmanın gaddarlık gerektirmediğini biliyorlar, güçlerini yaşadıkları şehirden başlayarak dünyayı daha güzel bir yer haline getirmek için uğraşıyorlar.
