• BIST 10160.84
  • Altın 2412.296
  • Dolar 32.3677
  • Euro 34.7308
  • Manisa 22 °C
  • İzmir 23 °C
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Has Evrenselde Yenileme Kursu
  • Ambar ve Sevkiyat Personeli  Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Bayan Eleman Aranıyor
  • Akhisar Enza Home Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Halikarnass Restaurant’ta Cuma ve Cumartesi canlı müzik keyfi
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Böbrek taşı riskine karşı 7 önlem!

Okunma Sayısı: 3062
Böbrek taşı riskine karşı 7 önlem!
Böbrek taşı hastalığı, toplumda her 11 kişiden birini etkileyen bir hastalıktır.

Böbrek taşı riskine karşı 7 önlem!

Böbrek taşı hastalığı, toplumda her 11 kişiden birini etkileyen bir hastalıktır. 70 yaşına kadar erkeklerin %19’u kadınların ise %9’u bu hastalıkla karşı karşıya kalabilir. Hastalığın tedavisinde ise birçok seçenek bulunmakla birlikte genellikle hastanın durumuna, taşın yerine ve büyüklüğüne  göre bir planlama yapılır. Böbrek taşının tekrarlama riskini en aza indirmenin yolu,yaşam tarzı değişikliği ve sağlıklı beslenme düzeni oluşturmaktan geçiyor. Memorial Diyarbakır Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Prof. Dr. Abdullah Gedik, 8 Mart Dünya Böbrek Günü öncesi, böbrek taşı oluşumu riskini en aza indirmenin 7 yolu hakkında bilgi verdi.

1-  İçtiğiniz su miktarını artırın

Günlük olarak alınması gereken sıvı miktarı, kişiye ve iklime göre değişiklik gösterir. En doğrusu,  günde 1.5- 2 litre idrar çıkışını sağlayacak miktarda sıvı tüketimidir. Ancak sıvı alımı günün her saatine yayılmalı belli bir bölümünde fazla tüketilmemelidir. Her saat başı bir bardak su, en pratik ve ideal olanıdır. Özellikle yemeklerde 2 saat kadar sonra 2 bardak su içilmelidir..

2- Yürüyüş ve egsersiz yapın

Büro memurlarında taş oluşum riski artmaktadır. Bu nedenle böbrek taşlarından korunmada günlük egzersizler taş oluşumunu engellemede etkili rol oynamaktadır Böbrek taşı oluşum riskini artıran önemli diğer bir faktör obezitedir. Bu nedenle kilo problemi yaşayan bireyler, kişiye özel beslenme programları ile ideal kilo seviyelerine ulaşmalıdır.Bu doğrultuda sağlıksız diyetlerden kaçınmak gerekir. Yüksek tansiyon da hastalar için taş oluşum riskini artırır. Hipertansiyon hastalarının ilaçlarını düzenli olarak kullanmaları ve tuz alımlarını sınırlandırmaları önemlidir.

3- Taze sıkılmış meyve suları tercih edin

Evde yapılan limonata ve taze sıkılmış portakal, mandalina ve greyfurt  suyu gibi C vitamini içeren meyve suları böbrek taşı oluşumunu engelleyecek içeceklerdir. Bu içeceklerde taş oluşumunu engelleyen inhibitör denilen ve sitrat yönünden zengin bir madde vardır. Vücutta sitratın eksik olması taş oluşma riskini artırır. Bu nedenle bu tür içeceklerin bolca tüketimi çok önemlidir. Ancak hazır ve kutulanmış olarak sıkılan meyve suları ile greyfurt suyu önerilmemektedir.

4- Lif içeriği yüksek olan besinler yiyin

Beslenme düzeninde besin çeşitliliği olmalıdır. Tek bir besinin fazla tüketiminden kaçınılmalıdır. Lif içeriği yüksek gıdalar tercih edilmelidir. Çünkü lifli besinlerden fakir olan beslenme sonucu oluşan kabızlık, taş oluşumunu da hızlandırmaktadır. Lif oranı yüksek sebzeler, meyveler ve kuru baklagiller gibi besinler kabızlığı engeller. Lifli gıdalar, besinlerin bağırsaktan geçiş sürecini kısaltır ve dolayısıyla taşların önemli bir kısmını oluşturan oksalat'ın  emilimini azaltır.

5- Protein içerikli besin tüketimini sınırlayın

Hayvansal proteinlerin tüketimi azaltılmalıdır. Kırmızı et, sakadat, tavuk gibi hayvansal besinlerin fazla miktarda alınması, taş oluşum riskini artırır. Bu nedenle protein alımı, bireysel olarak doğru hesaplanmalıdır. Günlük beslenme programında hayvansal ve bitkisel protein tüketimi dengelenmelidir. Bir öğünde fazla miktarda hayvansal protein tüketilirse, diğer öğünde sebze tercih edilerek denge sağlanmalıdır. Genel olarak bireylerin protein kısıtlaması yoksa 70 kg olan bir birey, günlük 70 gram protein tüketebilir.

6- Tuz kullanımına dikkat

Yiyecekler az tuzlu olmalıdır. Fazla tuz tüketimi barsaklardan  kalsiyum emilimini artırır. Bu da böbreklere daha fazla miktarda kalsiyumun gelmesine neden olarak, taş oluşum riskinin artmasına neden olur. Bu nedenle çok tuzlu gıdalar tüketilmemelidir. Genetik olarak taş oluşumuna yatkın bireylerin günlük tuz tüketimi 3 - 5 gram (yaklaşık bir çay kaşığı) olmalıdır. Günlük beslenmede; sebze, meyve ve ekmekte tuz olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle sebze yemekleri ekstra tuz ilave edilmeden yapılmalıdır

7- Taş riski oluşturan besinleri sınırlandırın

Böbrekte taş oluşumu yönünden en riskli maddelerden biri de oksalattır. Bu nedenle günlük beslenmede oksalattan zengin besinlerin çıkartılması gerekir. Böbrek taşı hastaları bazı besinlerin tüketimini sınırlandırmalıdır.

İçecekler: Çay, kahve ve alkol…

Sebzeler: Ispanak, pazı, pancar, bamya, mısır, taze fasulye, patates, domates, soya, maydanoz, dereotu, ebegümeci, roka, tere otu…

Meyveler: İncir, ahududu, kırmızı erik, çilek, böğürtlen, kuş üzümü…

Kuruyemişler: Ceviz, fındık, badem, yer fıstığı…

Susam, çikolata, kakao, hardal, soya…

Düzenli doktor kontrolü önemli

Böbrek taşı hastalığı genetik geçiş özelliği gösteren ve tekrarlayıcı özelliğe sahip bir hastalıktır. Bu nedenle bütün önleyici tedbirlerin alınmasına rağmen taşın tekrar oluşma riski vardır. Taş hastalarında kalıcı böbrek hasarının oluşmasını önlemek için düzenli üroloji kontrolü yapılması gereklidir.

Böbrek taşlarının nedeni kesin olarak bilinmiyor

Böbrek taşlarının oluşum nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte bazı risk faktörlerinin etkili olduğu düşünülüyor. Bunlar; genetik etkenler, böbrek hastalıkları, böbrekte yapısal bozukluklar, bazı ilaçlar, bazı bağırsak hastalıkları, hipertiroidi gibi tiroit hastalıkları, beslenme alışkanlıkları, yetersiz sıvı alımı, stresli veya sedanter bir yaşam, sıcak iklimde yaşamak olarak sıralanabilir.

En yaygın belirti ağrıdır

Böbrek taşı hastalığında en yaygın görülen belirti ağrı oluşmasıdır. Ağrı; çoğunlukla taşın böbrekten idrar kesesine idrarın akışını kısmen yada tamamen engellemesi sonucu oluşur. Bu ağrı kimi zaman çok hafif olabilirken kimi zaman hastaneye yatmayı gerektirecek kadar şiddetli olabilir. Tipik olarak ağrı azalabilir veya artabilir ancak tamamen kaybolmaz. Böbrek ağrısı genellikle 20-60 dakika sürer. Ağrı kaburgaların altında sırt bölgesinde veya karnın alt bölgesinde olur ve kasığa doğru ilerleyebilir. Bu ağrı esnasında bulantı-kusma, sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, sızı ve bunlara sürekli idrar yapma hissi eşlik edebilir. Bunlar taşın hareket ettiğinin veya düşüyor olduğunun bir göstergesi de

Doğal yollardan taş ameliyatı yapılabiliyor

Kapalı böbrek taşı ameliyatlarında böbrekteki taşa iki farklı yoldan ulaşılarak taş parçalanır. Bu yollardan birincisi idrarın geçtiği kanalları (üretra→mesane→üreter→böbrek) kullanılarak çok ince kıvrılabilir kameralı aletler ile böbreğin içine ulaşmaktır (f-URS). Bu aletlerin içerisinden lazer kablosu gönderilerek böbreğin içindeki taşlar mümkün olduğunca en ufak parçalara ayrılır. Daha sonra bu taşların rahat dökülebilmesi için böbrek içerisine bir stent (kateter) bırakılır. Bu stenthasta tüm taşlarını döktükten sonra yine daha basit bir ameliyatla çıkartılır. Bu yöntem genellikle 2 cm’den küçük taşlar için uygulanır. Kırılan taşlar aletler ile dışarı alınmaz sıklıkla hastanın kendiliğinden dökmesi beklenir. Bu ameliyat yönteminde kanama ihtimalinin az olması bir avantaj iken kateterin çıkarılması için ikincil bir ameliyat gerektirmesi dezavantaj olarak kabul edilmektedir.

Her şey ameliyat ile bitmiyor

Her şey ameliyat ile bitmiyor tabi, böbrek taşları ameliyattan sonra tekrarlama olasılığı vardır. Bu durumda yeniden ameliyat gerekebilir. Hastanın yeniden böbrek taşı hastalığına yakalanmaması veya riski en aza indirebilmek için beslenme ve hayat tarzı değişiklikleri büyük önem taşır. Taş hastaları mutlaka doktorundan diyet listesi almalı ve hangi besinleri tüketip hangilerini tüketmemesi gerektiğini bilmeli ve beslenme düzenini ona göre planlamalıdır.

  • Yorumlar 0
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.