• BIST 9774.58
  • Altın 3702.758
  • Dolar 38.0079
  • Euro 41.0761
  • Manisa 13 °C
  • İzmir 19 °C
  • Bitki Koruma Ürünlerinin Uygulanması
  • Hocalara Geldik Başarı Merkezi
  • Futbol Hakem Kursu Açılıyor
  • Hocalara Geldik Başarı Merkezi Bursluluk Sınavı
  • Vasıflı Vasıfsız Personel Alınacaktır

Özgür-Der’in Bu Haftaki Konusu Hz. Lut ve Kavmi Oldu

Okunma Sayısı: 2376
Özgür-Der’in Bu Haftaki Konusu Hz. Lut ve Kavmi Oldu
Akhisar Özgür-der temsilciğinde düzenlenen seminer programlarının üçüncüsünde konuşmacı Ünal Öz, ''Hz. Lut ve Kavmi'' başlıklı konuyu işledi. Peygamberlerin amacını, gönderilme gerekçelerini kısaca anlattıktan sonra Öz konu hakkında özetle şunları anlattı

Özgür-Der’in Bu Haftaki Konusu Hz. Lut ve Kavmi Oldu
Haber Merkezi

Akhisar Özgür-der temsilciğinde düzenlenen seminer programlarının üçüncüsünde konuşmacı Ünal Öz, ''Hz. Lut ve Kavmi'' başlıklı konuyu işledi. Peygamberlerin amacını, gönderilme gerekçelerini kısaca anlattıktan sonra Öz konu hakkında özetle şunları anlattı.

Bin dört yüz yıldır insanlara hidayet kaynağı olan Kur’an-ı Kerim; insanın yirmi dört saatinde, hayatının her safhası için insanlara yol gösterir. Cinsel konularda da helal haram sınırlarını çizer.Toplumu ifsad ede­cek davranışlardan kaçınmalarını ister. Böylece toplu­mu refah ve mutluluğa götürecek yöne sevk eder.Bütün bunları anlatırken geçmiş kavimlerden cinsel konularda sapmalar gösteren; hatta bu sebepten azaba uğrayan Lut kavmini örnek vererek; gerek indiği dö­nem içerisindeki cahiliyye Araplarına gerekse kıyamete kadar ilahi vahye muhatap diğer toplumlara da bu kıssa örnekliğinde kendilerinin bu hal ve tavırlarını düzeltmelerini ister.

“...Sen bu kıssayı anlat belki üzerinde düşünürler.” (A’raf, 176)

Bunun üzerine Lut ona inandı.” (Ankebut, 26)

     Bu ayetten Hz. İbrahim ile Lut’un aynı kavimde ya­şadığı ve Lut’un Hz. İbrahim’e tabi olduğu anlaşılıyor. Ayrıca Lut kavmini helak için gelen meleklerin Hz. Ib­rahim’e de uğraması her ikisinin de yakın coğrafyalarda rasullükle vazifeli olduklarını gösteriyor.

     Kur’an, Lut’un yaşadığı yerin cahiliyye arapları ta­rafindan gerçekleştirilen ticaret kervanlarının yolu üze­rinde olduğunu şu ayette anlatır:

“Siz sabah akşam, on­ların yaşadıkları yerlerden geçmektesiniz. Düşünmeye­cek misiniz?” (Saffat, 137-138)

   Tevrat’ta Lut’un yaşadığı yerler olarak Sodom ve Gomorra kentlerinin isimleri verilir. Sodom ve Gomor­ra diye belirtilen yerler bugünkü Ürdün’ün bulunduğu bölgeden ayrılarak Sodom ve Gomorra’nın bulundukla­rı bölgeye yerleşir. Bir müddet sonra Allah Lut’u bulunduğu kavme rasul tayin eder.

    “Şüphesiz Lut da resullerdendir.” (Saffat, 133);

Lut Kavminin Durumu

Lut kavmi, insanın çoğalması için zaruri olan cinsel ihtiyacı, Allah’ın çizdiği sınırların dışına taşırarak, toplumu ifsada götüren haram bir fiile meyletmiştir.

" Lut'da, kavmine şöyle demişti: ‘Doğrusu siz, daha önce bir kavmin yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz erkeklere yaklaşıyor, yol kesiyor ve toplantılarınızda fena şeyler yapmıyor musunuz?”’ (Ankebut, 28-29)

“Kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere mi yanaşıyorsunuz; evet siz cahil bir kavimsiniz.” (Nemi, 55)

“...Rabbinizin sizin için yarattığı eşleri bırakıp insanlar arasında, erkeklere mi yaklaşıyorsunuz.” (Şuara, 166)

“Doğrusu siz alemlerde hiç kimsenin sizden önce yapmadığı bir hayasızlığı yapıyorsunuz?” ayetinde belirtilen “sizden önce hiç kimsenin yapmadığı” ifadesi Lut kavminin yapmış olduğu homoseksüelliğin; daha önce hiç yapılmadığı şeklinde değil, böyle toplumsal olarak büyük boyutlarda daha önce yapılmadığı şeklinde anla­şılmalıdır.  Bundan dolayı Allah, bu kötü fiilin daha önce bu boyutlarda olmadığını bildiri­yor. Lut (a) kavminin Allah’ın emirlerinin çiğnenmesi­nin devamı halinde geriye dönüşü olmayan bir mecraya sürükleneceklerini,azabın yaklaşmakta olduğunu haber veriyor.

Yukarıdaki ayetlerin cahiliyye Araplarına indiği dönemde homoseksüellik, Lut kavminin yaptığı boyutlarda değildi. Buna rağmen Allah; bu kötü fiilin toplu­n helake sevk eden bir iş olduğunu, böyle bir fiile yö­nelenlerin bunu terk etmelerinin en doğru yol olacağını Lut kıssasıyla anlatır.

Lut’un Tutumu

       Lut kavmini sürekli olarak uyarır. Yaptıkları filin Allah nezdinde geçerli olmayan bir fil olduğunu hatır­latır.

"Kardeşleri Lut onlara şöyle demişti: Allah’a karşı gelmekten sakınmaz mısınız?”

“Bilin ki, ben size gönderilmiş bir elçiyim.”

“Artık Allah’a karşı gelmekten sakının ve bana itaat edin.”

“Buna karşı sizden hiç bir ücret istemiyorum. Be­nim ecrimi verecek olan, ancak Alemlerin Rabbidir.”

“Alemlerin içinde erkeklere mi gidiyorsunuz?”

“Ve Rabbinizin sizin için yarattığı eşlerinizi bırakı­ur musunuz? Siz sınırı aşan bir kavimsiniz.” (Şuara, 161-l66)

  Bütün bu uyarılara rağmen Lut kavmi sapıklıkta ıs­rar eder. İşledikleri günahlar kalb ve gözlerini öylesine köreltmiştir ki, kendilerini helak etmeye gelen insan kılığındaki meleklere de yeltendiler. Buna karşılık Lut (a) onlara şöyle der:

 “Ey kavmim! İşte şunlar kızlarımdır; sizin için onlar daha temizdir. Allah’tan korkun misafir­rimin önünde beni rezil etmeyin! İçinizde aklı başında bir adam yok mu?” (Hud, 78)

     Lut (a) evine konuk olarak gelen Meleklere yelte­nenlere “işte şunlar kızlarımdır; sizin için onlar daha te­mizdir” diyerek, yaptıkları sapıklığa karşı helal bir al­ternatif teklif eder.

    Buradaki teklif hususunda müfessirlerin bir kısmı "hakiki kızlarıdır" bir kısmı ise “kavminin kızlarıdır” demişlerdir.

  "İşte şunlar kızlarımdır" ifadesi ister Lut’un kızları­ isterse kavminin kızlarını kapsasın fark etmez. Bu teklif Lut kavminin yaptığı işin kötü olduğunu, temiz olanın kadın erkek arasındaki cinsel ilişki olduğunu göster­mek içindir.

     "Onlar şöyle dediler: Ey Lut (bizim yaptığımıza karşı gelmekten) vazgeçmezsen, iyi bil ki sürgün edile­ceksin. " (Şuara, 167)

 "Doğru sözlü isen bize Allah’ın azabını getir.” (An­kebut, 29)

    Artık Lut (a), kavminin doğru yola geleceğine dair tüm inancını tüketir.     “Keşke size yetecek bir kuvvetim olsa veya sağlam bir yere sığınsam.” (Hud, 80)

Lut'un yapacağı iş Allah’a sığınmak kalmıştı. Bütün gücüyle Allah’a sığına­rak ondan yardım ister.

“Rabbim! Bozgunculara karşı bana yardım et.” (Ankebut, 30)

“Rabbim! Beni ve ailemi, onların yapa geldikleri kötülüklerden kurtar.” (Şuara, 169)

Allah Lut’un duasını; ailesinden karısının kalması haricinde kabul eder.“Bunun üzerine geride kalan yaşlı bir kadın dışında, onu ve ailesini, hepsini kurtardık.” (Şuara, 170-171)

Kur’an bize Lut’un karısının suçunu belirtmez. Mü­fessirler birtakım suçlamalarda bulunmuşlarsa da gaybi bir konu olan bu durum karşısında Kur’an’ın bize verdi­ği kadarla yetiniyor ve orada duruyoruz.

Kur’an-ı Kerim’de Nuh'un (a) oğlunun, Nuh’un dua­sına rağmen helak edilmesi olayından sonra anlatılan bu olayda da Lut’un ailesinin kurtulması duasına muka­bil karısı helak edilenler arasında yer alır.

Bu olay bize gösterir ki Allah’ın emirlerine karşı gelmiş olan bir kim­se, Allah nezdinde peygamber ailesinden de, soyundan da olsa , gerekli cezayı görecektir. Allah nezdinde geçer­li olan soy-sop, mevki, makam değil, takvadır.

Helak

Yüce Allah; Lut kavmi hakkındaki emrini Melekle­re bildirir. Melekler Lut (a) kavmine varmadan evvel Hz. İbrahim’e uğrayarak ona Allah’ın ihsan ettiği, erkek çocuğu müjdelerler. Melekler Hz. İbrahim’e Lut kavminin helak haberini de bildirirler. Kur’an bize bu muha­vereyi şöyle anlatır.

“Andolsun ki elçilerimiz İbrahim’e müjde getirdiler ve ‘selam’ dediler. 0 da: ‘Selam’ dedi ve hemen kızartıl­mış bir buzağı getirdi.

“Ellerini yemeğe uzatmadıklarını görünce, onları yadırgadı ve onlardan dolayı içine korku düştü. Dediler ki: ‘Korkma! (Biz melekleriz.) Lut kavmine gönderil­dik.” (Hud, 69-70)

Bu ayetler bize İbrahim (a) ile Lut'un (a) aynı za­man diliminde yaşadıklarını bildirir.

Konuklar gelince onlara sunduğu yemeği yemedik­lerini gören  İbrahim’in içine bir kurt düşer. Hz. İb­rahim konukların yemek yemediklerini görünce onların melek olduğunu anlamıştır. Korkusu, vahiy indirmek için gelmediğini anladığı bu meleklerin kendi kavminin helaki için geldiği sanısına kapıldığı içindir. Melekler hemen onun merakını giderirler:

“Korkma! Biz Lut kavmine gönderildik.”

“İbrahim’den korku gidip kendisine müjde gelince, Lut kavmi hakkında (adeta) bizimle mücadeleye başla­dı.”

“İbrahim cidden yumuşak huylu, bağrı yanık, ken­disini Allah’a vermiş biri idi.”

“Ey İbrahim! Bundan vazgeç. Çünkü Rabbinin emri gelmiştir. Ve onlara, geri çevrilmez bir azab mutlaka gelecektir.” (Hud, 74-76)

İbrahim (a) meleklerin vazifesini anlamıştır. Ancak ayetlerin belirttiği gibi, kafir de olsa Lut kavminin helak edilmemesi için Meleklerle tartışır. Hz. İbrahim’in bu hareketi o anlık şoktan dolayıdır, yoksa Meleklerin söy­lediği gibi Allah’ın azabı geldikten sonra onu kimsenin durduramayacağı aşikardır. Bunu en iyi bilenlerden birisi de İbrahim’dir (a).

Melekler daha sonra Lut (a)’a gelirler. Lut (a) da Hz. İbrahim’in üzüldüğü gibi kavminin helakinden dola­yı üzülür. Hz. İbrahim ve Hz. Lut da görülen bu latif tu­tum peygamberleri kana susamış insanlar gibi göster­mek isteyen kafirlere karşı en güzel ibrettir.

“Elçilerimiz Lut’a gelince, (Lut) onların yüzünden üzüldü ve onlardan dolayı içi daraldı da ‘Bu çetin bir gündür’ dedi.” (Hud, 77)

“Dediler ki: ‘Ey Lut! Biz Rabbinin elçileriyiz. Onlar asla sana dokunamazlar. Sen gecenin bir kısmında ai­lenle yürü. Karında başka sizden hiç biri geride kalma­sın. Çünkü onlara gelecek olan şüphesiz ona da isabet edecektir. Onlara vadolunan helak zamanı, sabah vakti­dir. Sabah yakın değil mi?” (Hud, 81)

Lut (a)’a Meleklerin bildirdiği hicret emri, Musa (a)’nın Firavun’un adamlarından inananları kaçırdığı za­man da Allah tarafından aynı şekilde bildirilmişti.

“Biz Musa’ya: ‘Kullarımı geceleyin yola çıkar; şüphesiz takip edileceksiniz.’ diye vahyettik.” (Şuara, 52)

Baskı altında yaşayan Musa ve Lut gibi peygam­berler toplumlarının helak edilmesi kararlarının akabin­de, inananlarla birlikte geceleyin kafirlere fark ettirmeden hicret etmeleri istenir. Kafirlere fark ettirmeden kaç­manın en uygun olduğu zaman gecedir. Lut (a) da aile­sinden karısı hariç diğer inananlarla beraber geceleyin kavmini terk ederek yola koyulur.

Sonuç

a) Allah’ın bize Lut kıssasını anlatmasının ilk amacı muharref Tevrat vasıtası ile Mekke insanlarının edin­dikleri yalan yanlış bilgileri düzeltmektir.

b) Kıssanın anlatılması ile yeryüzündeki bütün ca­hiliye toplumlarında olduğu gibi Mekke cahiliyye top­lumunda da görülen sapık bir münasebet şekli, erkek er­keğe yapılan cinsi ilişki mahkum edilir.

c) Dahası ferdi olmaktan ziyade, yani yapanların varolduğu halde bilinmediği bir yapıdan çok, aleni üste­lik toplumsal olarak yapılan bir fil haline gelen cinsel suçların azaba müstahak olduğu anlatılır.

d) Günümüzde yapılan bu çirkin fiillerin boyutu Lut kavminin yaptığı toplumsal pisliğin çok ilerisinde­dir.

e) Bir peygamberin yüzü suyu (!) hürmetine dahi onun ailesinden biri olan karısının dahi affedilmediği Nuh (a)’un oğlunun cezalandırılmasından sonra ikinci bir örnek olarak muhataplara sunulur.

t) O halde Allah’ın kınadığı bu fiilin kötülüğü ve bunun getireceği belalar tüm insanlara hatırlatılmalıdır.


PaylaşTweet


 




 

 

  • Yorumlar 0
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.