Akhisar ve Arsistotle Onassis
Dr Gökhan Gürel den Soma olayından önce bir eposta aldım.
Sağolsun üç yıl önce yazdığı bir yazısını yollamış.
Tekrar gündemde olsun diye yazıdan bazı pasajları buraya
aktarıyorum:
Akhisar’ı Yunan yakmadı biz yıktık diyor özetle. Ve Onassis
ismine sahip çıkmamızın akıllıca olacağına değiniyor.
Gürel şunları yazmış:
“Güzelim Rum evleri, Osmanlı'nın han ve hamamları, köşkleri ve
sayısız eserler bir servet gibi Akhisarlı'lara kalmıştı
Panayapulos yanında götürdüğü esirlere rağmen 'resmi' görevini
yapamamış olmanın verdiği eziklikle ayrılmıştı Akhisar'dan
Tarih 26 Ekim 2011
Ben de bugün belediye önündeki meydana çıkıp konuşmak
istiyorum;
Ey Panayapulos !
Ruhun ızdırap çekmesin! Üzülme!
Doymak bilmez müteahitlerimiz ve iş bilmez belediye
başkanlarımızla bir olup senin yakamadığın her binayı yıktık!
Yerlerine zevksiz, kaba-saba 'ucube' apartmanları diktik !
Senin zamanından bu zamana kalmış 5-10 tane bina da bugün-
yarın kendiliğinden yıkılır diye iştahla bekliyoruz. Yerlerine hemen
ucubeleri dikeceğiz !
Han hamam desen birkaç tane kaldı. Onların da çoğu yakılmıştan
beter durumda
Yakamadım diye üzülme ! Yahudi ibadethaneleri kendiliğinden
çöküp gitti. İsrail tarımının temellerinin atıldığı Yahudi Tarım
Okulunu ise çürümeye bıraktık
Sizin Onasis var ya ! Hani dünyanın en büyük armatörü Aristotle
Onasis
Biliyorsun O da Akhisarlı. Sizinkiler O'nun bindiği yatı Atina
yakınlarında bir sayfiye beldesinde turizme açmışlardı bir
zamanlar
Her yıl yüzbinlerce turist ziyaret etti ve milyonlarca dolar döviz
bıraktı sizinkilere. Vallahi de billahi de için rahat olsun ! Onasis'in,
senin yakamadığın Akhisar'da bulunan doğduğu ve büyüdüğü
evden bir kuruş para kazanmadık !
O ev turizme açılsın diye ne Onasis'in paralarıyla kurulmuş 'Küçük
Asya Araştırmaları Vakfı'na' ne de dolar milyarderi torunu Bayan
Athina' ya başvurduk
Senin anlayacağın 'yakmışsın gibi' yok saydık o evi !
Sizin kutsal saydığınız hac merkeziniz Efes'i bilirsin
İşte onun bir eşi, Küçük Asya'nın ilk yedi kilise topluluğundan biri
olan ve İncil'inizde de adı geçen Thyatira burası işte!
Biliyorum hemen aklına her yıl İzmir'e ve Kuşadası'na kurvaziyer
turizmi ile gelen ve Efes'i ziyaret eden, kaliteli, alım gücü yüksek
bir milyondan fazla turist geliyor.
Dur dur korkma hemen ! Telaşlanma!
Biz onların Akhisar'a gelememesi için sana bile kısmet olmamış
her şeyi yaptık !
O eserlerin üstüne Kaymakamlık Konutu, Tekel Binası, Vergi
Dairesi, okul, ev, hastane yaptık
Hatta zaman zaman kazdığımız yerlerden kalıntıları çıkıyor da
kimseye çaktırmadan yeniden gömüveriyoruz.
Bak, sana senin bile hayret edeceğin bir şey söyleyeyim. Ama
aramızda kalsın. Oradakilere söyleme çok gülerler
.
Biz var ya biz
O kalıntıları tamamen açığa çıkaracağımıza, gömüp, hemen
yanına, dışarıdan bakıldığında biraz mezbahaya, biraz da morga
benzer bir 'müze' yaptık !
İddia ediyorum! Kazsak altında tarihi kalıntılar çıkacak
Mezbaha ile morg ile ne ilgisi mi var?
E biz orda tarihimizin ve geleceğimizin boğazını keserek
öldürdük ! Daha ne ilgisi olsun ?”
Ne yaptık biliyor musun?
Aklın yolu birdir kardeşlerim Onassislerin evi restore
edilmeli. Kasabamızın girişine ve çıkışına tabelalar asılmalı,
inanın dünyadaki tanıtımımız için çok faydalı olur.
Gökhan Gürel’in yazısının tamamı aşağıdaki linkte:
https://www.akhisarhaber.com/yunan-gavuru-akhisar-i-yakamadi-ama-biz-
yaktik-yakiyoruz-421yy.htm
Bu konuda evvelce yazdığım başka bir yazı :
https://www.akhisarhaber.com/akhisar-nufusu-ve-akhisarli-onassis-481yy.htm
ve tabii bu yazıdan önceki :Akhisarlı Yöneticilier bilmiyor veya
anlamıyorlar :
https://www.akhisarhaber.com/akhisarli-yoneticiler-bilmiyor-veya-
anlamiyorlar-689yy.htm