Murat Dalca, Sanat Yaşamını Akhisar Haber’e Anlattı

Murat Dalca, Sanat Yaşamını Akhisar Haber’e Anlattı
Tuncay Şen-AHA Haber

Sanatçı Murat Dalca sanat yaşamını Akhisar Haber adına Dr. Tuncay Şen’e anlattı. O da kaleme aldı.

Murat Dalca; biri trafik kazasında kaybedilen dört çocuklu Bulgaristan göçmeni bir ailenin çocuğu olarak 1977 de Akhisar’da dünyaya gözlerini açar. Babası Gültekin bey radyo-televizyon tamircisi, annesi Ayten hanım terzidir.  Soyadı muhacir oluşunu yansıtıyor. Kopup geldikleri Rumeli’den miras aldıkları bir soyada sahip. Bulgaristan’ın Kırcaali bölgesinde bir yükseltinin adıymış Dalca. Ve o tepeden adını almış bir şirin kasaba. Oralara da bıraktığımız kültürümüzden yadigar kalan cami, çeşmeler çoğu zaman eserlerine konu oluyor.

Baba mesleğinden güdülenerek Akhisar Endüstri Meslek Lisesi elektronik bölümünü tercih etmiş ve başarıyla bitirmiş. Bir süre turizm sektöründe çalışmış. Birazda babasının dükkanında radyo–televizyon tamirciliği ve elektronik işlerle geçen yıllar birbirini kovalamış. Lise de aldığı elektronik eğitim, babasının dükkanın da harmanlanarak edindiği tecrübe, yaptığı maketlerin elektronik yorumlamalarına terennüm ediyor. Elektronik düzenekleri kurarak ses, ışık ve otonom hareket mekanizmaları elde ediyor. Bu da yaptığı maketlerin görselliğine farklı boyutlar kazandırıyor. Sınırları kendi çiziyor sonra onu sürekli zorluyor. Bir yaptığını asla bir daha tekrarlamıyor.

   “Ahşap modernize olmuş dünyaya başkaldırıdır!”

Türkiye'nin ilk lise mezunu Milli Eğitim Bakanlığı onaylı ‘Ahşap Teknolojisi yetkili kurs eğitmeni’dir. Verdiği kursun içinde hediyelik eşya, ahşap yakma (Naht) ve ahşap birleştirme bölümleri yer alıyor. Orada maketlerin arasından yakılmış ağaçlar kendini gösteriyor. Ahşabın şiiri Naht ile yazılıyor diyorum. Ağaç oymacılığı, hattatlık ve tezyinat sanatları harmanlanıp bir başka sanat doğuyor Naht olarak.  

“Ahşap modernize olmuş dünyaya başkaldırıdır!Ben eserlerimle baş kaldırıyorum modern dünyaya”

İki buçuk yıldır kurs eğitimi veriyor. Bu kurs Akhisar Halk Eğitim Müdürlüğü ve Akhisar Belediyesinin ortaklaşa protokolü ve Belediyenin en üst katında Belediyenin de verdiği destekle sürüyor.Gidenler bilir o son kat sanat ayrılmıştır. Fotoğraf kursu, resim kursu, karikatür kursu benim aklıma ilk gelenler. Bu kursun başlamasına Belediye Başkan Yardımcısı Ömer İşçi’nin yapmış olduğu bir maketi alması ile adımları atılmış. Verdiği kursun adı  " Ahşap Hediyelik Eşya yapımı", süresi de 600 saat.

Akhisar Belediye Spor nostalji radyoları onun emekleriyle hazırlanıyor ve Akhisar Belediye Spor Store mağazasında satışa sunuyor. Güvenerek beğenerek alabilirsiniz. Hem ona ve öğrencilerine hem de ‘Aşkhisar’ımıza destek olursunuz.

2007 yılında Zeynelzade Halk Kütüphanesinde Kütüphane Haftası etkinlikleri çerçevesinde müdür vekili Şahin Gergin in çabaları neticesinde açılan karma sergiye mimari maketleri ile katılıyor. Aynı sergiye ben de "Gözde'nin Gözüyle Akhisar da Satranç" isimli gazete haberlerimi görselleştirerek katılmıştım. Bu isimdeki köşe yazımda bahsettiğim sergiyi anlatmıştım.

Akhisar da yapılan tüm yükselen mimari yapıların mimari maketleri onun maharetli elleriyle yapılıyor.

Her kurs bitiminde kursiyerler öğretmenleri Murat Dalca gözetiminde bir sergi ile eserlerini sergilenip satışa sunuluyor.

‘Murat Dalca profesyonel mimari maket atölyesini’ kurma hayali var.

 Kurs ziyaretinde öğrencilerinin gözlerinde aldıkları hazzı gördüm. Bir kursiyer özellikle dikkat çekiyor, Otizm hastası Tugay Kavçak. Bu kurs sayesinde hayata tutunmuş, yaşama sevinci yakalamış. Yaptığı eserler insanı şaşırtacak düzeyde.

Çayları yudumlarken Dalca 'nın çalışmalarının Anadolu Ajansı ve Ege Tv tarafından çekimi yapıldığını ve yayınlandığını öğreniyoruz. Akhisar’ın adını başka bir alanda ülkeye duyuruyor. Bize de gurur duymak düşüyor.

Dua ile başlayan sanat ..

İlginç bir öyküsü var sanat yaşamını, anlatılması gerekiyor.

Turizm sektöründe çalıştığı dönemlerde maddi sıkıntı içerisinde iken annesinin önerisiyle Cuma Namazı sonrası cemaat dağıldıktan sonra alnını secdeye dayayıp duaya başlar. "Allah’ım bana öyle bir sanat ver ki, çok az insanda olsun ve sadece ödemem gereken borç miktarı kadar bana gönder"  Bu duayı yaptığı ana kadar şu an ki ahşap çalışmaları yapımı hakkında hiçbir bilgi ve tecrübeye sahip değilmiş. Secde de dua sonunda gözlerinin önüne o caminin ahşap görüntüsü belirmiş. Dua sonrası o gördüğü maketi yapma arzusu belirmiş. Yaptığı bu ilk cami maketini çatıştığı otelin resepsiyonun da sergiler. Bir otel müşterisi yeni siparişleri ile birlikte satın alır bu maketi. Para eline değdiğinde ettiği dua aklına gelir. Borcun vadesine iki gün kala gelen bu paranın borç dışında kalan miktarı harcamaz, harcayamaz. İhtiyacı olduğu belirlediği iki kişinin kapısını çalıp hazırladığı yardım paketlerini bırakıp gider. Alanın vereni görmediği geleneğimizdendir yaptığı.

Bu anılarını anlatırken gözleri yaşarıyor, kelimeler cümlelerde yerini bulmakta zorlanıyor ve ciltte tüyler diken diken oluyor. Annesinin bir duası daha vardır kabul gören: " Allah’ım oğlumu öğretmen yap"

“Benim ustam Rabbim’dir”

“Benim ustam Rabbim’dir” diyor, Allah’ın Musavvir sıfatının tecellisi gibi görüyor…

 İstanbul’dan Yüksel Sarıkaya ona internet sitesinden ulaştığında Akhisar dışına açılmasını sağlamış. İstanbul bölgesinde dağıtılan yerel bir gazetenin ondan talebi, Kız Kulesinin karton modelinin (paper model) yapılması imiş. Beğenilir ardından Eyüp Sultan Camisi, Eyfel Kulesi, Olimpiyat Stadı, Helikopter, Motosiklet ve ev maketleri talepleri gelmiş.

 “Bir yaptığım maketin aynısını asla bir daha yapmam” diyor Akhisar da mimari maketleri profesyonel anlamda ondan başka yapan olmadığını anlatırken.

  “Bir üç boyutlu nesneyi görmem yeterli maketini çıkarmam için.” Değişik açılardan fotoğrafladığı üç boyutu önce kafasında makete dönüştürüyor. Sonra gerçeğe. Kendini sürekli yeniliyor. Farklı denemeleri yaptıkça geliştiğini söylüyor.

Yeteneğini öğrenmek isteyenlere gösteren Dalca’nın Atölyesini mutlaka ziyaret etmenizi öneriyorum. Eserlerini görünce sizde kursa yazılma isteği doğacaktır, emin olabilirsiniz.