• BIST 10891.42
  • Altın 2529.106
  • Dolar 32.8951
  • Euro 35.7068
  • Manisa 22 °C
  • İzmir 26 °C
  • Ön Muhasebe Elemanı Aranıyor
  • Can Bebe’yi Kapatıyorum
  • İş İlanı Yatılı Bayan Aranıyor
  • Servis Şoförleri Aranıyor
  • Tecrübeli Ya da Yetiştirmek Üzere Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Saç-Metal İşlerinden Anlayan Elemanlar Aranıyor
  • Teknik Personeller Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Yeni Yöntemde Tanışma Dersleri
  • Yeni Zeytincilik Üretime Personel Arıyor
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

27 Mayıs

Mahmut Tolon

 27 Mayıs

 

Tabii ki önümüze bakalım ve küresel ısınma ve nüfus sorunları ile ilgilenelim,  uzlaşmayı öğrenelim ama tercihan kimseleri suçlamadan da tarihimizi anımsayalım. Bilelim ki, bir daha bu tür milli felaketler başımıza gelemesin ve heves edenleri yargılayacak cesareti bulacak bir kamuoyumuz ve özgüven duygumuz oluşsun.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin 10.uncu Genel Kurmay Başkanı  Orgeneral Rüştü Erdelhun  27 Mayıs 1960 darbesi günü tutuklandı.  Yassıada Mahkemesi tarafından “yargılandı” ve idama makhum edildi. Bu süreçte bir Genelkurmay Başkanı olarak tüm rütbeleri söküldü ve er statüsünde yargılandı. İmralı'ya elleri arkadan kelepçeli olarak götürüldü. Askerlerin siyasete karışmalarına  karşı çıkması ile de tanınan Erdelhun Paşa, İstiklal Savaşı'na katılmış ve İstiklal Madalyası sahibi idi.

Darbeden sonra darbeyi yapan yüzbaşı ve binbaşılar söz geçirebilecekleri bir General arayıp Cemal Gürsel'i başlarına geçmeye ikna ettiler. (Gürsel sonra Cumhurbaşkanı oldu).

 Yassıada „mahkemeleri“ (ve savcıları ve hakimleri : „sizi buraya tıkan güç böyle istiyor“) sonunda öldürülen Zorlu Polatkan ve Menderes i hepimiz anımsıyoruz. Ama aklımızda tutalım ki  3 kişi değil 14 kişi, bu süreçte yaşamını yitirmiştir. Bu arada sadece politikacılar değil örneğin  İstanbul Emniyet Müdürü Emin Oktay da yaşamını yitirmiş ve ardından kalp krizi açıklaması yapılmıştır. Yassıada sürecinde ilkel bir şekilde işkence yapıldığı da artık tarafsız kişilerin de ifadelerince kabul edilmiş bir gerçektir.

1961 anayasası ile darbeyi (o zamanki zorunlu  ismi : „Devrim veya İhtilal“) tenkidetmek yasaklandı. Darbeciler tabii senatör olarak ömür boyu maaşa bağlandılar.

 

İnsanlar olarak, kolay inanan, hata yapınca kabul etmekte zorlanan, galeyana ve dolduruşa gelmeye meyyal yaratıklarız. Tekrarlarından sakınmak için de üslub, sukunetin önemini, karşı tarafı dinlemenin gereğini anlamak zorundayız (susturmak yerine!) .  Çıkar çatışmalarında çıkarı ayrı tutup müzakere ederken istenmeyen noktalara gelmemek önemli. 1960 Darbesinin ( o dönem zengin olanlar dışında)  ülke için zararı otoritenin sarsılması ve bir dizi darbelere  yolaçması olmuştur.

 

Son olarak bir Genelkurmay başkanının gece yarısı oturup bir e-muhtırayı aklınca yazdığını kendi ifadesi ile duyarak ürperdik.

 

Bu süreç  korkarım daha tam olarak tamamlanmamıştır. Ergenekon davasının sürdürülüş şekli birçok soruya neden olmaktadır. Bu davanın çabuk ve sakin ve adil bir şekilde neticelenmesi temenni edelim ki  önümüzdeki nesillere bırakılabilecek en önemli miraslardan biri olsun.

Bu yazı toplam 2259 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.