Şehir Gazinosunda İnsan Hakları Semineri

İnsan haklarının özellikleri şunlardır

1 . İnsan Hakları , dünyanın her yerinde , her insan için geçerli olan haklardır. Bu nedenle , evrenseldir. İnsan hakları konusunda dil , din , ırk ve cinsiyet gibi farklılıklar söz konusu olamaz. Kim olursa olsun , hangi durumda bulunursa bulunsun , herkes insan olduğu için bu haklara sahiptir.

2. İnsan Hakları , insanın doğuştan sahip olduğu özellik ve olanakları korumaya yöneliktir.İnsan , bu olanaklarıyla sanat , düşünce ,edebiyat ve bilime dolaysıyla , insanlığın ortak mirasına katkılarda bulunur.

3 . İnsan haklarına tüm insanlar sahip olduğundan bunlann verilmesi değil, tanınması ve korunması söz konusudur. Devlet , insanlara bu hakları vermez.Sadece oluşturduğu anayasa ve yasalarla hakları tanır ve korur.

4. İnsan haklarının sınırlandırılması söz konusu olamaz.Ancak bir kişinin hakkının başladığı yerden diğerinin hakkı son bulur. Örneğin ; Sigara Yasağı , Yaşam ve Sağlık haklarına sahip insanları korumak amacıyla konulmuştur.

5. İnsan Hakları , dokunulmaz , vazgeçilmez ve devredilmez haklardır.

İnsan haklarının bir kısmı , insanın başka haklardan yararlanabilmesinin ön koşullarını oluşturur.Bu nedenle de bu haklar Temel Haklar adını alır. Temel Haklar, kişinin insana yakışır bir biçimde yaşayabilmesini Sağlar .İnsan değerini korumaya yöneliktir.Örneğin ; yaşama hakkı temel haktır.Çünkü ,insanın diğer haklardan yararlanabilmesi için öncelikle yaşıyor olması gerekir. Temel hakların devlet tarafindan yasal olarak tanınması ve korunması gerekir.Anayasamızın 12.maddesinde , “ Herkes , kişiliğine bağlı , dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.Temel hak ve hürriyetler , kişinin topluma ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva eder. “ ifadesiyle temel haklar , devletimiz tarafindan tanınmış ve koruma altına alınmıştır. İnsanın bazı temel hak ve özgürlüklerinin ulusal hukuk dışında uluslar arası alanda korunması düşüncesi ile özellikle 2.Dünya Savaşından sonra savaş dönemindeki Soykırımda dahil olmak üzere kitlesel insan hakları ihlallerine bir tepki olarak 10 Aralık 1948 tarihinde Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi kabul edilmiştir. 30 maddeden oluşan İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi 1949 yılında Devletimizce de kabul edilmiştir. İnsan hakları konusunda , Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelerden Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de , 20 Mart 1950'de Roma'da imzalanmış ve 3 Eylül 1952'de yürürlüğe girmiştir.

Sigara yasağı hakkında

Şu anda , 45 Devlet Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf olarak imza atmıştır. 66.madde ve ek protokollerden oluşan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi de temel hak ve özgürlükleri düzenlemiştir.Özellikle 2.madde de düzenlenen Yaşama Hakkı , en temel haktır. Bu hak bağımsız bir insan hakkı olmasının yanında , aynı zamanda bütün insan haklarının da varlık şartıdır. Yaşama hakkı , ayrıca , “yaşama yönelik tehlike ve risklere karşı yine kamusal otorite tarafindan korunmayı “ da içermektedir. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 2.maddesinde yaşama hakkını tanımakla beraber mahkemelerce kanunlara uygun olarak verilen ölüm cezasını bu hakkın bir istisnası saymıştır. A.İ.H. Mahkemesi'ne göre 2.maddenin 2. fıkrası , taraf devletlere biri negatif diğeri pozitif olmak üzere , iki tür yükümlülük yüklemektedir. Devletlerin bu konuda ki pozitif yükümlülüğü , “ kendi yetki alanlarında yaşayan insanların hayat hakkını korumak üzere gerekli tedbirleri almaktır. Yaşam hakkına bağlı olarak Sağlık Hakkı , Anayasamızın 56.maddesinde , muktevası açıkça tanımlanmış bir sağlık hakkında , “ sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkını tanımlamıştır. Esas olarak , devlet çevreyi sağlığa elverişli hale getirmek ve bunun korunmasını sağlamakla görevlidir. Bu bağlamda devlet, insan sağlığına zararlı olan konularda bazı sınırlamalar yapabilir, İnsan sağlığını koruma anlamında devletin aldığı tedbirlerden biri de Sigara Yasağıdır. Çünkü, sigara insan sağlığını ve dolaysıyla Yaşamını tehdit eden bir unsurdur.Konulan yasalarla sigaranın insan sağlığına verdiği zararın en aza indirilmesi amaçlanmıştır. Sigara yasağı bu nedenle , insan hak ve özgürlüklerine müdahale değil , bir hakkın yani yaşama ve dolaysıyla sağlık hakkının korunmasına ilişkin devletçe alınmış bir tedbirdir. 16 Temmuz 2009 Tarihli ve 27290 Sayılı Resmi Gazetede Yayınlanan 2009/13 Sayılı Başbakanlık Genelgesinde açıklandığı gibi; Tütün ürünlerinin tüketilmesi ülkemizde yaygın bir alışkanlık ve ciddi bir halk sağlığı sorunudur.Bu ürünlerin tüketilmesi , kullananların yanı sıra pasif olarak tütün dumanına maruz kalanları da etkilemektedir.Çocuklarımızın ve gençlerimizin günlük hayatta tütün ürünü tüketen yetişkinlerle bir arada bulunmaları ve onlara özenmeleri , gelecek nesillerin sağlığını tehdit eder. Bilindiği gibi kişileri ve gelecek nesilleri tütün ürünlerinin zararlarından korumak ve herkesin temel haklarından biri olan temiz hava soluyabilmesini sağlamak amacıyla 4207 Sayılı Tütün Mamullerinin zararlarının önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun yürürlüğe konulmuş , 5727 Sayılı Kanunla da önemli değişiklikler yapılmıştır. Bunun sonucunda ülkemiz , tütün ürünlerinin zararlarından korunmak yolunda önemli adımlar atarak bu konuda mevzuat düzenlemesi gerçekleştiren az sayıda ülkeden biri olmuştur.

Vatandaşlarımızın kanun hükümlerine uyma konusunda oldukça duyarlı olduğu , tütün bağımlılığı olanlarda da dahil , tütün ürünlerinin kullanımı konusunda yürütülen çalışmaları samimiyetle desteklediği bilinmektedir. Sigara tüketim oranlarında ve kişi başı sigara tüketimindeki azalma ile kapalı ortamların hava kalitesindeki belirgin iyileşmeler vatandaşlarımızın bu konuya verdiği desteğin eseridir. Kahvehane , Kafeterya , birahane gibi eğlence hizmeti verilen işletmelerde ve lokantalarda tütün ürünlerinin tüketilmesine ilişkin olarak 5727 Sayılı Kanunla gerçekleştirilen düzenlemelerin 19 Temmuz 2009 tarihi itibariyle yürürlüğe girmesinden önce , uygulama birliğinin sağlanması ve herhangi bir aksaklık yaşanmaması bakımından uyulması gereken hususlar 11 madde halinde, 2009/1 3 Sayılı Başbakanlık Genelgesi ile açıklanmıştır.

Genelge ile;1 ) Tütün ürünlerinin yasak olduğu yerler. 2 ) Tütün ürünü tüketilebilecek yerler, 3 ) Yasal uyarıların asılması , 4 ) Reklam ve promosyon faaliyetlerine getirilen sınırlamalara ,açıklık getirilmiştir. Ayrıca , 4207 Sayılı Yasa gereğince , Kabahatler Kanununun 39.maddesine göre getirilen cezalar ve ceza miktarları , bu cezaların ne şekilde uygulanacağı ayrıntılı olarak Sağlık Bakanlığınca ilan edilmiştir.

            Seminere Akhisar Belediye Başkan Vekili Latif Çakmak, İlçe İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Leyla Varış, İnsan Hakları Kurulu üyeleri Akhisar Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı H. İbrahim Doğan, Ahmet Yalçın, Mustafa Ali Irmak, İsmail Doğramacı, Ali Çavdar, Tahsin Uyar, Kemal Başer, Kenan Molla, Akhisar Kahveciler Odası Başkanı Erkin Güney, Terziler Odası başkanı Mehmet Kulaksız, Elektrikçiler, Motorcular odası başkanı Ali Vatansever, Demirciler Odası Başkanı Ersen Tepeci ve vatandaşlar katıldı.