05 Mayıs 2024
  • Manisa15°C
  • İzmir17°C

DİYANET (14 TEMMUZ 2017) TÜRKİYE GENELİ CUMA HUTBESİ

14 Temmuz 2017 tarihli Türkiye Geneli Cuma Hutbesi, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yayınlandı. Bu haftaki Türkiye Geneli Cuma Hutbesi'nin konusu ''Salaların Şahit Olduğu Direniş: 15 Temmuz'' oldu.

Diyanet (14 Temmuz 2017) Türkiye Geneli Cuma Hutbesi

14 Temmuz 2017 Cuma 09:25

Bu haber toplam 4655 defa okunmuştur

SALÂLARIN ŞAHİT OLDUĞU DİRENİŞ: 15 TEMMUZ

Aziz Müminler!
Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. Hani bir topluluk size el uzatmaya yeltenmişti de Allah, onların ellerini sizden çekmişti. Allah’a karşı gelmekten sakının. Müminler yalnızca Allah’a güvenip tevekkül etsinler.”1

Kardeşlerim!
Aslında bu âyet, Hendek Savaşı’nda Yüce Allah’ın, İslâm ordusunu melekleriyle nasıl teyit ettiğini, nasıl desteklediğini bildirmek için nazil olan bir ayettir. Ancak Allah’ın bu vaadi, tarihin nice dönüm noktalarında tahakkuk etmeye devam etmiştir. Allah’ın bu vaadi

Malazgirt’te, Çanakkale’de gerçekleşmiştir. Sakarya’da, Dumlupınar’da tahakkuk etmiştir. Ve biz millet olarak bundan bir yıl önce 15 Temmuz’da Allah’ın bu vaadinin gerçekleştiğine yeniden şahit olduk. O gece ülke ve millet olarak büyük bir ihanet ve işgal teşebbüsüne maruz kaldık. Bu karanlık gecede Allah’ın lütuf ve rahmetini, yardım ve inayetini bizlerden esirgemediğini bir kez daha müşahede ettik. Bunun için 15 Temmuz’un sene-i devriyesinde millet olarak bize düşen en önemli vazife, Allah’ın lütuf ve inayetini, rahmet ve nusretini asla unutmamaktır. Bu büyük badireyi omuz omuza atlatmış müminler olarak üzerimize düşen, Yüce Rabbimize olan hamdimizi, senamızı, şükrümüzü, secdemizi hiçbir zaman eksik etmemektir.

Aziz Kardeşlerim!
Hiçbir zaman unutmamamız gereken bir gerçek de yeryüzünde bize umut bağlamış mazlum, mahrum ve mağdur kardeşlerimizin o gece gözyaşları ile yaptıkları dua ve yakarışlarıdır. O gece hepimiz şahit olduk ki Gazze’den Saraybosna’ya, Kerkük’ten Somali’ye, Sudan’dan Pakistan’a, Asya’nın steplerinden Afrika’nın uçlarına kadar dünyanın bütün mazlumları, mağdurları, mahrumları, muhacirleri, göçmenleri milletimize dua
ettiler. “İslâm ümmetinin son kalesi düşmesin” diye secdeye kapanarak gözyaşı döktüler. O gece Sevgili Peygamberimiz (s.a.s.)’in “Müminler, bir binanın yapı taşları gibidir. Onlar, birbirlerinin hayata tutunmasını temin ederler.”2 hadis-i şerifinin anlamını hep birlikte yaşadık.

Kıymetli Müslümanlar!
Zihinlerimizde her daim canlı tutmamız gereken diğer bir hakikat, o gece genciyle-yaşlısıyla, kadınıylaerkeğiyle milletimizin devletiyle el ele vererek gösterdiği birlik, beraberlik ve dayanışma ruhudur. 15 Temmuz’da hepimiz şahit olduk ki aziz milletimiz, devlet büyüklerimizin çağrısıyla kendi vatanını, hakkını, hukukunu, özgür iradesini, istiklal ve bağımsızlığını savunmak için dilinde tekbir, kulağında salâ sesleri, kalbinde şehadet arzusuyla meydanlara akın etti. O gece aziz milletimiz, İstiklal Marşımızın “Hangi çılgın bana zincir vuracakmış şaşarım/Kükremiş sel gibiyim bendimi çiğner aşarım” dizelerinde ifade edilen o muazzam ruhu bütün dünyaya bir kere daha gösterdi. Bilhassa gençlerimizin “bismillah” diyerek abdestlerini alması, “şehadet getirerek” evlerinden ayrılması, “Allahu Ekber” nidalarıyla yollara düşmesi, milletimizin istikbali açısından en büyük umut olmuştur.

Kardeşlerim!
Daima hatırlamamız gereken bir başka husus, o gece minarelerde yankılanan salâların millet olarak bizi dimdik ayakta tuttuğu, manevi duygularımızı, ortak bilinç ve irademizi harekete geçirdiği gerçeğidir. Salâlar, bir milletin yeniden şahlanmasının, değerleri etrafında kenetlenmesinin şahidi olmuştur. Zira bizi millet yapan ve o gecenin karanlığından aydınlığa çıkaran en büyük gücümüz, Allah’a olan sarsılmaz imanımızdır. O’ndan gayrı hiçbir güce boyun eğmeme irademizdir.

Aziz Müminler!
Zihinlerimizden asla çıkartmamamız gereken diğer bir husus da, o gece maruz kaldığımız ihanet ve işgal teşebbüsünün din kisvesi altında yapılmasıdır. 15 Temmuz gecesinde şahit olduk ki suret-i haktan görünerek 40 yıl boyunca bu milletin dinini, imanını, değerlerini, duygularını, zekât, sadaka ve yardımlarını istismar eden bir ihanet şebekesi, milletimizin varlığına kast etti. Milletin çocuklarını çalarak birkaç nesli heba eden bir nifak hareketi, müstevlilerin emelleri doğrultusunda ülkemizin bekasını hedef aldı. Bu ihanet girişimi bir kez daha gösterdi ki, bizlere düşen vazife, yüce dinimizi sahih kaynaklardan öğrenmektir. İslâm’ı Kur’an ve sünnetin rehberliğinde en güzel şekilde yaşamaktır. Tarih boyunca medeniyetler kuran ana yoldan sapmamaktır. Din gibi yüce bir hakikati şahıslar
üzerine bina etmemektir. Bu tür ihanet ve kötülüklere bir daha maruz kalmamak, maslahat rengine bürünmüş mefsedet hareketlerine boyun eğmemek için bilgi ve
hikmet yolundan ayrılmamaktadır.

Kardeşlerim!
Son olarak unutmamamız gereken bir hakikat de değerlerimiz uğruna can veren aziz şehitlerimizi, yaralarını bir istiklal madalyası gibi bedenlerinde taşıyan gazilerimizi her daim minnet ve şükranla anmaktır. Cenab-ı Hak, şehitlerimize rahmet eylesin! Onları Bedir, Uhud ve Hendek şehitleriyle, Malazgirt, Çanakkale ve Sakarya şehitleriyle buluştursun. Bütün gazilerimize ecir, mükafat ve şifa ihsan eylesin! Bizleri de, onların yollarından ayırmasın!

1 Mâide, 5/11.
2 Buhârî, Salât, 88; Müslim, Birr ve Sıla, 65.
Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

670.jpg
Fotoğraf: Akhisar İlçe Müftülüğü Mahramacı Camii

ABDEST NASIL ALINIR?

Cuma namazı kılmadan önce, ilk olarak her namazda olduğu gibi abdest alınması gerekmektedir. Abdest almak için;

Abdest almaya başlarken "Niyet ettim Allah rızası için abdest almaya" diye niyet edilir,
Euzübillahimineşşeytanirracim, Bismillahirrahmanirrahim denir,
Üç kez eller bileklere kadar yıkanır, (Bir elin parmakları diğer elin parmakları arasına geçirilerek hilallenir)
Sağ el ile ağıza üç kere su verilerek ağız yıkanır,
Sağ el ile buruna üç kere su verip, sol el ile sümkürülür,
Avuçlara su alıp, alından çene altına, şakaklara kadar üç kez yüz yıkanır,
Sol el ile sağ kol dirsek ile beraber üç kez yıkanır,
Sağ el ile sol kol dirsek ile beraber üç kez yıkanır,
Her iki kol yıkandıktan sonra, eller tekrar yıkanır ve başın dörtte biri mesh edilir, (başın üst kısmına ıslak elle dokunulur)
Daha sonra sağ ve sol elin şehadet parmakları ile iki kulağın deliklerine su verirken baş parmaklar ile kulakların arkası mesh edilir,
Ellerin dış yüzü ile ense mesh edilir,
Sol elin küçük parmağı ile, sağ ayağın küçük parmağından başlayarak, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle, topuklarla birlikte, sağ ayak üç kez yıkanır,
Sol ayağı üç kez yıkarken, ayak parmaklarının arasını küçük parmağı ile bu sefer baş parmaktan başlayarak, küçük parmağa doğru, ayak parmaklarının arasını hilallemek suretiyle topuk ile birlikte yıkanır.

CUMA NAMAZI NASIL KILINIR?

Namaza başlarken ilk olarak "Niyet ettim Allah rızası için Cuma namazının 2 rekât farzını kılmaya. Uydum hâzır olan imama." diyerek Cuma namazını kılmak için niyet ederiz. Ardından "Allahu Ekber" diyerek Tekbir getilir ve namaza başlanır.
Tekbirden sonra elleri bağlanır ve sessizce Sübhaneke okunur. Sübhaneke'den sonra bir şey okunmaz ve imam dinlenir.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gidilir. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" denir ve ardından  doğrulunur. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" denir.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" denir. "Allahu Ekber" diyerek dizlerin üzerine oturulur. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gidilir ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" denir.
"Allahu Ekber" diyerek secdeden ayağa kalkılır ve ikinci rekâta başlanır. Ayağa kalktıktan sonra eller bağlanır ve hiçbir şey okunmadan imam dinlenir.
İmam sureleri bitirdikten sonra "Allahu Ekber" diyerek rükûya gidilir. Rüku'da 3 kere "Sübhâne Râbbiye'l-Azim" denir ve doğrulunur. Doğrulurken "Semi Allahu li-men hamideh", tam doğrulunca ise "Rabbenâ leke'l hamd" denir.
Daha sonra "Allahu Ekber" diyerek secdeye gidilir. Secdede 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'alâ" denir. "Allahu Ekber" diyerek dizlerin üzerine oturulur. Tekrar "Allahu Ekber" dedikten sonra yine secdeye gidilir ve 3 kere "Sübhâne rabbiyel-a 'lâ" denir.
Secdeden kalkarken "Allahu Ekber" diyerek Tahiyyata oturulur ve Ettehiyyâtü, Allâhumme Salli, Allâhumme Bârik ve Rabbenâ duaları okunur. Dualar bittikten sonra imamla birlikte önce yüz sağa çevrilir ve "Es selâmu aleyküm ve rahmet'ullah" denilerek selam verilir. Aynı şekilde sola da selam verdikten sonra Cuma namazının farzı tamamlanmış olur.

Yorumlar