• BIST 10045.74
  • Altın 2412.19
  • Dolar 32.2444
  • Euro 34.5848
  • Manisa 16 °C
  • İzmir 16 °C
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Has Evrenselde Yenileme Kursu
  • Ambar ve Sevkiyat Personeli  Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Bayan Eleman Aranıyor
  • Akhisar Enza Home Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Halikarnass Restaurant’ta Cuma ve Cumartesi canlı müzik keyfi
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Raptiyelenen hisler

Esma Güç Çınar

Raptiyelenen hisler

Şu garip hayat yolculuğunda bazen bir duyguyu yoğun olarak yaşarız. Bu duygu kimi zaman nefret, kimi zaman öfke, kimi zaman intikam olur. Sonrasında o duyguya saplanır kalırız. Nereye gitsek o duygu bizimle beraberdir. Yıllar geçer, yaş ilerler, zaman akar ama o duygu bizimle olmaya devam eder. Adeta o duyguyu içimizde bir yerlere raptiyeleriz.  Bu şekilde de hep muhafaza etmiş oluruz. Ancak bu muhafaza etme hali her zaman bizim yararımıza olmaz. Hatta çoğu zaman içimizden atamadığımız o öfke, intikam vs. duyguları bizi içten içe çürütür.

Duygudan çıkmak istedikçe yine o duyguya çarpıyor gibi hissederiz. Bize zarar veren o duyguyu bırakmak istediğimizi söyleriz ama aslında içimizde bir yerlerde o duyguyu koruma altına alır ve besleriz. Adeta o duyguyu hayatımızın başköşesine koyar, kendimizi o duygu etrafında var ederiz. Öfke ise beslediğimiz duygu sürekli öfkemizin tazeliğini koruması için yeni bir şeyler buluruz hakeza nefret ise yine aynı şekilde. Tıpkı bir hamal gibi duygunun yükünü yükleniriz. Ömür boyunca omzumuza eklenen nice yükün yanı sıra bir de duygu hamallığına girişiriz. Aslında hamallığını yaptığımız o duyguyu neden yüklendiğimizi kendimize samimi şekilde sormayız. Belki de kendimize vereceğimiz cevaptan korktuğumuz için duygunun derinine inmeyiz. O duyguyu taşıyarak hangi eksikliğimizi kapatmaya çalıştığımızın cevabını kendimize vermeyiz. Beslediğimiz duygu aslında açlığını çektiğimiz diğer bir duygunun örtbas edilme şekli olabilir halbuki. Örneğin birine karşı yoğun olarak hissettiğimiz, o sürekli bizimle beraber olan, geçmeyen öfke hissi belki de sevgi açlığımızın gizlenme şeklidir. Yani raptiyelediğimiz hisler bizim yine içimizdeki başka bir duyguya karşı edindiğimiz siperler olabilir.

Sürekli kendimizle gezdirdiğimiz bu hisler, arabaya binmemize rağmen sırt çantasını sırtımızdan indirmememiz kadar anlamsız. Söylemek istediğim şu ki sevgili okur: Duyguların da son kullanma tarihi olmalı. Son kullanma tarihi geçmiş duygular hayatımızdan çıkarılmalı.

Bize zarar veren hislerin raptiyelerini çıkarmak ümidiyle..

Bu yazı toplam 1881 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 3
    Yazarın Diğer Yazıları
    REKLAM ALANI
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Kuzey Ege Kurs
    • Kuzey Ege Kurs
    1/20
    Başlangıç Tarihi
    Başlangıç Tarihi
    Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.