• BIST 10276.88
  • Altın 2390.367
  • Dolar 32.335
  • Euro 34.7427
  • Manisa 12 °C
  • İzmir 15 °C
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Has Evrenselde Yenileme Kursu
  • Ambar ve Sevkiyat Personeli  Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Bayan Eleman Aranıyor
  • Akhisar Enza Home Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Halikarnass Restaurant’ta Cuma ve Cumartesi canlı müzik keyfi
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Kazanmayı da kaybetmeyi de bilmek!

Muharrem Kazer

Kazanmayı da kaybetmeyi de bilmek!

Sporda her alanda ve her kategoride mücadele yapılıyor. Gerek bireysel, gerekse grup sporlarında mücadelelerde kazanan olduğu gibi kaybeden de oluyor. Zaten işin doğasında olan da bu. Grup yarışmalarında bir de denge denilen beraberlik şıkkı da olabiliyor. 

Bu yazdıklarımı sporla az çok ilgilenen herkes bilir. Kazanan için hiçbir sorun yok. Her türlü sorun o anlık... Kapatılıyor. Görmezden geliniyor, öteleniyor. Aslında bu sadece günü kurtarmadan başka bir şey olmasa. Kaybetmek…… Bunu kimse sevmez ve de hoşlanmaz. Gerçekten duygu olarak ta zor ve karmaşık bir olgu. Sporda bunu hiçbir taraf ta kabullenmek istemez. Ama ister profesyonel, ister amatör sporları yapan ve seyreden için bu olgu ile muhakkak karşılaşır. 

Sorun ise kaybetme anında. Bu durumda ne yapılmalı? Nasıl davranmalı? Bizler futbolun doğasında yaşayan insanlar olarak bu durumlarda sakin kalmalıyız. Duygularla değil de, mantıklı davranmalıyız aslında. İnsan olarak asıl bu anlarda öfke kontrolünü yapabilmeliyiz. Son günlere ülkemizde kaybetme anında herkes her şeyi konuşmaya başladı. Gerçekten ciddi bir kirlilik oluştu. Tepkiler vererek suçlamalar, suçlamalar……Bunu profesyonel kulüplerde gördüğümüz gibi amatör kulüplerde bile görebiliyoruz.

Kazanırken de hakemler görev yapıyor. Ancak, kaybederken de adam gibi kaybetmek önemli. Dersler çıkarabilmek önemli. Bu noktada gerekli olan olgu da bu. Suçlama ise sadece kaçış olur. Bu tür pozitif düşünceye tüm ülke olarak sahip olmak zorundayız. Sonuçta sporun doğasının üçlü denklem olduğunu da asla unutmamalıyız. 

 

Sonuç endeksli bir yaşam. Kim kazandı ve kim kaybetti???? Bunu da uzun uzun düşünmek lazım. Bu tür hoş olmayan olayların artık bu çağda bitmesi lazım. Ancak, ülkemizde en üst liglerde bile kaybedilince suçlu arama taktiği devam ettikçe, kurbanlık koyun gibi antrenör kıyımı oldukça vay halimize. Hem de ne vay.

Gazete manşetleri ilk yarıda yaklaşık 20 antrenörün görevden alındığını belirtiyor. Bu alt profesyonel liglerle her halde bu sayı 100 olur. Bazı şeylerin bu kadar ucuz olduğu bir ülkede de ülke futbolunun gelişimi de ne kadar olur. Varın siz düşünün. Ülke olarak kazanırken de kaybederken de bu iki olguyu da öğrenmek temennisiyle. 

 

                                                                                                       Hepinize İyi Günler.

Bu yazı toplam 965 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.