03 Mayıs 2024
  • Manisa13°C
  • İzmir15°C

BAYRAM ZEHİRİ

Bahadır Yenişehirlioğlu

30 Temmuz 2014 Çarşamba 00:19

Bayram Zehiri

İnsanlık nasıl oldu da bu hale geldi.

Yükselen paradigmalar,devraldığımız geleneklerimiz,ne kadar çelişiyorlar birbirleriyle.

Dayandığımız noktada dünyamız  nasıl bir çözümsüzlüğe  vardı inanılır gibi değil.

İdealist ve realist ikilemin içerisinde merhametin kendine yer bulamaması ne acı.

Farklılaşıyoruz giderek bütün insani değerlerden; Aşktan,sevgiden ve insani olan ne varsa hepsinden.

İnsanoğlu neden toplu katliam yapıyor?

İnsanoğlu bu acımasız ölüme neden kulaklarını tıkıyor?

Öldürdükleri kadınlar, çocuklar, erkekler aynı İbrahim'in çocukları değil mi? Hiç tanımasalar da bir zaman bir yerde selam almış olamazlar mı?

Bir gülümseme ve tebessüm görmüş olamazlar mı yüzlerde.

Küçük bebeklerin parçalanmış vücutları ve onu elinde taşıyan babanın paramparça olmuş yüreği gözümün önünden gitmek bilmiyor.

Buna inanamıyorum öldükten sonra bile gülümsemek. Bu çok muazzam, ölümü böylesine güçlü karşılamak sıradan bir şey değil, bu çok, çok özel bir şey, Bu bambaşka bir duygu. Allaha kavuşacaklarını biliyor olmalarının verdiği histi bu başka bir şey olamaz.

Düşünmekten kendimi alamıyorum.

Delirdi mi bu dünya, aynı zamanda, hem ölü, hem diri, her ikisini bir arada yaşama cinnetine girişti.

Her şey bir yalan üzerinde kurgulanıyor.

Her şey büyük bir yalan .

Yalanın dik alası  Birleşmiş Milletler , İslam işbirliği teşkilatı.

 İslam işbirliği teşkilatı zavallı bir kuruluştur.

Birleşmiş milletler teşkilatı zulmün tescil makamıdır.

 Din,dil,ırk ayırımı gözetmeksizin zulme baş kaldıran insanlık gerçek güçtür.Bu delilik ve içinde büyük bir yalanı barındırıyor. Bu büyük bir vahşet, Gazze büyük bir salhane gibi, insanlar ne de kolay öldürülüyorlar.

Allah'ım bu nasıl bir vahşet!

Dünyanın gözü önünde cereyan eden bu vahşet ne?

Bu acı da ne. İnsanlığımızı kaybediyoruz.

Dünyamıza ne oluyor.

Yaşamak denir mi arz üzerinde acılı ve sessiz ise yığınlar.

Oysa bir çığlık gibi coşkulu sevmeli ve korkmamalı, ardından yine sevmeli ve korkusuz, hür büyümeli mutluluklar.

Sonunda buydu işte denen yere ulaşmalı.

Sade, yalın ve duru bir dostluk gibi hissetmeli kokusunu hürriyetin.

Tebessüm güzeldir. Hep güzeli görürken bize sorumluğu ve tespiti verir.

Peki, şimdi ne olacak?  Bu acı nasıl dinecek? Çocuklar nasıl geri gelecek?

Bayram şekerleri sokaklara saçıldı bir kan deryasının orta yerine.

Hepinize iyi bayramlar!

eden toplu katliam yapıyor? İnsanoğlu bu acımasız ölüme neden kulaklarını tıkıyor? Öldürdükleri kadınlar, çocuklar, erkekler aynı İbrahim'in çocukları değil mi? Hiç tanımasalar da bir zaman bir yerde selam almış olamazlar mı? Bir gülümseme ve tebessüm görmüş olamazlar mı yüzlerde. Küçük bebeklerin parçalanmış vücutları ve onu elinde taşıyan babanın paramparça olmuş yüreği gözümün önünden gitmek bilmiyor. Buna inanamıyorum öldükten sonra bile gülümsemek. Bu çok muazzam, ölümü böylesine güçlü karşılamak sıradan bir şey değil, bu çok, çok özel bir şey, Bu bambaşka bir duygu. Allaha kavuşacaklarını biliyor olmalarının verdiği histi bu başka bir şey olamaz. Düşünmekten kendimi alamıyorum. Delirdi mi bu dünya, aynı zamanda, hem ölü, hem diri, her ikisini bir arada yaşama cinnetine girişti. Her şey bir yalan üzerinde kurgulanıyor. Her şey büyük bir yalan . Yalanın dik alası Birleşmiş Milletler , İslam işbirliği teşkilatı. İslam işbirliği teşkilatı zavallı bir kuruluştur. Birleşmiş milletler teşkilatı zulmün tescil makamıdır. Din,dil,ırk ayırımı gözetmeksizin zulme baş kaldıran insanlık gerçek güçtür.Bu delilik ve içinde büyük bir yalanı barındırıyor. Bu büyük bir vahşet, Gazze büyük bir salhane gibi, insanlar ne de kolay öldürülüyorlar. Allah'ım bu nasıl bir vahşet! Dünyanın gözü önünde cereyan eden bu vahşet ne? Bu acı da ne. İnsanlığımızı kaybediyoruz. Dünyamıza ne oluyor. Yaşamak denir mi arz üzerinde acılı ve sessiz ise yığınlar. Oysa bir çığlık gibi coşkulu sevmeli ve korkmamalı, ardından yine sevmeli ve korkusuz, hür büyümeli mutluluklar. Sonunda buydu işte denen yere ulaşmalı. Sade, yalın ve duru bir dostluk gibi hissetmeli kokusunu hürriyetin. Tebessüm güzeldir. Hep güzeli görürken bize sorumluğu ve tespiti verir. Peki, şimdi ne olacak? Bu acı nasıl dinecek? Çocuklar nasıl geri gelecek? Bayram şekerleri sokaklara saçıldı bir kan deryasının orta yerine. Hepinize iyi bayramlar!

Yorumlar