Mustafa Kemal Atatürkü Törenle Andık!
>>>>>Kenan MOLLA
Devletimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürkün ölümünün 69. Yıldönümü töreni Milli Egemenlik Meydanında saat 08.45te çelenk koyma merasimi başladı. Kaymakam Mustafa Çek, Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava Silah Sistem Albay Tanju İncesu, Belediye Başkanı Salih Hızlı, Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın, Adalet Komisyon Başkanı Muhammet Güney, Daire ve Kurum Amirleri, Siyasi Partiler, Oda Başkanlarının çelenkleri koymasıyla tören başladı. Akhisar Anadolu Lisesi Beden Eğitim Öğretmeni Figen Taran Gürsoyun sunuculuğu yaptığı çelenk töreni İki dakikalık saygı duruşu ve Anadolu Lisesi Müzik Öğretmeni Eliz Caner eşliğinde İstiklal marşının okunmasından sonra çelenk koyma töreni sona erdi.
Akhisar Anadolu Lisesinin hazırladığı ve öğrenciler Salih Kocaman ve Kübra Kahyanın sunuculuğunu yaptığı ikinci Atatürkü Anma programı Akhisar Belediye Şehit Vecdi Şentürk Park içi Kültür Salonunda saat 09.30da devam etti. İki dakikalık Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasından sonra açılış konuşmasını Akhisar Anadolu Lisesi Müdürü Ceyhun Fidan yaptı. Ceyhun Fidan; Atamızın aramızdan ayrılışının 69 yılı nedeniyle okulumuzun hazırlamış olduğu 10 kasım Atatürkü Anma programına hoş geldiniz.Programın hazırlanmasında katkıda bulunan başta Sayın Kaymakamımız Mustafa Çek olmak üzere anma komitesine, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğümüze, Hava meydan Komutanlığına, Akhisar Belediyesine, okulumuz Öğretmen ve öğrencilerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Ömrünün 40 yılını Türk Ulusuna adamış Büyük Asker ve Çağdaş Uygarlık projesi Mimarı, Eşsiz İnsan Mustafa Kemal parçalanmış bir ülkenin insanlarının kurtuluş mücadelesinin adıdır. Birinci Dünya savaşı sonrası yurdumuzu işgal edenlerin aradan 90 yıl geçmesine rağmen günümüzde bu anlayış ve emellerinden vazgeçmediklerini görüyoruz. Atatürkün o dönemde mücadele ettiği Emperyalizm farklı yöntemlerle bu günde karşımıza çıkıyor. Ülkemiz üzerinde oynanan ekonomik oyunlar etnik ayrımcılığı körükleme, insanlarımızı kutuplaştırma gibi oyunlarla mücadele etmek gerekiyor. Bunun için Atatürkün savunduğu gibi tam bağımsız olmamız gerekiyor. Öncelikle vatanımızı çok sevmeliyiz. Ekonomide, savunma sanayinde teknolojide, kültür ve sanatta dışa bağımlılıktan kurtulmalıyız. Aksi takdirde vatanımızı küresel aktörlerin izin verdiği kadar severiz, ya a son günlerde olduğu gibi sevgimizi göstermek için mitingler düzenlemek zorunda kalırız. Kıymetli misafirler, sevgili öğrenciler bütün sorunları çözebilmenin yolu Atatürk ilke ve inkılaplarını iyi anlamak ve yaşatmaktan geçiyor. Atatürkün büyük bir önder olduğunu görmek için salonun girişindeki fotoğraf sergisini gezmenin yeterli olduğunu düşünüyorum. Çünkü bundan 80- 90 yıl önceki mücadelesiyle ülkenizin sömürülmesini engellemiş manda ve himayeye karşı tam bağımsızlığı savunmaktadır.Sevgili gençler çok çalışmalıyız. Çünkü insanlığın güçlü bir Türkiyeye; merhametli, insan haklarına saygılı ve demokrat ve mensubu olmakla gurur duyduğum Yüce Türk Milletine her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğuna inanıyorum.Atam, rahat uyu. Türk milleti sana minnettardır dedi.
Akhisar Anadolu Lisesi Tarih Öğretmeni Habib Sırlan günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yaptı. Habib Sırlan; Atatürkten bahsetmek, Atatürk gerçeğini anlatmak, herkesin, her Türkün olduğu kadar her insanın hakkıdır. Ancak, Atatürkü gerçek niteliği ile, hüviyeti ile, fikir ve idealleri ile tanımak ve tanıtmak, sadece bir metot ve anlayış tarzı olmaktan daha çok, bir bilgi ve dürüstlük meselesidir. Atatürk konusunda konuşulanlar, yazanlar, Atatürk gerçeğini tam bir iyi nitelikte idrk etmek olgunluğunu ve yeterliliğini göstermelidir. Ölenler, ölümsüzlüğe göç ederken etkileriyle, davranışları ile fikir ve idealleri ile de ölümsüz olurlar. Doğru olan, gerçek olan, anlamlı olan Atatürkün yaşadığı, varolduğu, büyük insan olarak büyük olayların, büyük fikir ve ideallerin yapıcısı ve yaratıcısı olduğudur. Bunalımlı ve güç durumlarda, hayret ve taktir uyandıran başarılar, durum düzelince basit gibi görünür. Onun için biz söze Mustafa Kemali çeşitli yönleriyle hatırlamaya başlayalım. Mustafa Kemal vatan severdi. Vatanını çok temiz ve yüce duygularla severdi. Sahip olduğu mal varlıklarını, millete bağışladığı günlerde, Ben icap ettiği zaman en büyük hediyem olmak üzere, Türk milletine canımı vereceğim diyor ve vatanı konusunda da Yurt toprağı sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz. Fakat Türk milletini sonsuza kadar yaşatmak için feyizli kalacaksın diyerek vatan toprağının kutsallığını belirtiyordu. Mustafa Kemal insan ve millet sevgisi ile doluydu. Hiçbir sevgi millet sevgisinin üstünde olamaz. Hiçbir sevgi uğruna millet sevgisi feda edilemez. Der ve İnsanların başta gelen görevi de milletine hizmet etmek olmalıdır. Fikrini savunur, Türk olmaktan da gurur duyardı. Milletinin büyüklüğü ile övünür, milleti için yaptığı şeyleri asla yeterli görmezdi. M. Kemal , mantıklıydı. Bütün eserlerinin temelinde mantık ve akıllılık vardır. O Her işin esas hedefine kısa ve kestirme yoldan varmak arzu edilmekle beraber; yolun kabul edilebilir, mantıki ve özellikle de ilmi olması şarttır derdi.
Mustafa Kemal Eğitimliydi. O Eğitimdir ki bir milleti ya hür, bağımsız, şanlı, yüce bir toplum olarak yaşatır; ya da bir milleti esaret ve sefalete terk eder. Diyerek eğitimin önemini belirtiyordu. M. Kemal, Sabır ve Disiplin Anlayışına sahipti. Hiçbir konuda aceleci olmayan Atatürk, önce düşünür, araştırır, tartışır ve ondan sonra kararını verir ve o kararı uygulardı.Hayatın her safhasında olduğu gibi, özellikle eğitim hayatında da sıkı disiplin, başarının esasıdır derdi.
M. Kemal ileri görüşlüydü.Yolunda yürüyen bir yolcunun ufku görmesi yetmez, muhakkak ufkun ötesini de görmesi gerekir. derdi.19232te Hatay için söylediği Kırk asırlık Türk Yurdu düşman elinde kalamaz, gün gelecek sizde kurtulacaksınız. Sözlerinin 1939 da gerçekleşmesi bunlardan sadece biriydi. M. Kemal, Yaratıcı düşünce gücüne sahipti.
Düşünce ve görüşleri hayal ürünü değildi. O, Biz, ilhamlarımı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz. Bizim yolumuzu çizen, içinde yaşadığımız yurt, bağrından çıktığımız Türk Milleti, ve bir de milletler tarihinin binbir facia ve ızdırap kaydeden yapraklarından çıkardığımız neticelerdir Derdi.
M. Kemal, iyi kalpliydi. Milli mücadele de şehit edilmiş askerleri sık sık anıp Bir çok zaferler kazandım, fakat bunların en büyüğünden sonra bile her akşam, savaş alanlarında şehit olan bütün askerleri düşünerek, içimde derin bir hüzün duydum. Demesi Onun iyi kalpliliğinin ispatı idi.
M. Kemal, Açık sözlüydü Ben düşündüklerimi, daima halkın huzurunda söylemeliyim. Yanlışım varsa, halk beni tekzip eder. Derdi. Hatay konusunda da, Ben toprak büyütme heveslisi değilim; barış bozma alışkanlığım yoktur; ancak antlaşmaya dayanan hakkımızın isteyicisiyim. Onu almazsam edemem. Büyük meclisin kürsüsünden milletime söz verdim. Hatayı alacağım. Milletim benim dediğime inanır. Sözümü yerine getiremezsem Onun huzuruna çıkamam, yerimde kalamam. Diyerek kararlılık ve açık sözlülüğünü dile getiriyordu.
M. Kemal Sanatseverdi. Elini öpmek isteyen tiyatro sanatçılarına Sanatkar el öpmez, sanatkarın eli öpülür. Diyerek toplumun sanatçıya vermesi gereken önemini vurguluyordu.
M. Kemal, Gurura Yer Vermezdi.
Kazanılan zafer ve sağlanılan başarılar, kahraman erlerin, subayların, komutanların ve Türk milletinin eseridir. Diyerek gurura, kibirliliğe yer vermediğini gösteriyordu.Kendine iltifat edilmesinden, herkes den farklı muamele gösterilmesinden de hoşlanmazdı.
M. Kemal, Ümitsizliğe yer vermezdi.Ona Ordu yok dediler. Kurulur dedi. Para yok dediler. Bulunur dedi. Düşman çok dediler. Yenilir dedi. Ümitsizliğe düşmedi. Hep başardı. Yüce Atatürk; Bir kuruşluk dövizimiz dışarı gitmesin diye Hafzısıhha Enstitüsünde üretilen yerli aşıları İstiklal Savaşının kahramanları olarak önce kendi üzerlerinizde denediniz. Beni Türk hekimlerine emanet ediniz! Dedin Batıya rağmen, batılılaşmalıyız,dedin. Bağımsızlık benim karakterimdir! Hayatta en hakiki yol gösterici ilimdir! Dedin Askeri zaferler, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazsa kalıcı olamaz!Bu memleket şeyhler, dervişler, müritler memleketi olamaz!Rizede medrese açılmasını isteyenlere medrese açılmayacak; Okul açılacak dedin. Saltanat ve halifelik kaldırılıyor, şimdi biz ne olacağız: diyenlere Adam olacaksınız, Adam! Dedin.Devletlerine olan öşür vergisini ödeyebilmek için öküzünü satan bir köylüye üzüldün. Öşür vergisini kaldırdın ve Biz bu Cumhuriyeti köylüye öküzünün birini sattıralım diye kurmadık! Derdin
Saygı değer Konuklar! Atatürk bir milli mücadele gerçeğidir. Bir yazarımızın deyimi ile Bu memlekette bir millet var. Türk var. Türkün ruhun da hürriyet var. Onu esaretten kurtaran Atatürk var Türk çocuğu!...Türk Genci!. Atatürk Türkiye Cumhuriyetini sana teslim ve emanet etti. Türkiye Cumhuriyetini canından aziz bilecek, saygı ve dikkatle koruyacaksın. Fırsat kollayan hain maksatların körükleyeceği tahriklere kapılmayacaksın, kanmayacaksın, aldanmayacaksın!
Temiz ve asıl adımlarlar istikbale koşacaksın. Çağ açan büyük tarih yapıcısının ülkü ışığına bakacak, aydınlanan gerçek yüzünde; Yeni Türk Devletinin bütün ilkelerini, takip edeceğin mutlu yolu ve esenliği, kazanılmış bir Yarınını bulacaksın!...Türk olmayı onur sayanların, bol yıldızlı değil, Ay yıldızlı bayrak altında saf tutanların, başta Yüce Atatürk ve bu memleketi Türk yapanların manevi huzurunda saygı ile eğiliyorum dedi.
Akhisar Belediye Şehit Vecdi Şentürk Park içi Kültür Salonunda yapılan 10 Kasım Atatürkü Anma programında Akhisar Hava Meydan ve Garnizon Komutanlığı Hava Savunma Teğmen Emrah Özden Atatürkün Asker kişiliğini anlattı. Teğmen Emrah Özkan; 10 Kasım 1938 de aramızdan ayrılan büyük ATATÜRK ün özelliklerini kelimelerin dar kalıplarına sığdırmak elbette mümkün değildir. Ancak, hangi yönüyle ele alınırsa alınsın bu büyük insan yaşadığı çağa damgasını vurmuş ve tarihin unutulmazları arasında saygın yerini almıştır. Sahip olduğu özellikleri karşısında, dost ve düşman; ona karşı, hayranlık ve takdirlerini gizleyememiş; onun ne denli yüce bir dünya lideri olduğunda hemfikir olmuşlardır. Ve hatta böyle bir liderin Türkler in içinden çıkmasına gıpta bile etmişlerdir. Bu konudaki en anlamlı vurguyu 1 922de Türk Ordularının zaferi neticesi Anadoludaki emelleri gerçekleşmeyen İngiltere nin Türk düşmanı olarak bilinen Başbakanı Lloyd George, Parlamentoda kendisine yöneltilen suçlama ve tenkitleri cevaplandırırken; Arkadaşlar, yüzyıllar nadir olarak dahi yetiştirir. Şu talihsizliğimize bakınız ki o büyük dahi çağımızda Türk Milletine nasip oldu. Mustafa Kem dehasına karşı elden ne gelir. diyerek kürsüden inmiş ve başbakanlık görevinden derhal istifa etmiştir. Mustafa Kemal Atatürkün Asker Kişiliğini anlatabilmek içiıı Onun asker kişiliğini oluşturan temel karakteristik özelliklerini ele almak gerekir. Bu özelliklerinin başlıcaları; kendine güven, vatanperverlik, azim ve kararlılık, ileri görüşlülük ve cesarettir. Bu özelliklerine geçmeden önce Mustafa Kemalin askerlik hayatını safahat yönünden bir kez daha hatırlayalım; Mustafa Kemalin askeri meslek hayatı 1893 yılında 12 yaşında askeri öğrenci olarak başlar. Sırasıyla; Selanik Askeri Rüştiyesi, Manastır Askeri Idadisi, Harp Okulu ve son olarak eğitimini tamamlamış bir Kurmay Yüzbaşı olarak 1905 yılında Harp Akademisinden mezun olmuştur.Asker Mustafa Kemal, Trablusgarpta İtalyanlara; I.Dünya Savaşı esnasında Çanakkale Cephesinde 19. Tümen ve Anafartalar Grup Komutanı olarak tüm itilaf Devletlerine, 16. Kolordu Komutanı olarak Bitlis ve Muş bölgesinde Ruslara; Suriye, Filistin Cephesinde iki kez 7.Ordu Komutanı ve Yıldırım Orduları Komutanı olarak İngilizler ve onların kışkırttığı Araplara karşı savaşmış ve Milli Mücadelemizi ise, Başkomutan olarak bizzat yönetmişti. Mustafa Kemal, Arıburnu Komutanı iken; İngilizler Anafartalara çıkmıştı. Bu buhranlı ve tehlikeli zamanda Mustafa Kemal, Başkomutan Vekili Enver Paşaya doğrudan yaptığı müracaatlardan bir sonuç alamamıştı. 5.Ordu Komutanı Liman von Sanders Paşa, Mustafa Kernali telefonla aradığında Durumu nasıl görüyorsunuz, nasıl bir tedbir düşünüyorsunuz? dediğinde; Durumu nasıl gördüğü ve kademe kademe nasıl tedbir alınması gerektiğini tüm ilgililere bildirdiğini, ama dikkate almadığını, bu dakikadan itibaren tek bir tedbirin kaldığını belirtir.Liman von Sanders Paşa sorar:-O tedbir nedir? Bütün kumanda ettiğiniz kuvvetleri taht-ı emrime veriniz, tedbir budur. Çok gelmez mi? Az gelir cevabını verir. Sonunda Liman von Sanders Paşa, Mustafa Kemali Anafartalar Grup Komutanlığına tayin eder. Bu, Onun, Türk Ordusuna kumanda eden yabancı bir ordu komutanından duyduğu rahatsızlığı ve güvensizliği gösterdiği gibi; kendine olan sonsuz güveni göstermektedir. Mondros Mütarekesini takip eden günlerde Yıldırım Orduları Grup Komutanı olarak İskenderunda bulunan Mustafa Kemal, Sadrazamla yaptığı bir görüşmede Toros Tünellerinin hangi Itilaf Devletince işgal edileceği, Kilikyanın hangi toprakları içine aldığı ve Suriye sınırının kesin olarak belirtilmesi gibi Mondrosun muallakta kalan birtakım maddelerinin netleştirilmesini istemiş ve Ingilizlerin Iskenderunu işgal etme teşebbüsleri ile ilgili olarak mütareke hükümlerine aykırı olması sebebiyle bu fikri kabul etmeyerek şehre zorla girmeye çalışılması durumunda silahla karşılık verileceğini bildirmişti. Ancak 7 Kasım 1918 de Yıldırım Orduları Grup Komutanlığı ve 7nci Ordu dağıtılıp Mustafa Kemal Istanbula çağrılmış ve 10 Kasımda Adanadan trenle hareket eden Mustafa Kemal 13 Kasımda Istanbula ulaşmıştır. Fakat çok ilginç bir tesadüf; Itilaf donanması o gün Istanbula girmişti. Donanmayı gördüğünde azim ve kararlılığının en büyük göstergesi olan o meşhur sözleri döküldü dudaklarından; Geldikleri gibi giderler...! Binci Dünya Savaşı öncesi acı günlerdeki hatıralarını anlattığı bir konuşmasında savaşın neticesini çok önceden görmüş ve şunları dile getirmiştir; Osmanlı ordusunda hemen seferberlik yapılması düşünülecek bir mesele iken devletin Karadenizde bugün bile nasıl geçmiş olduğunu bilemediğim bir olay üzerine harbe girmiş olmasından şikayetçiydim. Bu şikayetlerim o zaman ne kadar manasız sayılmıştı. Çünkü ben yalnız şikayetçi olduğumu s beraber olanlar yenilmeye mahkumdur diyordum. Buna benzer birçok hatırası bulunan Mustafa Kemal ileri görüşlülüğü sayesinde ölüm döşeğinde iken Türkiyeyi 2nci Dünya Savaşı konusunda uyarmış ve ülkemizi büyük felaketlerden kurtarmıştır. Mustafa Kemal medeni cesareti ve kişisel cesareti yüksek bir komutan olarak kendini her zaman göstermiştir. Askerlik hayatı boyunca her rütbe ve makamda gördüğü aksaklıkları en üst rütbedeki amirlerine kadar çekinmeden yazılı olarak sunma cesaretini göstermiştir. Diğer taraftan savaş meydanlarında genellikle ön saflarda askerleriyle bulunmayı tercih etmiştir. Mustafa Kemalin cesaretini ortaya koyan yaşadığı birçok olay vardır. Bu özelliği verdiği emirler ve yaptığı konuşmalarda da açıkça görülmektedir. Çanakkale Cephesinde Arıburnu Kuvvetleri Komutanı olarak verdiği emirde şöyle diyordu; Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölene kadar geçecek zaman zarfinda yerimizi yeni kuvvetler alacaktır. Böyle bir emri ancak askerlerine sonsuz itimadı olan cesur bir komutan verebilirdi. Mustafa Kemal, ilkeleri olan ve düşünce sistemi yaratan bir fikir adamıydı. 0, gerçek ve başarılı bir asker, başkomutandı. Varlığını sadece düşüncesi ve sözleriyle değil, geride bıraktığı eserleriyle de kanıtlamıştır. Bugün her yanı şehit kanlarıyla sulanan bu kutsal vatan topraklarında bağımsız, onurlu ve özgürce yaşıyorsak, bunu canları pahasına Kurtuluş Savaşı verenlere ve onların dahi komutanı Mustafa Kemale borçlu olduğumuz asla unutulmamalıdır. Onu yıpratmaya ve kurduğu cumhuriyeti yozlaştırmaya çalışanlar da Onun temellerini attığı özgürlük ortamını teneffüs etmektedirler. Uğruna milyonlarca insanın ölüme sürüklendiği ideolojiler tarihin karanlıklarına gömülürken, akıllı ve bilinçli yaklaşımı esas alan Atatürkçü Düşünce Sistemi dimdik ayaktadır ve böyle olmaya devam edecektir. Bize düşen görev, bu büyük insanın eserlerine ve düşüncelerine sahip çıkarak, demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyetini ilelebet yaşatmak ve karşılaşılan her güçlüğü Onun gösterdiği akılcı ve bilimsel yöntemlerle aşmak olacaktır. Ebediyete intikalinin 69. uncu yıldönümünde Büyük Atatürkü ve kahraman silah arkadaşlarını bir defa daha minnet ve şükranla anıyoruz dedi.
Akhisar Anadolu lisesinin 45 öğrencisi tarafından hazırlanan Atatürk Oratoryosunu Sinevizyon gösterimi solunu dolduran izleyiciler tarafından ayakta alkışladılar.Akhisar Anadolu Lisesi Müzik öğretmeni Eliz Caner yönetiminde okul korosunun seslendirdiği Atatürkün sevdiği şarkıları söylediler. Akhisar Anadolu Lisesi öğrencisi Oğuzhan Afşar Atatürkün Gençliğe Hitabesini okudu. Akhisar Anadolu Lisesi Öğrencisi Ömer Zeyrek yönetiminde okul korosu Gençliğin Ataya Cevabını okuduktan sonra Atatürkün Edebiyete İntikalini 69. yıl dönümü için hazırlanmış program töreni sona erdi.
Akhisar Kaymakamı Mustafa Çek, Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava Silah Sistem Albay Tanju İncesu, Belediye Başkanı Salih Hızlı, Akhisar Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Aydın ve Akhisar Adalet Komisyon Başkanı Muhammet Güney, Akhisar İlçe Milli Eğitim Müdürü Kemal Sözcüer Akhisar Anadolu Lisesi 10 Kasım programını hazırlayan Akhisar Anadolu Lisesi Müdür ve öğretmen ve öğrencileri tebrik ettiler.
Mustafa Kemal Atatürkü Törenle Andık!
Devletimizin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürkün ölümünün 69. Yıldönümü töreni Milli Egemenlik Meydanında saat 08.45te çelenk koyma merasimi başladı. Kaymakam Mustafa Çek, Hava Meydan ve Garnizon Komutanı Hava Silah Sistem Albay...
- Yorumlar 0
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Sevgi Başak Yeşil Malay Manisa Barosunun ilk kadın başkanı olduManisa Barosu 2024-2026 Olağan Genel Kurulu gerçekleşti. 2 dönemdir başkanlık yapan Manisa Barosu Başkanı Av. Ümit Rona ile Av. Sevgi Başak Yeşil Malay yarıştı.
Akhisar Kadın Platformu çalışmalarına hız verdiKadın cinayetlerinin, tacizlerin, şiddetin, çocuk istismarının giderek arttığı bir dönemde yaşıyoruz. Biz, Akhisar lı kadınlar bir şeyler yapmalıyız diyerek yola çıktık.
Deniz Kurs Merkezlerinde Resim KursuÖğrencilerin hayatına renk katacak ve içindeki potansiyeli ortaya çıkarmasını sağlayacak Görsel Sanatlar Kursu Deniz Kurs Merkezlerinde başlıyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Manisa’daİzlediği “Bir Yaz Gecesi Rüyası” adlı tiyatro sonrasında; “Tiyatro bizim özlediğimiz hayat demektir” CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Kocaelili kadın gazeteci Ebru Küçükaydın’ın Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay ve kendisi arasında
CHP İl Gençlik Kolları ve Manisa’nın tüm ilçelerinde eş zamanlı basın açıklamasıCumhuriyet Halk Partisi (CHP) Akhisar İlçe Gençlik Kolları, bu akşam saat 20.00’de Akhisar Belediyesi Uğur Mumcu Kültür ve Sanat Merkezi önünde “Artık Dur Diyoruz!” başlıklı basın açıklamasını Manisa İl Gençlik Kolları ve
1/20
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.