Akhisar : (Kenan MOLLA)
Akhisar Ülkü Ocakları tarafından Selçuk'un Yeri Restaurant'ında 3 Mayıs Türkçülük Gününde dolayısıyla düzenlenen yemekte Ülkücüler ve Milliyetçi Hareket Partililer buluştu.
Gece 3 Mayıs Türkçülük gününün önemine değinen Akhisar MHP İlçe Başkanı Ali Çavdar Gördes Karayakup köyüne götürülmeden önce Akhisar Devlet Hastanesinden hiç kimsenin haberi olmadan ve kimseye gösterilmeden adeta kaçırıldığını iddia etti.
Yaklaşık bin 200 kişinin katıldığı ve Turgutlu Oğuzhan Mehter Takımının çaldıkları marşlar ve türkçülük geceyi oldukça coşturdu. Gülşah Şakşak'ın sunuculuğunu yaptığı gecenin açılış konuşmasını Ülkü Ocakları Başkanı İskender Çelik yaptı. İskender Çelik; Atatürk'ün vefat etmesi sonrasında patlak veren ikinci dünya savaşında Türkiye'yi yöneten cumhurbaşkanı ve CHP Genel Başkanı İsmet İnönü, ekibiyle birlikte Türkiye'yi savaşa sokmamış ama esen rüzgârlara göre tavır almak gibi bir kültürü siyasetimize yerleştirmiştir. Almanların zayıflayıp sarvet ordusunun üstünlüğü ele geçirdiği 1944 başında Türkiye'de Türk Milliyetçileri hapis ve işkencelere maruz bırakılmış. Bizzat cumhurbaşkanı İnönü 19 Mayıs 1944 törenlerinde yapmış olduğu meşhur konuşmada Türkçüleri hükümete yıkmak amaçlı fesat teşekkülleri kurmakla suçlanmıştır. Türk milliyetçilerine yönelik tedhiş kampanyasını, Büyük Türkçü Hüseyin Nihal Atsız'ın dönemin başkanı Şükrü Saraçoğlu'na yazdığı ve Orhun dergisinin Mart ve Nisan sayılarında yayınlanan 2 açık mektubu tetiklemiştir. Atsız mektuplarında başta milli eğitim bakanlığı olmak üzere devlet kadrosu içersine sızmış olan komünistlere dikkat çeker. Bunun üzerine Atsız ve aralarında rahmetli Başbuğ Alparslan Türkeş, Fethi Tevetoğlu, Necdet Sancar, Reha Oğuz Türkan'ın bulunduğu 22 arkadaşı Sabahattin Ali'nin şikayeti üzerine tutuklanır ve mahkemeye çıkarılır. İkinci duruşma tarihi olan3 Mayıs 1944 günü Ankara'da Atsız ve arkadaşlarına destek olmak üzere binlerce öğrenci gösteri yapar. Aralarından birçoğu yaralanır birçoğu da yaralanır.1947 yılında sonuçlanan davada Türkçüler beraat eder. Sovyetler yaranmak için İnönü bir taraftan Türkçülere yönelik karalama kampanyası başlatırken diğer yandan savaş sırasında kaçıp Türkiye'ye sığınmış olan soydaşlarımızı Sovyetlere teslim eder. Sarp sınır kapısında teslim edilen 200 civarındaki soydaşımız Türk askerinin gözü önünde Rus askerlerince kurşuna dizilir. Bugünde Türkçülüğe karşı bir kampanya yürütülmektedir. Gerek ABD gerekse AB üzerinden yapılan telkin ve ricalarla Türkiye'nin Türk kimliğini benimsemesi Anayasasını federal yapıya geçecek şekilde değiştirme talepleri söz konusudur. Maalesef bu ricalara ciddi manada kulak verilmesini görmekteyiz. Bugün devlet kendi eliyle TRT şeş gibi bir uygulamayı devreye sokarak Anayasamızdaki resmi dil Türkçedir. Amir hükmünü delmiştir. Türkiye'de alt kimlik üst kimlik tartışmaları ile Türklük tartışılır hale sokulmak gerek PKK gerekse Ermeni'den özür kampanyaları ile Türklük gurur ve şuuru sindirilmek istenmiştir. Fakat bir şeyi unutmuşlardır;
Biz Ülkü Ocaklılar ve Türk Milliyetçileri olarak Türkiye'nin Türklükten uzaklaştırmasına her zemin ve mekânda müsaade etmeyeceğiz. Atatürk'ün kurduğu Türk Cumhuriyetinin Türklüğünü koruma gelecek nesillere aktarmada son derece hassas olacağız. Sadece Anadolu Türklüğünün değil Avrasya Türklüğünün de gözü, Kulağı ve eli olacağımıza kimsenin şüphesi olmasın. Sözlerimi Aziz Atatürk'ün veciz ifadesiyle tamamlamak istiyorum; Ne Mutlu Türküm Diyene dedi.
Gecede konuşan MHP İlçe Başkanı Ali Çavdar; bugün yaşadığımız şartlarda 3 Mayıs' ın önemini çok daha iyi anlamış durumdayız. Bugün Türkiye etnik milliyetçiliği körükleyen bir zihniyet ile idare edilmektedir. Yurdumuz 36 etnik kökene bölünmektedir. İşte bu zihniyetin karşısında 3 Mayıs 1944 günü vermiş olduğumuz mücadele daha bir anlam kazanmaktadır. Türklük şuurunu sorgulamaya açanların Türk olmaktan gurur duyanları ırkçılık ile suçlayanların aydın olduğu günümüzde 3 Mayıs Türkçülük günü daha da perçinleyerek anlamış olmaktayız. Özellikle 1984 yılından sonra Türkiye'de uygulanmaya çalışılan bölücü şer odaklar yeni bir millet kavramı ile insanımızı bölüp parçalamak ve vatanımızı adeta işgal etmek konumundalar. İşte bu amaçla 1944 yılında 3 Mayıs günü büyük düşünür Alparslan Türkeş'in başlatmış olduğu o tabutluklardaki işkence sonucu Türkçülük şuuru ruhu Türk milletinin bugün için vazgeçilmez kavramı haline gelmiştir. İşte bu düşüncelerle bugün bizi sevk ve idare eden, ettiğini zanneden iktidar, ülkemizi bölmek ve parçalamak için açılım adı altında bir takım etnik güçlere destek vermektedir. Bu desteğin ardından son 1 ay içerisinde 27 genç evladımızı toprağa gömdük. Bunlardan birisi de dün Akhisarımızın Devlet Hastanesindeydi. Dün görmüş olduğum rezalet bu konuşmayı yapmak zorunda bırakmıştır.
Şehidimiz şehrimizden adeta kaçırılmıştır
Ben size soruyorum kaçınız Akhisar Devlet Hastanesinde yatmakta olan şehidimizi bilmekteydi. Bugün Diyarbakır Belediye Başkanı herhangi bir terörist öldürüldüğünde tüm araçlarını o teröristin emrine vermektedir. Ama bizim devlet hastanemizde yatmak olan şehidimize bir tören bile çok görüldü. Sabahleyin devlet hastanesinde yatmakta olan şehidimizi almaya gittiğimizde maalesef Akhisarımızdan ne bir bürokrat ne de bir siyasi erk orada yoktu. Daha sonra güzide göz bebeğimiz olan silahlı kuvvetlerinden bir manganın gelmesi ile sanki Türk insanından kaçırırcasına şehidimiz Akhisar'ın içine sokulmadan derhal İzmir çevre yoluna çıkarılarak ova yollarından götürdüler. İşte bizi idare eden zihniyet nasıl karşılanacağını, onları nasıl lanetleyeceğini bildiği için, kimseler görmeden, hiç kimse cenazeye katılmasın diye şehidimizi köyüne götürdüler dedi.
Ülkü Ocakları Asena Kollarından Damla Günay'ın okuduğu Bayrağa Saygısızlara adlı şiiri okudu. Gecede yapılan açık arttırmada son çekilişinde Osmanlı Devlet Arması çekilişi yapıldı. Çekiliş sunuculuğunu Ercan Yağçı'nın yaptı açık artırmalı Osmanlı Devlet Arması 3 bin TL karşılığında Akhisar MHP İlçe başkan yardımcısı Hüsamettin Sevim'de kaldı. Akhisar Ülkü Ocaklarına yardım amaçlı yapılan kazı kazan çekilişiyle esnaf tarafından toplanan hediyeler dağıtıldı.