Tütün kokulu öyküler
Her insanın yaptığında kendini çok iyi hissettiği bazı şeyler vardır. Bir insanla sohbet iyi hissettirir kimi zaman. Bazen insanların henüz bozmadığı bir doğa bölgesinde kısa bir süre bulunmaktır insanın ilacı. Bir kediyi kucağınıza aldığınıza alıp okşamak, saksıya diktiğiniz bir çiçeği sularken onunla sohbet etmek, pencereden baktığınızda neşe içinde çığlık çığlığa oynayan çocukları görmektir sizin şifa kaynağınız. ‘’Kalbime iyi geldin’’ diyebilmek öyküsü…
Yukarıda okuduğunuz satırların yazarıdır, edebiyat gönüllüsü Hatice Gülsüm Demircan hanımefendi. Adıma imzalayıp gönderdiği FGK yayınevi tarafından basımı yapılan Tütün Kokulu Öyküler adlı öykü kitabı için çok teşekkür ederim. Yaz aylarında tütün işlerinin yoğun olduğu bu günlerde zevkle okudum. Sizlerde okuyunuz. Eminim seveceksiniz. Eski günler aklıma geldi. Okurken haliyle çocukluğumuzdaki tütün ekme, dikme, kırma ve diğer bir sürü meşakkatli çalışmaları ve zorluğunu bildiğim için de hüzünlendim. Anadolu da orta halli, fakir insanların, yoksul ailelerin yaptığı bir iştir tütün işçiliği. Anamı ve kız kardeşlerimi anımsadım. Kadınların en çok ezildiği ve yorulduğu bir iştir tütün. Gözden gönülden ırak olsun bu iş diyen birçok konu komşuyu hatırlarım. Sırf bu işten kurtulmak için kocaya kaçan kızların hayat öykülerini çok iyi bilirim. Gelecekte nasip olursa bu konuda kafamda kurguladığım öykülerden oluşan bir roman yazmayı da düşünüyorum. Umarım gerçekleşir. Emek en yüce değerdir biliyorsunuz. Tütün, en zor olanı olduğu için birçok roman ve öyküye de konu olmuştur. Gençliğimde Bulgar yazar Dimitır Dimov’un ‘’Sarı Tütün’’ adlı iki ciltlik roman kitabını okumuştum. Daha sonra Necati Cumalı’nın yazdığı Klasik eser ‘’Acı Tütün) adlı romanını da okudum. Okumak güzel bir duygudur. Her okuduğun kitap seni yazarın düşlerine düşüncelerine götürüyor. Hatice Gülsüm Demircan’ın bu öykü kitabını okurken de aynı duyguları hissettim.
Hatice Gülsüm Demircan, Adıyaman’da dünyaya geldi. İlkokulu Atatürk İlkokulunda, ortaöğretim ve lise tahsilini Adıyaman Kız Meslek Lisesinde yaptı. Sümerbank’ta çalışmaya başladığında henüz on sekiz yaşında bir genç kızdı. Otuz sekiz yaşında emekli Sümerbank’tan emekli oldu. Edebiyata olan tutkusu ile öğretmenlerinin dikkatini okul sıralarındayken çekmeye başlamıştı. Kitap okuma tutkusu hayatının her döneminde yazma sevdasıyla yoğrulmuştur. Serbest ölçü ve hece ölçüsü ile yazdığı şiirlerinin yanı sıra kaleme aldığı öykülerinin her bir satırında memleket ve hasret kokusu tüter. Adıyamanlı bir Aydın gelinidir. Doğu ve Batı kültürünün sentezinde Tütün Kokulu Öyküler’i, kaleminden sızdırıp okurlarıyla buluşturmuştur. Evli ve üç çocuk annesi bir edebiyat gönüllüsüdür.
Anadolu kadını, tütün işçiliğinde çalıştığı yetmezmiş gibi evin işleri, yemeği, bulaşığı, çamaşırı, çocukların bakımı derken günün nasıl geçtiğini bilmez. Ha bire üretir üretir. Analar tütün kokar. Elleri akmalı analar unutulmaz. Kına yakmış gibi gelirdi bizlere. ‘’Bize göre anne kokusu, tütün kokusuydu ‘’ demiş yazarımız. Tütün kokulu anam ruhun şad olsun. Bu vesileyle seni de yad etmiş oldum. Sevgili Hatice Gülsüm Demircan, size de çok teşekkür ederim, bu güzel öykü kitabınızla beni çocukluğuma götürerek kalbime iyi geldin… İyi ki yazmışsınız. Kaleminize sağlık…Okurun bol olsun.
