Açılım ve Çözüm
Açılım ve Kürt sorununa sempatik ve hoş bir çözüm yok. Ama bir tek çözüm var ve nekadar çok insan bu çözüm etrafında saf tutarsa başarı o denli kolaylaşacak. Ne kadar tehdit, hamaset ile kolaya kaçmaya yeltenirsek o denli sorunlu olacak. Diğer çözümleri de yeter denediğimiz için korkarım başka da çözüm yok.
Kürt istilası diye bir sunum dolaşıyor etrafta :
Kürt nüfusun ve Kürtçe anadilin kullanımının arttığını ve Mersin'den başlayarak birçok batı Anadolu şehrinin Kürt şehirleri haline dönüştüğünü anlatıyor. Türk dilinin Kürtçeleştiğini, Türklerin Kürt'e dönüştüklerini anlatıyor bu video. Sapla samanı ayırmakta fayda var.
Ayrımcılık yaparak değil yap-ma-ya-rak ve çalışarak bu sorunlar aşılır. Kolay değil tabii sempatik de değil, çözüm çünkü sevmediğimiz bir işlemi yani çalışmayı içeriyor.
Babam o zamanki ismi ile Riyaseticumhur Katibumumisi (Cumhurbaşkanı Genel sekreteri) iken 1950lerin başlarında Türkmenistan'dan göç eden 5-6 ailenin bir Kürt köyüne yerleştirildiğini ve kendilerine toprak verildiğini anlatırdı. Doğu Anadolu'da bu köyde 6-7 sene sonra ziyaret ettiğinde Türkmenlerin çocuklarının hepsinin Türkmence yanı sıra Kürtçe konuştuklarına şahit olmuş.
Doğru olan Kürt nüfusun şu an daha hızlı artmakta olduğu.
Doğru olan Kürt asıllı mafyacıların birçok konuda faaliyet gösterdiği;
Bilhassa dolmuş-otobüs şöförlüğü, inşaat işçiliği dayılığı, gibi kayıtsız para ile tehdit haraç gibi mafya metodlarının da kullanıldığı.
Doğuda halkın elektriğe para vermemesi batıda bu paranın alınarak Tedaşın doğunun yükünü batıya ödetmesi. Doğru ama çözüm ayrımcılık ve kolaya kaçmak değil .Çözüm doğuda da elektrik faturasını tahsil edecek etkin bir Tedaşta.
Bu tür olayların takibi etkin polisiye metodlarla çalışarak yapılır. Genelleyerek değil ödemeyene ödetecek kadar cesur ve israrlı olarak. Devlet denen de bu olmalı zaten.
Eğitimin sorunu ayrımcılıkla değil, eğitimin etkinleşmesi ile çözülür.
Bilimin İngilizceleşmesinden rahatsızlık daha fazla bilim yapılarak çözülebilir.
Kafayı kuma sokarak başka türlü düşünene liboş, hatta vatan haini diyerek hamaset ile hiçbir şey çözülmez. Bir an gelin derinlemesine düşünelim: en büyük ayrımcılık gençler ve yaşlılar arasında yaşananıdır. Çözüm burada da ayrımcılıktan sakınarak olur. Ayrımcılık ile çözüm umarsak yaşlanan nüfusun da genç nüfusun istilasından korkması gerekir. Veya ortalama daha yaşlı batının korkup daha genç doğuyu yok etmesinden. Olacak iş mi? Kime faydası olacak?
İsveçte de Türklerin nüfusunun artarak Isveç kültürünün yokolacağından korkulmuştu. Demografik araştırmalar gösterdi ki. Türkler ikinci nesilde gerek doğurganlık gerek eğitim açısından Isveç normlarına uyuyorlar.
Tabii eğer aktif bir şekilde düzeltilmesi gereken normlar olduğunda hemfikir isek. Darbe falan yaparak değil çalışarak düzelir, ayrımcılıkla hamaset ile değil. Yaşamda akıllı Kürt gördüm, aptal Kürt gördüm, zekisini gördüm, iptidaisini gördüm. Ayni Amerikalılar ve Almanların çeşit çeşidini gördüğüm gibi, ayni Türklerin çeşit çeşidini gördüğüm gibi..
Çözüm nekadar çok insan olayı sonuna kadar düşünüp tek doğru etrafında kararlı şekilde saf tutarsa netleşecek. Kesinlikle birbirimize hakaret etmekte, suçlamakta değil; birbirimizi öldürmekte de değil. Türk, Kürt, Ermeni, Amerikalı, Çinli ayırımı olmadan doğayla denge içinde yaşamak için insan sayısını barışçıl yoldan azaltmanın gerektiğini anlamak gerek. Bunu ne kadar çok insan anlarsa ve rahatından statükodan feragat edip katkıda bulunmayı hedeflerse işimiz o denli kolaylaşacak.
