03 Mayıs 2024
  • Manisa14°C
  • İzmir16°C

DÜNYA OKUYOR, YA BİZ. . . !

Halil Erdost

07 Kasım 2016 Pazartesi 16:48

DÜNYA OKUYOR, YA BİZ. . . !

            16.yüzyıl divan edebiyatı şairi Fuzuli’nin “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil” deyişinden etkilenerek, çoğu kez gördüklerim, duyduklarım, yaşadıklarım karşısında ne bir şeyler söyleyesim, ne de yazasım geliyor. Ama gönül razı gelmiyor, yine söylemeye, yazmaya devam ediyoruz.

            Hayatımda beni en mutsuz eden şeylerin başında, ülkemizin, diğer dünya ülkeleriyle karşılaştırılmasında ortaya çıkan durumu gelir. Bu karşılaştırmalar içinde de en çok etkilendiğim, eğitim-öğretim-okumayla ilgili olanlarıdır. Çünkü biliyorum ki bir ülke yer altı yer üstü zenginlik kaynakları ne kadar fakir olursa olsun, eğitilmiş insan gücü ne kadar zengin olursa o kadar gelişmiş olur.

            Aşağıda vereceğim, ülkemiz insanının okuma yönünden dünya ülkeleriyle karşılaştırılması sonuçları, “niçin dünya gelişmişlik sıralamasında fert başına düşen gelir yönünden 188 ülke içinde 68. sıradayız?” sorusunun cevabını oluşturuyor.

- Düzenli okuma alışkanlığı:   Fransa            %21

                                               İngiltere           %21

                                               Japonya          %14

                                               A.B.D.             %12

                                               Almanya          %11

                                               Türkiye            %0,01

  • Gençlerimizin %70’i hiç kitap okumuyor.
  • Nüfusumuzun %40’ı hayatı boyunca hiç kütüphaneye gitmemiş.
  • Yurdumuzda her 95 kişiye bir kahvehane düşerken (televizyon izleme oranımız %95) her 65.000 kişiye bir kütüphane düşüyor.
  • Türkiye özel günlerinde çocuklara kitap hediye etme sıralamasında, 180 ülke arasında 140. sırada yer alıyor. Bilgisayar kullanımında ise 140 ülke içinde 20. sıradayız.
  • Çocuklarının kitap okumamasına duyarsız aile oranımız %70 tir.
  • Öğretmenlerimizin %63’ü bazen kitap okuyor.
  • Temel ihtiyaçlar sıralamamızda kitap 235. sırada yer alıyor.
  • Türkiye’de bir yılda yayınlanan kitap sayısı,  

                  İngiltere’nin 1/10’u

                  Almanya’nın 1/7’si

                  İspanya’nın 1/5’i

                  İtalya’nın ¼’ü kadardır.

  • Bir yılda yayınlanan kitap sayısına göre kitap başına düşen kişi sayısı,

                  Japonya’da 60 kişiye 1 kitap

                  Almanya’da 1022 kişiye 1 kitap

                  İsrail’de 1169 kişiye 1 kitap

                  Türkiye’de 10600 kişiye 1 kitap düşüyor.

  • Kişi başına yıllık kitap harcaması,

                  Norveçli’nin 137 dolar

                  Alman’ın 122 dolar

                  Belçikalı’nın 100 dolar

                  Avustralyalı’nın 100 dolar

                  Güney Koreli’nin 39 dolar

                  Dünya ortalaması 1,3 dolar

                  Türk’ün 0,45 dolar

  • Ülkem insanının kitap okumaya ayırdığı zaman, örneğin yılda 1 saat iken,

                  Norveçli’nin 300 saat

                  Amerikalı’nın 210 saat

                  İngiliz’in  87 saat

                  Japon’un 87 saat

                  Dünya ortalaması 3 saattır.

 

 

 

  • Türkiye kütüphanelerinde 13 milyon kitap varken,

                  Bulgaristan’da 46 milyon

                  Almanya’da 104 milyon

                  Rusya’da 739 milyon kitap var.

-     Türkiye’de kütüphanelere üye sayısı 493.500 kişi iken,

                  İran’da 7 milyon

                  Fransa’da 16 milyon

                  İngiltere’de 35 milyon kişi kütüphanelere üye.

İnancımızın kaynağı olan Kuran’ı Kerim’in ilk emri “OKU” olduğu halde okumuyoruz.

  • Okumadığımız için,    başkalarının söylediklerine, hurafelere, dogmalara daha çok inanıyoruz.
  • Okumadığımız için,    dinimizi bilmiyor, sadece ibadet ritüellerini (kalıplaşmış, biçimsel

                                         eylemler) yerine getirmiş olmakla dindar olduğumuzu zannediyoruz.

  • Okumadığımız için,    hakkımızı arayamıyor, olayları sorgulayamıyor, yanlış yapanlara hesap                             soramıyor, her şeyi kaba kuvvetle çözmeye çalışıyoruz.
  • Okumadığımız için,    yolsuzluklara, haksızlıklara sessiz kalıyor, görmezden geliyor ve hatta                              bazen hak veriyoruz.
  • Okumadığımız için,    demokrasiyi, insan haklarını, özgürlüğü, şeffaflığı, saygıyı, erdemi, hak                              ve sorumluluklarımızın ne olduğunu bilemiyoruz.
  • Okumadığımız için,    dürüst ve yetenekli politikacıları, donanımlı ve liyakatli yöneticileri seçip, görevlendiremiyor, sürü gibi yönetiliyoruz.

 

      “Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil.”