• BIST 9350.01
  • Altın 4300.323
  • Dolar 39.3888
  • Euro 45.5584
  • Manisa 21 °C
  • İzmir 22 °C
  • Bitki Koruma Ürünlerinin Uygulanması
  • Hocalara Geldik Başarı Merkezi
  • Futbol Hakem Kursu Açılıyor
  • Hocalara Geldik Başarı Merkezi Bursluluk Sınavı
  • Vasıflı Vasıfsız Personel Alınacaktır

Eğitim-Sen’den Kadınlar günü kutlaması

Okunma Sayısı: 2672
Eğitim-Sen’den Kadınlar günü kutlaması
Eğitim-Sen Temsilciliği lokali önünde 8 Mart Dünya Kadınlar gününde basın açıklaması yaptı. Eğitim-sen Akhisar Temsilci başkanı Mehmet Dağhan, Ali Arslan, Haşim Saygılar, Özgür Öner ve üyelerin katıldığı basın açıklaması Paşa mahallesi 28 sokak No:16'dak

Eğitim-Sen'den Kadınlar günü kutlaması
Akhisar: (Kenan MOLLA)     

            Eğitim-Sen Temsilciliği lokali önünde 8 Mart Dünya Kadınlar gününde basın açıklaması yaptı. Eğitim-sen Akhisar Temsilci başkanı Mehmet Dağhan, Ali Arslan, Haşim Saygılar, Özgür  Öner ve üyelerin katıldığı basın açıklaması Paşa mahallesi 28 sokak No:16'daki buluna lokal önünde yapıldı. Basın açıklamasını yönetim kurulu üyesi Özgür Öner yaptı. Basın açıklamasına bağımsız  belediye başkan adayı Mehmet Akif Aksezgin, il genel ve belediye meclis üyeleriyle katıldı. Mehmet Akif Aksezgin, 8 Mart Dünya Kadınlar günü dolayısıyla bayanlara karanfil dağıttı.     

            Eğitim-sen Akhisar Temsilcik yönetim kurulu üyesi Özgür Önder'in okuduğu basın açıklaması aynen şöyle:

             Bu yılki 8 Mart'ı sermayenin, krizin faturasını başta kadınlar olmak üzere emekçilere ödetmeye çalıştığı koşullarda karşılıyoruz. Kadının emeği, görünmeyen emek olmayı sürdürüyor.  Sermayenin sömürü çarkları, dün olduğu gibi bugün de cinsiyete dayalı rol bölüşümü ve ayrımcılık sayesinde daha kolay işliyor.  Kapitalizm, bu gün de içine girdiği son krizi aşmak için yine cinsiyet ayrımcılığından yararlanmak istiyor. Dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de enformelleştirme, güvencesizleştirme, kayıt dışı çalıştırma uygulamaları, en fazla kadın emekçileri etkiliyor. Biliyoruz ki kapitalizmin tarihinde her kriz dönemi, çeşitli savaşlarla atlatılmaya çalışılmıştır. Bugün de yine benzer risklerle karşı karşıyayız. Dünya genelinde muhafazakârlaşmanın, milliyetçiliğin ve savaşların artmasından en fazla kadınlar etkileniyorlar. Milliyetçilik kadınların bedenlerini savaş alanına çeviriyor. Ve savaşlar kadınların her dilden yaktıkları ağıtları çoğaltıyor. Kriz her alanda var olan cinsiyet eşitsizliğini daha da derinleştirecektir. Ülkemizde bu konuda zaten kadınların aleyhine bir tablo söz konusudur. Kadınlar eğitim hakkından ve istihdam olanaklarından daha az yararlanmaktadırlar. Kadınlar çalışmak istediklerinde iş bulamamakta; işe girerken ve iş yerinde ayrımcılığa uğramaktadırlar. İşyerinde cinsel taciz, çalışan kadınlar için büyük bir kâbus durumundadır. Kayıt dışı sektör kadın emeğinin sömürüsü üzerinde yükselmektedir. İş güvencesinden yoksun olmaları, kadınların tacize karşı mücadele etmelerini güçleştirmektedir. Kadın istihdamının en yüksek olduğu kamuda çalışanların büyük bölümü ise alt kademelerde, düşük statülü işlerde toplanmış bulunmaktadır. Kamudaki neo-liberal dönüşüm ve krizin etkileri tüm bu olumsuzlukları daha da derinleştirecektir.Yürürlüğe konulan Sosyal Güvenlik Yasası, kadınların sosyal güvenlik haklarını kısıtlamıştır. Emeklilik haklarını büyük ölçüde yitiren kadınlar için bu yasa “eve dönüş” yasası olmuştur. Kapitalizm, kadınların sosyal güvenlik haklarını alabildiğine daraltmakta, üretime ihtiyaç duyduğunda güvencesiz bir şekilde çalışmalarını istemekte, ihtiyaç ortadan kalktığında ise Başbakan'ın istediği üç çocuğu doğurmak üzere evlerine dönmelerini buyurmaktadır.Biz eğitim ve bilim emekçisi kadınlar olarak, bize reva görülen bu durumu kabul etmiyoruz. Ataerkilliğe, eşitsizliğe, ayrımcılığa, kapitalist sömürüye, milliyetçiliğe ve savaşlara karşı çıkıyoruz. Barış içinde, eşit ve özgürce yaşamak istiyoruz.

İnsan onuruna yaraşır bir yaşam için aşağıdaki taleplerimiz karşılanana kadar mücadelemizi sürdüreceğimizi bildiriyoruz.

            Eğitim ve Bilim Emekçisi kadınlar olarak taleplerimiz: Tüm çalışanlar, iş güvencesine, eşit ve adil ücrete ve sosyal güvenlik hakkına kavuşmalıdır.  Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı tanınmalıdır. Sağlık ve eğitim ticarileştirilmemeli, ücretsiz ve kolay ulaşılabilir olmalıdır. Sözleşmeli, kısmi zamanlı geçici öğreticilik ve ücretli öğretmenlik gibi uygulamalara son verilmeli, öğretmenler kadrolu olarak istihdam edilmeli, öğretmenleri kariyer basamaklarına göre ücretlendirmek yerine, kıdem esasına göre ücretlendirmeye geçilmelidir. Üniversitelerde sözleşmeli personel istihdamı ve taşeronlaştırma uygulamaları ortadan kaldırılmalıdır. Bu hayata geçirilene değin de ücretli ve sözleşmeli öğretmenlerin statülerine, özlük haklarına, ücretlerine ilişkin net, anlaşılır ve her yerde eşit bir şekilde uygulanabilir düzenlemeler yapılmalı ve bu konudaki belirsizliğe ve karmaşaya son verilmelidir. Doğumdan dolayı ücretsiz izne ayrılan kamu çalışanı kadınların, izinde geçen süreleri emekli kesenekleri devlet tarafından ödenmeli ve emeklilikten sayılmalıdır. Doğum öncesi 8, doğum sonrası 16 hafta olmak üzere toplam 24 hafta ücretli doğum izni verilmelidir. Cinsiyete dayalı rol ayrımının ortadan kaldırılması ve bakım yükümlülüklerinin dengeli bir biçimde paylaşılması için, doğum izni süresinin bitiminden, çocuğun ilköğretime başladığı süreye kadar geçen sürede anne ya da babanın isterlerse dönüşümlü olarak kullanabilecekleri 1 yıl ücretli izin hakkı tanınmalıdır. Bakım isleri kamusallaşmalı ve “ebeveyn izni” için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Süt izni, doğum sonrasındaki ilk 6 aylık dönemde yol süresi hariç 3 saat, 6 ayın bitiminden itibaren 1 yıla kadar olan dönemde 1, 5 saat olmalıdır. Kriz bahanesi ile sosyal hakların aşındırılmasına son verilmelidir.

Kapatılmış kreşler tekrar açılmalıdır! 0-6 yaş grubu çocuklar için, en az 50 çalışanın bulunduğu iş yerlerinde ve 50'den az çalışanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanlarına yakın ortak bakım üniteleri ve kreşler açılmalıdır! Bu hizmetler, SHÇEK ve belediyeler bünyesinde, SHÇEK yönetmeliğine uygun olarak ücretsiz olarak yerine getirilmelidir! Gece çalışması ve vardiyalı işlerde ise kreşler 24 saat açık olacak şekilde düzenlenmelidir. İşyerinde cinsel tacize karşı koruyucu tedbirler alınmalı ve yasal yaptırımların uygulanmasında mağdurun şikâyeti yeterli olmalıdır. ILO'nun “Aile Sorumlulukları Olan Kadın ve Erkek İşçilere Fırsat Ve Davranış Eşitliği Sağlanması”na İlişkin 156 sayılı sözleşmesi ülkemiz tarafından onaylanmalıdır. Kadınlar Krizin Bedelini Ödemeyecek! Yaşasın 8 Mart Yaşasın Kadın Dayanışması Yaşasın Örgütlü Mücadelemiz” dedi.













  • Yorumlar 0
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
REKLAM ALANI
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Amerikan Kültür Dil Kursu
  • Kuzey Ege Kurs
  • Kuzey Ege Kurs
1/20
Başlangıç Tarihi
Başlangıç Tarihi
Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.