Ben, Mehmet Saygı…

Ben, Mehmet Saygı…

Haber Merkezi

1970 yılında, Manisa-Akhisar’da, Reşat Bey Mahallesinde doğdum. Akhisar’ın kıymetli değerlerinden, Merhum İlaldı Saygı’nın ilk çocuğuyum. İlk, orta ve lise tahsilimi, Akhisar’da tamamladım. 2000 yılına dek, Akhisar’da konfeksiyon işletmecisi olarak sürdürdüğüm iş hayatımı, medya ve reklam sektöründeki çalışmalarım ile, 9 yıl İstanbul’da, 3 yıl Bursa’da devam ettirdim.

2012 yılında Akhisar’a dönüş yaparak, medya ve reklam sektöründe çalışmalarımı sürdürdüm. Akhisar’da adından söz ettiren ilk ve hatta tek diyebileceğim ‘Keyf-i Sefa’ dergisini yayınladım. Bu süreç ile hayatımda tarifi imkânsız hatıralar ve tecrübeler biriktirdim. Bunlara örnek dünya futbolunun yıldızlarından Roberto Carlos, Dünya şampiyonumuz Ayşe Begüm Onbaşı, Yılın öğretmeni seçilen Ahmet Naç, Hayatının son röportajını bana veren Rahmetli Tayfun Taliboğlu’nu sayabilirim.

Akhisar Ticaret Odası, Akhisar Ticaret Borsası ve AKGİAD kurumları çerçevesinde dergi çalışmaları ve yayını konusunda çalışmalar yaptım. Uzun yıllar Anadolu Ajansı muhabirliği yaparak Şehrimizin özellikle Akhisarspor’umuzun ulusalda haberlerini yaparak şehrimizin ve takımımızın adını duyurdum.

‘AK-SEK Sevgi Çocukları Derneği’ çatısı altında, Sn. Hasan Kirazoğlu yönetiminde, Kenan Molla, Kadir Boz ve Semih Gürmen gibi şehrimizin değerli isimleriyle birlikte  “DOWN CAFE” açılışında bulunup dernek adına işletmesini gerçekleştirdim.

Yine Aksek Sevgi Çocukları Derneği yararına, Şehrimizi tüm yurda hatta dünyaya tanıtan değerli isimler olan, İsse Kuaför Selda-İsmail Karaca ve Ferdi Deren’in önderliğinde, Kadir Boz ve Barones ailesiyle birlikte Moda Akhisar gecesini düzenleyip, geceye ait Moda Akhisar Dergisini yayınladım.

“Önce Akhisar” Platformu olarak bir araya geldiğimiz gönüllü oluşumumuzla, Şehrimizin bir çok değerli ismi ile birlikte ki, şuan bizleri Ankara’da temsil eden Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu nu örnek gösterebilirim, Şehrimizin değerlerini gün yüzüne çıkarması ve bizlere ve gelecek nesillere örnek teşkil etmesi açısından çalışmalar gerçekleştirdik. Dedelerimiz, Cumhuriyetin ilk yıllarında yurt genelinde gerçekleştirilen bir kampanyaya yoğun bir katılım sağlayarak bir çok ili geride bırakıp yurdumuza iki adet uçak bağışlamışlardır. Bizlerde Platform olarak bu Uçakların birer maketini yaparak Belediyemizin meclis salonunun girişinde sergilenmesini sağladık. Ayrıca uçakların kartondan maketlerini hazırlayıp, hem dergimiz ile dağıtarak, hemde bir çok okula ulaştırarak çocuklarımızın bu uçakları bizzat kesip yapıştırarak maketlerini yapmalarını sağladık.

Halen Akhisar’da, organizasyon ve medya alanında iş hayatımı devam ettirmekteyim.

İki erkek çocuk babasıyım. 2024 mahalli seçimlerinde, Reşat Bey Mahallesi muhtar adayı olarak huzurunuzdayım.Amacım beylik cümleler kurmak değil, içimden gelenleri sizinle paylaşmak.

Elbette benimde bu yola çıkarken hedeflerim, hayallerim vede projelerim var. Ama üzülerek söyleyebilirim ki, hiç birinin içinde mahalleye hanlar, hamamlar yaptırmak yok, parklar,yollar, kaldırımlar yaptırmak yok. Bu işler yerel yöneticilerin işi, bizlerin asli işi mahallemizin ihtiyaçlarını, eksiklerini ve isteklerini yetkili kurumlara ileterek takibini yapmak. Bunu da hakkıyla yapacağımdan hiç şüpheniz olmasın. Birçoğumuzun sıkıntı yaşadığı, resmi evrakların elimize zamanında ulaşması sorunu var. Muhtarlığa gelen evrakların zamanında elinize ulaştırılacağının sözünü veriyorum sizlere. Buda zaten muhtarın asli görevlerinden biri. Ben bu görevi en kıymetli sorumluluk olarak görüyorum. Zamanında elinize ulaşmayan evrakların indiriminden yararlanamadığınız gibi cezalı ödemek zorunda kalıyorsunuz. Bunun vebalini yüklenmeye benim hiç tahammülüm yok. Bu yüzdendir ki adınıza teslim edilen evraklarınız en kısa zamanda irtibata geçilip tarafınıza ulaştırılacaktır.

Günümüz teknoloji çağı,  birçok alışkanlıklarımızın değişmesine, hayatımıza birçok yeniliğin girmesine neden oldu. Bunlardan biride E-Devlet sitesi. Birçok resmi işimizi buradan halledip ihtiyacımız olan evraklara buradan ulaşabiliyoruz. Lakin çıktı almak için farklı işletmelerin kapısını çalmak zorunda kalıyoruz. Ben sizlere bu hizmeti sunacağımın da sözünü veriyorum. Bu işlerin haliyle kağıt, kartuş gibi maliyetler söz konusu, özellikle ihtiyaç sahiplerinden ve öğrencilerden asla ücret talebinde bulunmayacağımın, dileyenin sadece giderler için gönlünden kopanı vereceğinin, asla bir ücret tarifesi oluşturulmayacağının ve talep edilmeyeceğinin sözünü veriyorum.

İsmail Abi sağolsun uzun yıllardır iyisiyle kötüsüyle, doğrusu ve yanlışıyla bizlere hizmet etmiş, kendisini seveni olduğu gibi sevmeyenide vardır. Her düşünceye saygı duyarım. Lakin görmezlikten geldiği, önemsemediği öyle bir konu varki, onu bu konuda eleştirmeden geçemeyeceğim.

Bu güne kadar göz ardı edilen, ötelenen, ihmal edilmiş mahallemizin bence çok  büyük bir sorunu var sevgili Dostlar,  Deprem!!!!

Geçtiğimiz günlerde Manisa AFAD koordinatörlüğü ekiplerince “Muhtarlar AFAD gönüllüsü oluyor “ diye bir proje hayata geçirildi. Şehrimizin birçok muhtarı gibi bu etkinlikte muhtarımız İsmail abide yoktu. Peki amacı neydi bu eğitimin. Allah yaşatmasın diye dua ediyoruz ama ülkemiz coğrafyasının kaçınılmaz bir gerçeği bu maalesef, bir afet sonrasında yapılacaklar, muhtarların görevleri, ekipleri yönlendirmesi, onlar ile koordinasyonu sağlaması amaçlanıyordu. Eğitim verilip sonrasında sınav yapılarak, kendilerine bu konuda yeterli olduklarına dair belge veriliyor. Bu eğitimde muhtarınız yoktu ama bu kardeşiniz vardı Sevgili Dostlar. Sadece bu eğitimde değil, ben Eğitimleri çok öncesinden tamamlayıp, bir yıl önce yüzyılın afeti olarak kayıtlara geçen Kahramanmaraş depremi sonrasında, AFAD ekibiyle birlikte bölgeye intikal edip orada 10 günlük süre içerisinde yardım çalışmalarında bizzat gönüllü olarak katılmış bir kardeşinizim. Edindiğimiz bu acı tecrübeler ile döndükten hemen sonra bir çok arkadaşımız ile istişarelerde bulunup, şehrimizde AFAD ile koordineli bir dernek kurarak bu konuda gönüllü ekipler kurup, yetkili kurum ve kişilerden eğitimleri alıp, ekipman hazırlığı yaparak hazırlıklı olabilmek adına adımlar attık.  Yerel basını takip eden arkadaşlarımız görmüşlerdir. Derneğin kuruluş tüzüğünü geçtiğimiz günlerde Kaymakam beyle görüşüp, gerekli müracaatlarımızı yaptık. Dernek kurucu üyeleri içerisinde Belediye Başkanımız Sayın Besim Dutlulu ile Muhtarlar Dernek Başkanı İhsan Gümüş de yeralmakta.

Bu çalışmaları yaparken beni çok üzen bir gerçekle daha yüzleştim maalesef. Şehrimizin birçok mahallesinde Afet toplanma bölgeleri oluşturulmuşken ki bunlara Seydi Ahmet Mahallesi ve Atatürk Mahalleside dahil, bizim mahallemizde bir tek bölge dahi belirlenmemiş Sevgili Dostlar. Enkısa zamanda bunların belirlenmesi ve sadece sizlere bildirimi ile kalmayıp mahalle halkının deprem öncesi, anı ve sonrasında neler yapılması gerektiğiyle ilgili bilgilendirilmesi için gereklieğitimlerin belli aralıklar ile halkımıza duyurulmasını, eğitimlerin verilmesini sağlamak öncelikli hedeflerimin başında geliyor.

Bizim birçok mahalleden avantajlı olduğumuz bir konu var. Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi. Bizbu salonu hiçbir şekilde kullanmıyoruz. Oysa bu salonu kullanmak gibi büyük bir avantajımız var.Şuan burada toplanmamıza vesile olan BALGÖÇ gibi güçlü bir sivil toplum örgütüne sahibiz. Hedefim birlikte afet konusunda değindiğim konular başta olmak üzere bilinçlenmeyi sağlamak ve hatta mahallemizde gençlerimizden tam donanımlı ve eğitimli ilk yardım müdahale ekibi oluşturmak. Bunun nedenli önemli olduğu yaşanan depremlerde edinilen tecrübelerle sabit, depremlerde ölümlerin %50 ye yakını deprem sonrası ilk müdahalenin gecikmesinden kaynaklanıyor. Birlikte bu ve benzeri çalışmaları gerçekleştirmek için Muhtar adayınızım.

Yine benim için olmazsa olmaz olan geleceğimiz evlatlarımız.Onları hayata hazırlamak, kendi ayakları üzerinde duran sağlam fikirli özgür bireyler yetiştirmek için etkinlikler düzenlemek en büyük amacım olacak,  ben sizlerden çok onların Muhtar amcaları olmaya talibim.

Cumhuriyetimizin kurucusu Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk; “Çocuklar her türlü ihmal ve istismardan korunmalı. Onlar her koşulda yetişkinlerden daha özel ele alınmalıdır. Bu günün çocuğunu yarının büyüğü olarak yetiştirmek hepimizin insanlık görevidir.” Diyerek hepimize bir sorumluluk yüklemiştir.

“Çocuklarını sağlıklı ve bilgili yetiştirmeyen uluslar, temeli çürük binalar gibi çabuk yıkılırlar.” Diyerek de bize izleyeceğimiz yolu göstermiştir.

Öğretmenlik yapmakla, öğretmen olmak farklıdır. Öğretmenlik yapan sınıfa girdiğinde Öğrenciler görür karşısında, oysa Öğretmen olan, Canlar görür, yetiştirilecek fidanlar görür. Biz tam donanımlı bir Can yolculuğuna talibiz Sevgili Dostlar.

Yapılan araştırmalar gösteriyor ki,Kitap okumayan bir çocuknormal bir cümleyi, bir soruyu 45 saniyede anlayabiliyorken,bu süre okuma alışkanlığı edinmiş bir çocukta; 13 saniyeye düşüyor.

Buradan yola çıkarak çocuklarımıza okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla okuma kulübü kurarak, okuma günleri ve etkinlikleri düzenleyeceğiz.  Bunun alt yapısını ve çalışmalarını yine hep birlikte yapıp, hayata geçireceğiz.

Bu amaç doğrultusunda ön görüşmelerini yaptığım ve hatta çok güzel olur diye yetkili kurumlardan onay aldığım, söyleşi etkinliklerimiz olacak. Şehrimizin yetiştirdiği uluslararası başarılar elde etmiş, Ayşe Begüm Onbaşı ki bizim mahallemizin evladıdır, Nil Deniz Bal ve Ali Cengiz gibi şampiyonlarımız ile tecrübe paylaşımları yapacağız. Sınavlardan önce psikolog ve rehber öğretmenlerden sınav öncesi kaygıların giderilmesiyle ilgili söyleşiler düzenleyeceğiz. Çocuklarımızın bağımlılıkla mücadele ve kötü alışkanlıklardan korunmaları noktasına, konusunda uzman kişilerden etkin seminer hizmeti alacağız,ve bunlar gibi bir çok konuda söyleşi ve seminerler düzenleyerek, geleceğimizi sağlam temeller üzerine kurmak adına fidanlarımızı hep birlikte sulayıp, besleyeceğiz. Bu konularla ilgili Kaymakamlığımızın ve bağlı kurumların bu konularda çalışmaları mevcut.Biz o çalışmalara destek olup katkı sağlayacağız.

Geçenlerde Şehrimizdeki bir sosyal medya kanalında Halka şöyle bir soru yöneltildi;

Akhisar neden modernleşmedi?

Sizce bu sorunun net bir cevabı verilebilirmi? Verilemez değil mi?Cevaplarda öyle zaten. Yönetimi yetersiz bulanlar, eğitimi bahane gösterenler, maddi imkansızlık vs. vs.

Fakat onca insandan hiç birisi kendisini sorgulayıp biz şunları yapmadık, bu konuda yetersiz kaldık demedi, diyemedi. Her zamanki gibi kolay yolu seçip suçlayıp durduk.

Varlık bir imtihandır.

Ülfet bir perde, insan elinde olanın kıymetini bilmez, derler.

Biz elimizde olanın farkında bile değiliz, kıymetini bilmek şöyle dursun.

Ben o ülfet perdesini kaldırmaya talibim.

Bunca şeyden bahsedince iyi söylüyorsun, hoş söylüyorsun da, bu işler maddiyat gerektiren işler, muhtarlığın bir bütçesi yok ki nasıl halletmeyi düşünüyorsun diyenler çıkacaktır.

Starbaks diyeceğim ve bir çok insan tepki gösterecek, biliyorum ama, doğru bir örnek olduğu için değinmeden geçemeyeceğim. Adamlar karton bardağın kapağını AR-GE çalışmaları ile geliştirerek pipet kullanımını minimize etmişler ve ayda 240 milyon dolarlık bir kar elde etmişler. Yanlış anlaşılmasın Bir karton bardağın inovasyonu ile elde edilen 1 liralık kar ile ulaşılıyor totalde bu rakama.

Bizlerde araştıracağız, geliştireceğiz sponsor, gönüllüler, yerel yönetimler vs. hatta atık geri dönüşüm projesi derken bir yolunu bulup bu hedeflerimize mutlak suretle ulaşacağız.

Fikirler saygı konusu değildir, fikirler değerlendirilir, katılırsınız katılmazsınız bu beni üzmez saygı duyarım.

Kişiler saygı konusudur, bende tüm mahalle halkımıza saygı duyuyorum.

Saygı sevgi çerçevesinde hepbirlikte fikirlerimizi konuşup, tartışıp, en güzelini en doğrusunu mahallelimize sunmak için çalışacağım.

Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nunçok sevdiğim ve kendime düstur edindiğim bir sözü var;

“Rahatınız bozulmasın diye, hangi doğrudan vazgeçtiyseniz, o fiyata satıldınız demektir.”

Ben hiçbir doğrudan vazgeçmeyeceğimin sözünü veriyorum sizlere,

Bu mahalle bizim yuvamız.

Yaşamın tüm renkleri, bu mahallenin sokaklarından doluyor ruhumuza.

Amacım yaşamımızı daha da renklendirmek.

İstiyorum ki, ellerimizi birbirimize uzatalım, tepeden tırnağa MAHALLE ve MAHALLELİ olalım