• BIST 9716.77
  • Altın 2435.681
  • Dolar 32.5203
  • Euro 34.8906
  • Manisa 13 °C
  • İzmir 14 °C
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Emek Kölesi (Kadın 1)

Mesut Avcı

Emek Kölesi (Kadın 1)

Dağ köylerinde yaşıyordu. Keçileri yakın koruya getirip getiriyordu. Sütlerini sağıp anacığına yardımcı oluyordu. Birden gelişmiş olması, babasını telaşa düşürdü. Başının bağlanması lazımdı. İstem dışı kendisini, koca ocağında buldu. Davul/Zurna sesleri, kına gecesi, gelinlik, beşi bir yerde, birkaç bilezik hoşuna gitmişti. Sevmese de, kocam diyeceği yardımcısı vardı. Üsen, ufak tefekti. Çene boldu. Ama dayak yoktu.

Cicim ayları bitmeden kendini tütün tarlasında buldu. Sütleri karışan 4 Oğlan çocuğu doğurmuş, katık yetmeyince Akhisar’a ÇINARLI kuyuda Sarraf Halit’in damlarına taşınmışlar, tütün ortakçılığı yapıyorlardı. Dudu, gençti, çalışkandı ama tütün emek isterdi. Altı boğazı bakmak zordu. Mavi küf yıllarıydı. Dikimde tütün fideleri boynunu bükünce emekler boşa gidiyordu. Hastalığın imdadına Foludor ilacı yetişmişti. Tarlayı filit tulumbasıyla devamlı ilaçlıyorlardı.

Kocası Üsen, vurdum duymazdı. Dudu’nun iç dünyasını önemsemiyordu. Yorgunlukları yetmiyor, söz kavgası da yapıyorlardı. Dudu’nun sıkıntılarının baskın olduğu bir anda, kocası amelelerin önünde aşağılayınca, öğle güneşinin yakıcı sıcağı başına çökmüş Dudu:

  "Yeter! Bıktım artık. zehir içip kurtulacağım "deyince.

    "İç! "

Ve; mavi küf ilacı Foludor u arabadan alır. İçer.

Çınarlıkuyu yolundan, At arabasıyla, arabanın içinde fistanlarını yırtarak, Dudu kurtuluşa gidiyordu.

  "Yanıyorum! Yandım! "

Bağırması, arabanın tekerlek seslerini, beygirin nal seslerini bastırıyor.

Beygir kırbaç acısıyla, dörtnala Hastane yokuşuna ulaşmaya çalışıyordu.

 

Sokağın veletleri bağırmalardan korkmuş kerpiç duvar oyuklarına yapışmış, toprak yolun tozunu arkasında bırakan arabadaki emekçiye fal taşı gibi açılmış gözlerle son defa bakıyorlardı.

1960 lardaki Emek kölesi Dudu’nun çığlıkları kulaklarımda......

 

"Adamın güzeli mi olur.

Ekmeği güzel olsun."

 

Bu yazı toplam 1686 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.