• BIST 8718.11
  • Altın 2240.804
  • Dolar 32.3322
  • Euro 35.1533
  • Manisa 8 °C
  • İzmir 10 °C
  • Kasiyer Aranıyor
  • Amerikan Kültür Erken Kayıt Dönemi Başladı
  • Kuzey Ege Kurs Erken Kayıt Dönemi başladı
  • Louka Döner ve Et Lokantası İftar Menüsü
  • Ön Muhasebe ve Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Yapı Markette Çalıştırılacak Personel Aranıyor
  • Ön Muhasebede Çalıştırılmak Üzere Bayan Personel Aranıyor
  • SPESYA FOOD Firması Takım Arkadaşları arıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Forklift Operatörü Aranıyor
  • Sürücü Belgelerinin Değişiminin Son Tarihi 31 Aralık 2024
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Deniz Kurs’ta İngilizce Hazırlık Sınıfları Kursları Başlıyor
  • Pusula Kurs’ta İngilizce Sınıflarına Hazırlık Kursu başlıyor
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Akhisar ile Onassis

Mahmut Tolon

2012 de yayınlanan bir yazımı tekrar kullanmakta fayda var. Ünlü Frankfurter Allgemeine Zeitung FAZ muhabiri ziyarete geldi. O kadar Akhisardan bahsettim ki, gezdi ve önümüzdeki haftalarda yarım sayfa gazetesinde Akhisar anlatacak. O da Onassis’den bahsedecek.

Akhisarlı Onassis

Akhisar’ın nüfusu  Cumhuriyet’in başında önce azalmış, sonra ülke nüfusuna  parallel bir şekilde artmış.  Birinci Dünya  Savaşı öncesinde yani 1897 de  yaklaşık  29bin olan Akhisar  Rum nüfus azalınca 1935 de 21 binden 1970 de  49 bine dayanmış .Bugün 200 bini aştı.

Türkiye’nin  nüfusu da 1923 de yaklaşık 12.5 milyon dan 1935 de 16 milyon1970 de 35 milyon ve  bugün  76 milyona geldi. Yani Türkiye belki  Rum nüfusu kaybeden Akhisar’dan  biraz daha hızlı artış yaşamış.

İzmir de de nüfus benzer şekilde gelişmiş: 1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre İzmir merkezde yaşayan kişi sayısı 207.548 kişi, Türk sayısı 79.288 kişi, nüfusun % 38'i!  İzmir nüfusu 1927 de 521 bin, 1935 de  İzmir ve civarı 600 bine yaklaşmış  1975 de 1.4 milyon şimdi 4 milyona dayanmış. İzmir Yangını hakkında kitaplar yazıldı. Bir de Akhisar Yangını var. Duyduğum bir anektodu anlatayım.

1922 Akhisar Yangını

Onassis  ailesi  Akhisarlıymışlar. Genç okuyucular için anımsatmakta yarar var: Onassis  birinci dünya savaşında Akhisar yangınında İzmir’e ve oradan Atina’ya; Arjantine  gidip dünyanın en ünlü ve zengin gemi filolarından birini, sonra Olympic Havayollarını kurdu..Monte Carlo daki ünlü kumarhaneyi satın aldı. Daha sonra  1963 de suikasta kurban giden ünlü ABD Başkanı  John F Kennedy’nin eşi Jacqueline ile 1970 de evlendi ve Onassis’in 1975 indeki ölümüne kadar evli kaldı.

1930 lara kadar ABD de Akdeniz ülkelerinden gelenler ayrı bir göç kanununa göre daha “ilkel” ırklar sayılırlardı.  Yani bir Türk veya Yunan bir İngiliz veya İsveçli veya Alman’dan daha ilkel bir ırka mensub idi o zamanki anlayışa ve kanunlara göre.

Onun için armatör Aristotle Onassis’in Bn Kennedy ile evlenmesi epeyce bir haber patlamasına yol açtı ABD de ve dünyada. Daha once ünlü soprano Maria Callas ile de çalkantılı bir ilişkisi olan milyarder tam bir medya super starı idi. (Daha fazla Akhisar için kullanılmalı : örneğin bir Onassis Müzesi ile.)

Onassis’in Kuzeni

Daha az bilinen bir  olay ise Akhisar yangınında gizli bir hikaye: yangında Akhisarlı Karaosmanoğlu ailesinden Destina Hanım bir Türk askerinin yangında bulduğu  Maria isimli 4-5  yaşında  küçük bir kız çocuğunu evlat edinir, Kızın elinde çıkınla  ailesinden birkaç mektup varmış. Kız ailenin bir parçası olarak Makbule ismi ile büyür. 

Daha sonra Akhisarın ilk Yangın söndürme aracının şöförü olan Akhisar Yangın Müdürü ile evlenir. Bir kız çocuğu olur. Onassis 1950 lerde kuzenini bulmak içim Olympus Havayolları Genel müdürünü görevlendir. Müdür Makbule Hanımı bulur ve Onass’isin kuzeni ve kızın ağabeyi Nikos Konyalides  50 yıl sonra İstanbulda buluşurlar. Ağabey kardeşini Yunanistan’a davet eder.  Makbule Hanım artık bir Türk olduğundan ve yaşamından memnun olduğundan Yunanistan’a gitmeyi reddeder.  Hikaye o zamanki Hayat dergisinde yayınlanır.  Ben bu hikayeyi Destina Hanımın ikinci kuşak yeğeni  Selmin Karaosmanoğlu’ndan 1980 lerde duydum. O zaman Sabah ta çalışan Meltem Pusat’a anlatmıştım.   Doğru anımsıyorsam İstanbul’da hemşire olan ve bir beyin cerrahı ile evi olan  Makbule Hanım’ın kızını aramıştı.  Ama kızı Filiz Hanım da  annesi gibi gazetelelerde çıkmak gibi derdi olmayan bir hanımefendiymiş ki o da konuda bir röportaj vermeyi reddetmişti. Farklı insanlar var dünyada, her kişi basına yansımak için yanıp yanıp tutuşmuyor. Bir gerçek de Türk ve Yunan komşuluğunun ne denli iç içe bir berberlik olduğu.

Bu yazı toplam 1742 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.