Türk Eğitim-Sen’den Basın Açıklaması!

Türk Eğitim-Sen’den Basın Açıklaması!
>>>>>Kenan MOLLA)

Türk Eğitim-Sen Akhisar İlçe temsilciliği Başkanı Kudret Aktaş, yönetim kurulu ve üyeleri ile birlikte Türk Eğitim-Sen bürosunda saat 20:30’da basın açıklaması yaptı.

Türk Eğitim-Sen Akhisar ilçe Temsilci Başkanı Kudret Aktaş; "Öncelikle toplantımıza katılımınızdan dolayı şahsım ve yönetim kurulum adına teşekkür ediyor ve hoş geldiniz diyorum. Sorunlarımız çok; ancak çözülemeyecek sorunlar değil. Ne yazıktır ki sorunu çözüm mercii biz değiliz.

3 Kasım seçimleri öncesi herkesten 3 yıl müsaade isteyen AKP yöneticileri ve sayın başbakan geçen 5 yılın ardından gene kamu çalışanlarına 6 aylık süreç için yüzde 2' lik zam vermiştir. Bu zam ne demektir? Bin YTL maş alan bir memur için aylık 20 ytl günlük ise 67 YKR demektir. Bu zamla evimize ne alabiliriz. Çocuklarımızın hangi, ihtiyaçlarını karşılayabiliriz. Bu gün ocağın on beşi yani maaş günü hangi memurun cebinde para artmıştır? Hangi memur cebinde artan parası ile evine gidebilmiştir? Bunu kamu oyunun vicdanına ve takdirine bırakıyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı çalışanlarına sahip çıkmamakta hatta sayın bakanımız öğretmenlerin zaten çok çalışmadığını söyleyebilecek bir gaflete bile düşebilmektedir.Eğitimde aynı işi yapıyor olmamıza rağmen bin bir çeşit statüde öğretmenlik uygulamaları çıkararak adeta öğretmenleri birbirlerinden ayrıştırma gayreti içine girmişlerdir. Bir çok vatandaşımızın duymadığı bu statüleri sizlerle paylaşmak istiyorum  ücretli öğretmenlik, vekil öğretmenlik, sözleşmeli öğretmenlik, kadrolu öğretmenlik ,Uzman öğretmenlik , Baş öğretmenlik ama dikkatinizi çekmek istiyorum bu öğretmenlerin hepsi aynı işi yapıyor aldıkları ücretler ve sosyal güvenceleri farklı. Sosyal devlet anlayışı bir kenara bırakılmış tüccar devlet anlayışına geçilmiştir. Çalışanlarımız ayın sonunu düşünmekten ve akşama çocuklarının isteklerini hangi bahanelerle geçiştirmeyi düşünmekten kendilerini işlerine verememektedir. 1 Ocak 2008 den geçerli olmak üzere elektriğe yüzde 19 doğalgaza yüzde 7,4 devlet vergi ve cezalarına %7,2  zamlar yapılmış başbakan bu zamları kendinin ve hükümetin yapmadığını özel sektörün yaptığını söyleyerek işin içinden çıkmaktadır.Ancak memura,emekliye  %2’lik zammı kendileri yaptılar bu zammın %4 olmasını isteyen sendikaları eleştirmekte taleplerimize kulak tıkamakta hükümetlerinin en  büyük mahareti olmuştur.

Halen Milli Eğitim Bakanlığına bağlı birimlerin büyük bir çoğunluğu vekaleten ve görevlendirme ile yönetilmektedir.Peki “neden adaletli bir idareci atama yönetmeliği çıkarılmıyor?” Diye sorduğumuzda çıkardık ama Danıştay iptal etti diyorlar. Neden iptal edildi? Çünkü çıkarılan yönetmelikler hakkaniyet ve adalet çerçevesinde çıkarılmamaktadır. Benim adamlarımı nasıl bir yerlere getirebilirim düşüncesi ile hareket edilmektedir. Bir idareci atama yönetmeliği hazırlayamayan kadrolar Milli Eğitim Bakanlığını idare etmektedirler. Yanlış hazırlanan yönetmelikler mahkemelerden dönmekte ve bu yanlış yönetmeliğin yanlış maddelerinden yararlanmadan hakkaniyet ölçüsünde idareciliği hak etmiş arkadaşlarımızda mağdur olmaktadırlar. Bu mağduriyetleri kim önleyecek bu insanların onurunu ve toplumsal saygınlığını geri kim verecek.  Tabi ki bütün bu çarpıklıkların içinde kendine pay çıkaran ve makam , koltuk dağıtan bir de Sarı Sendikanın olmaması zaten mümkün değildir. Bu arkadaşlarda iktidara yaranabilmek ve  siyasi güç elde edebilmek için görevlerini en iyi şekilde yapmakta ve memuru adeta siyasilerin oyuncağı haline getirmektedirler. Eskide olsa memurlarımızın dinlendiği,vakit geçirdikleri ve orda mutlu oldukları bir öğretmen evimiz vardı.Akhisar’daki siyasetçiler burayı müze yapma bahanesi ile öğretmenlerin elinden aldılar  ve öğretmenlere uygunsuz ve kış şartlarında kullanımı mümkün olmayan yerler teklif etmişlerdir. Öğretmen evi sorununu kendilerinin çözeceğini ve bu işi yakından takip ettiklerini söyleyen bu çözümde hangi sıfat ile bulundukları belli olmayan tek gayelerinin  kendilerini güçlü, iktidara yakın göstermeye ve üye kaydetme çabası içinde olan bir sendika bir gün Tekelin çay bahçesinin ertesi günü Eski Kız Meslek Lisesinin Bir başka günde eski Devlet hastanesinin Öğretmen evi olacağı haberlerini yaymakta son günlerde de Öğretmenlere öğretmen evi konusunda bir sürprizlerinin olduğunu söylemektedirler. Bütün bunların yanında “Size uygun bir yer bulamazsam sizi kesinlikle bulunduğunuz yerden çıkartmayacağım” diyen sayın büyüklerimiz sözlerini unutmuşlardır. Siyasiler sorunlarımızı çözmekten ziyade sorunlarımızı sohbet konularının vazgeçilmezi haline getirmişlerdir ve son olarak ta basına yansıdığı kadarıyla öğretmen evi ile ilgili sorunların çözüldüğü ilan edilmiştir;bu onların takdiridir. Bu konuda yapacağımız üzüntülerimizi,kırgınlığımızı iletmek ve Günün birinde kapımızı çaldıklarında  bir acı kahveden başka kendileri ile paylaşacak bir şeyimizin olmadığını şimdiden kendilerine iletiriz.Ancak bizleri esas üzen siyasilere  yaranabilmek için olmaz işler yapmaya kalkan arkadaşlarımızın tutumlarıdır. Biz onlara son bir kez daha sendikacılık yapmaları konusunda çağrı yapıyoruz. Çünkü İktidarlar gelip geçicidir. Bizler 1992 yılında kurulduğumuzdan bu güne kadar bir çok iktidar geldi geçti ancak biz hala yerimizdeyiz.Yarın iktidar değiştiğinde  ne toplumda ne öğretmenler odasında ne de sokakta sohbet edecek halinizi hatırınızı soracak kimse olmayacak haberiniz olsun Bizler Devletin memuruyuz devlet bakidir hükümetler gelip geçicidir. Değerli basın mensupları son zamanlarda  yurt içinde ve yurt dışında eli kanlı terör örgütüne  yönelik operasyonların yoğunlaşması ve terör örgütüne ciddi darbelerin vurulmasının akabinde  terör örgütü tarafından şehirlerde araçlar yakılmış ve halkın devlete olan güveni sarsılmaya çalışılmış son olarak ta Diyarbakır da  askeri personele yönelik yapılan bombalı saldırı göstermiştir ki  terörün dini dili milliyeti ve en önemlisi hedefinin olmadığı ortaya çıkmıştır. Bu olaylar karşısında güvenlik güçlerimize güvenimiz sonsuzdur kendilerine başarılar diliyoruz. Yapılan menfur saldırıyı kınıyor halkımızı bu tür olaylara ve olaylar sonucu ortaya çıkabilecek provakatif tahriklere karşı uyanık ve sağduyulu olmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki bu millet bin yıldır birdir ve bundan sonrada bir olarak yaşayacaktır hiçbir kuvvet Türkiye Cumhuriyeti Devletini yıkmaya, parçalamaya ve zayıf düşürmeye muktedir olamayacaktır” dedi.