• BIST 10032.27
  • Altın 2439.282
  • Dolar 32.4246
  • Euro 34.6533
  • Manisa 24 °C
  • İzmir 25 °C
  • Bayan Eleman Aranıyor
  • Akhisar Enza Home Sevkiyat Personeli Aranıyor
  • Halikarnass Restaurant’ta Cuma ve Cumartesi canlı müzik keyfi
  • Ön Muhasebe Personeli Aranıyor
  • Karabulut Şirketler Grubundan Duyurulur
  • Köfteci Ramiz İçin Denetim Elemanı Aranıyor
  • 5 Mayıs’ta Yenileme Eğitim Dönemi Başlıyor
  • Bay ve Bayan Beden İşçileri Aranıyor
  • Kurbanlık büyükbaş hayvan satışları başladı
  • Hıdır Besi Çiftliğinde Kurbanlık Dana ve Düve Satışlarımız Başlamıştır
  • Pusula Kurs İngilizce Hazırlık Kursu başlıyor
  • Muhasebe Personelleri Aranıyor
  • Çalışma Arkadaşları Arıyoruz
  • Anadolu Gençlik Derneği Siyer-i Nebi Yarışması
  • İkinci el saç ve sandaviç panel bulunur

Akhisar nüfusu ve Akhisarlı Onassis

Mahmut Tolon

Akhisar nüfusu ve Akhisarlı Onassis

Bugünkü (Cumartesi) Sabah gazetesindeki yazım altta, belki okurken nüfus sayılarını bir kağıda  çizelge olarak yazmakta fayda bile olabilir. Çünkü nüfus netice itibariyle kaderimiz ve içinde bir sürü küçük hikayeyi barındıran bir gelişme.

Nüfuz, Nüfus ve Akhisar’lı Onassis

 

Akhisar’ın nüfusu  Cumhuriyet’in başında önce azalmış, sonra ülke nüfusuna  parallel bir şekilde artmış.  Birinci Dünya  Savaşı öncesinde yani 1897 de  yaklaşık  29bin olan Akhisar  Rum nüfus azalınca 1935 de 21 binden 1970 de  49 bine dayanmış .Bugün 100 bini aştı.

 

Türkiye’nin  nüfusu da 1923 de yaklaşık 12.5 milyon dan 1935 de 16 milyon1970 de 35 milyon ve  bugün  76 milyona geldi. Yani Türkiye belki  Rum nüfusu kaybeden Akhisar’dan  biraz daha hızlı artış yaşamış.

 

İzmir de de nüfus benzer şekilde gelişmiş: 1893 yılı Osmanlı nüfus sayımına göre İzmir merkezde yaşayan kişi sayısı 207.548 kişi, Türk sayısı 79.288 kişi, nüfusun % 38'i!  İzmir nüfusu 1927 de 521 bin, 1935 de  İzmir ve civarı 600 bine yaklaşmış  1975 de 1.4 milyon şimdi 4 milyona dayanmış. İzmir Yangını hakkında kitaplar yazıldı. Bir de Akhisar Yangını var. Duyduğum bir anektodu anlatayım.

 

1922 Akhisar Yangını

 

Onassis  ailesi  Akhisarlıymışlar. Genç okuyucular için anımsatmakta yarar var: Onassis  birinci dünya savaşında Akhisar yangınında İzmir’e ve oradan Atina’ya; Arjantine  gidip dünyanın en ünlü ve zengin gemi filolarından birini, sonra Olympic Havayollarını kurdu..Monte Carlo daki ünlü kumarhaneyi satın aldı. Daha sonra  1963 de suikasta kurban giden ünlü ABD Başkanı  John F Kennedy’nin eşi Jacqueline ile 1970 de evlendi ve Onassis’in 1975 indeki ölümüne kadar evli kaldı.

 

1930 lara kadar ABD de Akdeniz ülkelerinden gelenler ayrı bir göç kanununa göre daha “ilkel” ırklar sayılırlardı.  Yani bir Türk veya Yunan bir İngiliz veya İsveçli veya Alman’dan daha ilkel bir ırka mensub idi o zamanki anlayışa ve kanunlara göre.

 

Onun için armatör Aristotle Onassis’in Bn Kennedy ile evlenmesi epeyce bir haber patlamasına yol açtı ABD de ve dünyada. Daha once ünlü soprano Maria Callas ile de çalkantılı bir ilişkisi olan milyarder tam bir medya super starı idi.

 

 

 

Onassis’in Kuzeni

 

Daha az bilinen bir  olay ise Akhisar yangınında gizli bir hikaye: yangında Akhisarlı Karaosmanoğlu ailesinden Destina Hanım bir Türk askerinin yangında bulduğu  Maria isimli 4-5  yaşında  küçük bir kız çocuğunu evlat edinir, Kızın elinde çıkınla  ailesinden birkaç mektup varmış. Kız ailenin bir parçası olarak Makbule ismi ile büyür. 

 

Daha sonra Akhisarın ilk Yangın söndürme aracının şöförü olan Akhisar Yangın Müdürü ile evlenir. Bir kız çocuğu olur. Onassis 1950 lerde kuzenini bulmak içim Olimpic Havayolları Genel müdürünü görevlendir. Müdür Makbule Hanımı bulur ve Onassisin kuzeni ve kızın ağabeyi Nikos Konyalides  50 yıl sonra İstanbulda buluşurlar. Ağabey kardeşini Yunanistan’a davet eder.  Makbule Hanım artık bir Türk olduğundan ve yaşamından memnun olduğundan Yunanistan’a gitmeyi reddeder.  Hikaye o zamanki Hayat dergisinde yayınlanır.  Ben bu hikayeyi Destina Hanımın ikinci kuşak yeğeni  Selmin Karaosmanoğlu’ndan 1980 lerde duydum. O zaman Sabah ta çalışan Meltem Pusat’a anlatmıştım.   Doğru anımsıyorsam İstanbul’da hemşire olan ve bir beyin cerrahı ile evi olan  Makbule Hanım’ın kızını aramıştı.  Ama kızı Filiz Hanım da  annesi gibi gazetelelerde çıkmak gibi derdi olmayan bir hanımefendiymiş ki o da konuda bir röportaj vermeyi reddetmişti. Farklı insanlar var dünyada, her kişi basına yansımak için yanıp yanıp tutuşmuyor. Bir gerçek de Türk ve Yunan komşuluğunun ne denli iç içe bir berberlik olduğu.

Bu yazı toplam 5632 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.