Üç arif kardeş
Rahmetli babamın anlattığı hikâyeyi paylaşmaya bugün de devam ediyorum. Hükümdar onları misafir eder ve sofra donattırır. Bu üç arif kardeş sofraya otururlar. Hükümdar da onlardan habersiz gizli bir perdenin arkasında saklanır. “Bakalım bu üç arif kardeş benim cömertliğim karşısında ne diyecekler?” der.
Üç arif kardeş sofraya oturur. Büyük kardeş ekmeği bölünce “Ey kardeşler bu ekmekte insan ölüsü kokusu var” der. İkinci kardeş eti bölünce “Ey kardeşler bu et köpek etine benziyor” der.
Üçüncü kardeş “Yahu deseniz ya bu hükümdar helal süt emmemiştir” der. Hükümdar bunları duyunca perdenin arkasında sessizce çıkar. Gider çobanını ambarcısını çağırır. Ambarcısına “Bu pişirdiğin ekmek hangi tarlanın buğdayıydı?” der. Ambarcı “Hünkârım eski mezarlık yeri vardı onu tarla yapmıştık buğdayı da çok verimli olmuştu. Bugün o tarlanın buğdayından ekmek pişirdik” der. Çoban “Efendim bu kestiğim kuzu doğarken annesi öldü bizim bir dişi köpek vardı yeni doğurmuştu kuzu ölmesin diye birkaç kez bu köpeğe emdirdim sonraları en semiz kuzu oldu onu misafirlere kestim” der. Hükümdar hemen harem tarafına geçer annesini sıkıştırır. “Anne doğru söyle bana hiç haram süt emzirdin mi?” Annesi “Oğlum o ne biçim soru ben seni hep helal süt ile büyüttüm” der. Hükümdar “Benim misafirlerimin söyledikleri hepsi doğru çıktı” deyince annesi düşünür düşünür “Seni emzirirken bir gün komşunun evinde canım çekti kimsenin haberi olmadan bir meyve yemiştim. Olsa olsa budur” der. Hünkâr annesine hemen gidip helallik dilemesini ister. Sonra üç arif kardeşin yanına gelir. “Sizleri duydum şimdi bunların açıklamasını yapın” der.
Büyük kardeş “Mezarlıkta yetişen buğday ekmeğinde gözenek olmaz, ondan anladık” der. Ortanca kardeş “Eti elime alınca pelte gibi uzadı salya verdi, köpek eti öyle salya verir ondan anladık” der. Küçük kardeş de “Hünkârım misafir Allah’ın misafiridir ve çok kıymetlidir. Misafirle beraber sofraya bir helal süt emmeyenler oturmaz” der.
Hükümdar bu üç arif kardeşi çok sever. Ülkesinde kalmalarını rica eder. Şayet yanında kalırlarsa onları vali yapacağını söyler. Üç kardeş üç ayrı vilayete vali olurlar. Baba nasihatini tutmak dikkatle hikmetle bakmak ve doğru konuşmanın mükâfatına kavuşurlar.
Orhan Yavuz Ejder – Akhisar-Manisa
