- KUM OCAKLARI SAHİPLERİ, MANİSA'DAKİ TAYSUN ÇÖLÜ'NE GÖZÜNÜ DİKTİ
- Bilimadamlarının 30 yıldır ıslah etmeye çalıştığı Taysun Çölü'ne kum ocakları talip oldu
>>Akif ÖZALP
Akhisar ilçesine bağlı Sazoba köyündeki çölün oluşumu uzun yıllara dayanıyor. Sel sularının 0.20 inceliğindeki kumları Akselendi Ovası'na taşımasıyla birlikte 50 bin dekarlık alanda doğal çöl oluştu. Şiddetli rüzgârlarla birlikte kumcukların hareket etmesiyle devasa tepeler yer değiştiriyor. Aynı zamanda kumun oynaması, tarımla uğraşan çiftçileri tehdit ediyor. Çölün varlığını ilk tespit eden ve uzun yıllardır bölgede çalışma yapan ayrıca Tema Vakfı tarafından çöle ismi verilen Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'nden emekli Prof. Dr. Alaaddin Taysun, bir kamyon kumun 500 YTL olduğunu, elek bile gerektirmediği için bütün kum ocaklarının bölgeyi kapmak istediğini söyledi.
Taysun, Hazine arazisi ve bir kısmı köy merası olan bölgenin kum ocakların talepleri doğrultusunda ticarete açılması halinde yarı aktif kumun tekrar hareket geçeceğini ve 30 yıldır sürdürülen bütün çalışmaların bir anda biterek tekrar çölleşmenin hızlanacağını iddia etti.
Manisa Orman Bölge Müdürlüğü'nün bölgenin önemli bir kısmını son 7 yıldır fidanlandırdığını ve kısmen çölü durdurduğunu belirten Prof. Dr. Taysun, TÜBİTAK ve Menemen Araştırma Enstitüsü'yle birlikte 3 yıldır bölgeye 5 adet rüzgâr ölçüm istasyonu kurduklarını ve kumun bilimsel olarak yer değiştirme oranını saplamaya çalıştıklarını kaydetti.
Hali hazırda Konya Karapınar başta olmak üzere Nevşehir, Niğde ve Manisa Akhisar'da 500 bin dekarlık bir alanın çöl tehlikesi altında olduğunu belirten Taysun, Akhisar'ın Akselen Ovası'na gelen sel sularıyla kumun taşındığını, her yıl metrekareye ortalama 600 kg yağış olmasına rağmen çöl olmasının bilim dünyasını şaşırttığını söyledi.
Bugüne kadar bölgeye 100'ün üzerinde bilimadamı götürdüğünü aktaran Taysun, kum ocaklarına kesinlikle müsaade edilmemesi gerektiğinin altını çizdi.
Sazoba Köy Muhtarı Çetin Karabulut da, köy halkı olarak kum ocaklarına karşı olduklarını kaydetti.
Deli dere ve kum çay olarak adlandırılan çayın son dönemde çamur getirdiğini ve mera olarak görülen kısmın üstüne Devlet Su İşleri'yle birlikte yerleşmesini sağladıklarını ifade eden muhtar Karabulut, bu sayede kumun merada hareketini önlediklerini kaydetti.
Muhtar Çetin Karabulut, "Kum ve maden ocakları, resmi kurumlardan sürekli istekte bulunarak işletme izni almaya çalışıyor. Bizim isteğimiz, bu başvurulara izin verilmemesidir. Burada en ufak bir hareketlilik, kumun yeniden yer değiştirmesine neden olacaktır." dedi.
Çölün ününün yurt dışına kadar yayıldığını vurgulayan Karabulut, 2000 yılında Fas'ın çöllerinde çekilmesi gereken Genç İndiane Jones filminin iki bölümünün bölgede çekildiğini dile getirdi.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen kum ocağı sahipleri ise, bölgenin kum yatağı olduğunu ve belirli kısımlarda çalışma yapılması halinde iddia edildiği gibi bir durumun yaşanmayacağını ileri sürdü.
Kum ocağı sahipleri, doğal bir zenginliğin yeraltında durması yerine ekonomiye kazandırılması gerektiğine inanıyor.