20 Mayıs 2024
  • Manisa19°C
  • İzmir22°C

UYSAL; TARIMSAL SULAMA AMAÇLI SONDAJLARA RUHSAT VERİLMEYECEK

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yeraltı suyu seviyelerinde aşırı düşme nedeniyle Gediz Havzasında tarımsal sulama amaçlı sondajlara ruhsat verilmeyeceğini açıkladı.

Uysal; Tarımsal sulama amaçlı sondajlara ruhsat verilmeyecek

26 Şubat 2021 Cuma 14:48

Bu haber toplam 2759 defa okunmuştur

Uysal; Tarımsal sulama amaçlı sondajlara ruhsat verilmeyecek
Haber Merkezi
 

Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yeraltı suyu seviyelerinde aşırı düşme nedeniyle Gediz Havzasında tarımsal sulama amaçlı sondajlara ruhsat verilmeyeceğini açıkladı. Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Başkanı (TÜSKOOP-BİR) Halis Uysal; " Gölmarmara gölünün kurumasında Sulama Kooperatiflerinin hiç bir rolü yoktur, Bize bağlı Sulama Kooperatifleri de bu bölgede yoktur. Marmara gölünün kuruması, Gördes barajından, Gölmarmara gölüne su takviye etmemesinden kaynaklanmaktadır. Acilen Gördes barajının faaliyete geçirilmesi gerekmektedir" dedi.

TÜSKOOP-BİR) Halis Uysal, yaptığı açıklamada şunları söyledi. TÜSKOOP-BİR) Halis Uysal " Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü yeraltı suyu seviyelerinde aşırı düşme nedeniyle Gediz Havzasının 4 alt havzasında tarımsal sulama amaçlı sondajlara ruhsat verilmeyeceğini açıklamıştır. İklim değişikliğinin su kaynakları üzerine etkisi ülkemizde daha fazla hissedilmeye başlanmıştır. Bu değişiklikten en çok da çiftçiler etkilenmektedir. Türkiye’de suyun akılcı, planlı ve verimli kullanılması en fazla çiftçilerin isteyeceği bir konudur. Ancak bunun için çiftçinin ihtiyacı olan suyun çekimini yasaklamadan önce yapılması gereken birçok iş ve işlem bulunmaktadır. Ülkemizde yeraltı suları başta olmak üzere tüm su kaynaklarının korunması ve verimli kullanılması bir yasaklama işi değil, havza ölçeğinde şeffaf ve katılımcı bir su yönetimi sistemi kurulması işi olmalıdır. Suyu verimli bir şekilde yönetmenin ilk şartı Çiftçilerimizin sorunlarını çözmek ve sulama kooperatifleri ve sulama birliklerinin görüş ve önerilerini dikkate almaktır.

TOPRAĞIMIZI TERK ETMEK İSTEMİYORUZ

Yıllardır çektiklerinden dolayı artık toprağı terk etmek noktasına geldik. Ama yine de bu ülke için gıdamızı üretme sorumluluğumuz ağır basıyor.Tüm zorluklara rağmen üretmeye devam ediyoruz. Tabi ki sularımızı verimli kullanmak ve toprağımızı terk etmemek istiyoruz.

Sularımızın korunması ve verimli kullanılması ancak çiftçimizin elektrik borçları ,girdi maliyetleri gibi acil sorunları ile birlikte yeraltı suyu sulama kooperatiflerindeki yapısal sorunların çözülmesi ve bizlere kendi ortaklarımızı denetim yetkisinin verilmesi ile mümkündür. Türkiye Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği bünyesinde Türkiye genelinde 27 Bölge Birliği ve 2500 Tarımsal Amaçlı Sulama Kooperatifi ve 1.800.000 çiftçi bulunmaktadır.

Çiftçimizin kooperatifleri kanalıyla bugüne kadar dile getirdiği sorunlara kulak verilseydi ve kooperatiflerin büyük zorluklarla ayakta duran kurumsal yapısı güçlendirilseydi bugün yaşanan birçok sorun daha baştan çözülebilirdi. Ancak tüm çabalarımıza rağmen sesimizin yeterince duyulmasını sağlayamadık. Bunun sonucunda diğer sorunlarımızın yanısıra bir de yasakçı bir yönetim anlayışıyla karşı karşıya kaldık. Bu gelişmeler hem çiftçimizin ekonomik durumunun daha da kötüleşmesi hem de ülkemizin gıda güvencesinin tehlikeye girmesi sonucunu doğurabilecektir.

Tek Tek Yasaklar Yerine Sorunlarımızın Toptan Çözümü Politikaları Öne Çıkmalıdır

Su kaynaklarımızın korunması ve daha verimli kullanılması konusundaki bütün önlemler bütüncül bir anlayışla alınmalı ve sadece çiftçiler mağdur edilmemelidir. Bu nedenle bizler sulama kooperatifleri olarak hem ülkemize, hem kendi geleceğimize, hem de yeraltı suyumuza hep birlikte sahip çıkmak istiyoruz. Bundan dolayı su sondajına izin verilmeyen alt havzalarda çiftçimizi ve tarımsal üretimi olumsuz etkilemeyecek şekilde ilave tedbirlerin de alınması gerekmektedir. Bu tedbirler ve alternatifler açıklanmadan uygulamaya konulacak yasakların başta çiftçimizi ve tarımsal üretimimizi olumsuz etkileyeceği ve kaçak kuyu sayısını arttıracağı açıktır. Bu da içinde yaşadığımız koşulları daha da zor hale getirecektir. Bu kapsamda 2019 yılında yayınlanan Ulusal Su Planımızda ve diğer birçok planlarda yer aldığı gibi su yönetiminde katılımcı ve şeffaf yönetim anlayışı uygulanmalı ve sorunlarımızın çözümü konusundaki yıllardır tekrarladığımız önerilerimiz dikkate alınmalıdır.

İNŞA HALİNDEKİ PROJELER HIZLA TAMAMLANMALIDIR

Gediz Havzasında sondajlara ruhsat yasağı uygulanırken aynı havzada çiftçiye suyu getirecek projeler unutulmamalıdır. Örneğin  Gördes Barajı’nın sulama siteminden çiftçimize bir an önce suyun verilmesi sağlanmalıdır. Yeraltı sularını yapay yolla besleme projeleri yaygınlaştırılmalıdır. Sulama kooperatiflerinden beklentilerin gerçekleşmesi için mevcut yapısal sorunlarımız bir an önce çözülmelidir.

SU YASASI TASARISI BİR AN ÖNCE YASALAŞMALIDIR

Amacımız; ülkemize ,suyumuza, toprağımıza ve geleceğimize hep birlikte ve bütüncül bir su yönetimi anlayışı ile sahip çıkmaktır. Gölmarmara gölünün kurumasında Sulama Kooperatiflerinin hiç bir rolü yoktur, Bize bağlı Sulama Kooperatifleri de bu bölgede yoktur. Marmara gölünün kuruması, Gördes barajından, Gölmarmara gölüne su takviye etmemesinden kaynaklanmaktadır. Acilen Gördes barajının faaliyete geçirilmesi gerekmektedir. Bu konuda Sulama Kooperatifleri Merkez Birliği olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu tüm ülke çapında yerine getirmeye hazır olduğumuzu kamuoyuna bildiririz" dedi.  

Saygılarımızla

Yorumlar