Katillere Ölüm?
Son günlerdeki şiddet olayları karşısında duygular taşıyor. Kar topu oynayan adam. Bıçaklanarak öldürülüyor. Kim bilir olaylar nasıl tırmandı? Özgecan konusunda ise artık yoruma bile açık olmayan bir vahşette tüm ülke hemfikir.
Olaylar öyle veya böyle bir şekilde tırmanıyor ve iş çığrından çıkıyor. Yumurta kırıldıktan sonra ceza beklentisi geriye kalıyor. Norveç’te 77 kişiyi öldüren Andreas Breivik’in hapishanede gardiyanları nasıl taciz ettiğini belki arada okuyorsunuzdur. Vicdan isyan ediyor. Çözüm ne? Nereden başlamalı?
Bence çözüm Breivik veya Özgecan’ın katili gibi birisinin öldürülmesinden sonraki duygu patlamalarından ziyade temel ve basit şiddete karşı bir seferberlik. Yumruk atan bir gün bile yatmadan çıkıyor. Yumruk veya tokadın her ne sebeple olursa olsun bir cezası olmalı. Belki bir sabıka ve 3-4 haftaya kadar hapis? Bıçak çekilirse belki üç aya kadar hapis? Yanı sıra psikolojik tedavi ve öfke kontrolü dersleri. Sonunda basit bir darbe veya sadece bir tehdit olsa bile?
Bu temel nokta ciddiye alınmazsa işler hep bir şekilde çığırından çıkacak. Bir temel görgü gereği ve şiddetin cezaya tabi bir eylem olduğu konusunda saf tutabilme. Toplum olarak bu noktadan başlamayı beceremezsek korkarım daha çok böylesine olaylar yaşayacağız. Temel görgü ve uzlaşma becerilerinin ilkokuldan itibaren ders olarak işlenmesi. İdam konusuna gelince belki bu kararı uluslarası mahkemelere bırakmak gerek. Norveç belki dünya kamuoyunda yargılanacağından korkarak bu kararı veremedi. İdam cezasına genelde karşı olan bir insanım. Ama Andreas Breivik gibi bir psikopatın da bu yaşamı sürecinde iflah olamayacağını bilecek kadar da hekimlik yaptım. Bu tür bir insan müsveddesinin de topluma inanılmaz maliyet ile yaşamda tutulmasının bir kez daha tartışılması gereğine inanıyorum. Cinsel saldırılarda kimyasal veya operatif hadım etmek tıbbi bir çözüm. Şiddet uygulayan kadın sayısı erkeklere oranla epeyce az.
Tekrar altını çizmek gerek bir insanın şu veya bu sebeple yirmi veya otuz yıl hapiste tutulmasından ziyade baz şiddete karşı saf tutmak zorundayız ve eğitimi ve cezaları o şekilde geliştirmeliyiz.
