• BIST 9350.01
  • Altın 4296.828
  • Dolar 39.4098
  • Euro 45.6047
  • Manisa 21 °C
  • İzmir 22 °C
  • Bitki Koruma Ürünlerinin Uygulanması
  • Hocalara Geldik Başarı Merkezi
  • Futbol Hakem Kursu Açılıyor
  • Hocalara Geldik Başarı Merkezi Bursluluk Sınavı
  • Vasıflı Vasıfsız Personel Alınacaktır

Eğitim-İş, Kadınlar Günü ve Gözaltına Alınan Gazetecilerle İlgili Basın Açıklaması Yaptı

Okunma Sayısı: 2507
Eğitim-İş, Kadınlar Günü ve Gözaltına Alınan Gazetecilerle İlgili Basın Açıklaması Yaptı
Akhisar Eğitim-İş Temsilciliği, Ragıpbey Mahallesi 18 Sokaktaki lokalinde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Göz altına alına gazeteciler, aydınlar ve bilim adamları için iki ayrı basın açıklanası yaptı.

Eğitim-İş, Kadınlar Günü ve Gözaltına Alınan Gazetecilerle İlgili Basın Açıklaması Yaptı
Akhisar: (Kenan MOLLA)

Akhisar Eğitim-İş Temsilciliği, Ragıpbey Mahallesi 18 Sokaktaki lokalinde, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve Göz altına alına gazeteciler, aydınlar ve bilim adamları için iki ayrı basın açıklanası yaptı. 8 Mart Dünya kadınlar Günü basın açıklamasını Eğitim-İş üyesi Fatma Kütük okurken, gazeteciler, aydınlar ve bilim adamlarının göz altına alınmasını kınayan açıklamayı, Eğitim-İş Akhisar Temsilci Başkanı Mehmet Pekel okudu.

Eğitim-İş Üyesi Fatma Kütük ve Eğitim-İş Akhisar Temsilci Başkanı Mehmet Pekel'in okudukları basın açıklamaların tam metni:

Basına ve Kamuoyuna Kadın Özgürlüğünün Üzerindeki Peçeyi Kaldırın

            8 Mart, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olmak yolunda verdiği büyük mücadelenin başlangıcı olarak kabul edilen bir tarihtir. 8 Mart 1957 yılında kadınların, erkeklerle eşit işe karşılık eşit ücret almak için başlattıkları bu mücadele, zamanla kadınların tüm alanlarda erkeklerle eşit haklara sahip olması mücadelesinin başlangıcı olmuştur.

Türkiye'yi çağdaş ülkeler düzeyine çıkarmak isteyen Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, kadın-erkek ayrımcılığına son verecek yasal düzenlemeleri yaşama geçirmiş, bu yolda büyük devrimler gerçekleştirmiştir. 1926 yılında Medeni Yasa'nın kabulü ve 1934 yılında kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesi ile Türk kadını, o yıllarda gelişmiş ülkelerin kadınlarından daha ileri haklar elde etmiştir.

Tüm bu gelişmelere karşın günümüzde, kadın-erkek eşitliğinin tam anlamıyla sağlanabilmiş olduğunu söylemek mümkün değildir. Hak ve özgürlüklerini kullanamayan birçok kadınımız, ayrımcılığa, baskı ve şiddete uğramakta, töre cinayetlerine kurban gitmektedir. Ayrıca bugün kadın özgürlüğünü 'türban'a indirgeyenler, demokratik toplum idealinin üzerine iliştirilen peçeyi kaldırmak isteyenleri vatan haini ilan etmekte; baskı ve sindirme yoluyla seslerini kesmeye çalışmaktadırlar.

Kadınların özgür iradelerini ipotek altına almaya çalışan bu zihniyet, yüzyıllardır bu topraklar üzerinde tahakküm kurmaya çalışan ve siyasal İslam'ı bir araç olarak kullanan Arap emperyalizminin oyuncağı olanların zihniyetidir. Ülkemizde kadınlara çoğunlukla eğitim şansı verilmezken, iktisadi ve sosyal faaliyetlere katılmaları da büyük ölçüde engellenmektedir. Kadınların işgücüne katılım oranı düşüktür.

Kadınlarımız, son yıllarda çalışma yaşamında daha fazla yer almakta ancak eşit çalışma koşullarına sahip olamamaktadır. Kadınlarımız iş hayatında; eğitim ve mesleki eğitimde, iş bulma ve yükselmede, ücretlendirmede ve sosyal haklardan yararlanmada büyük eşitsizlik yaşamaktadır. Kadın cinayetleriyle ilgili meclise sunulan raporun sonuçları çok can yakıcıdır; sadece geçtiğimiz yıl 337 kadın öldürülmüş, onlarcası ise istismara ve tecavüze uğramıştır. Kadına uygulanan her türlü fiziksel, ekonomik, psikolojik şiddet, bu şiddeti bizzat yaşayan ya da buna tanıklık eden kız çocuklarının okuyamamasından, kadınların toplumsal hayata etkin biçimde katılamamasına kadar birçok olumsuz sonuca yol açmaktadır. Oysa kadınların toplumsal ve siyasal yaşama etkin biçimde katılmaları, ülkemizin kalkınması, refahı ve mutluluğu açısından da oldukça önemlidir. Kadının toplumda hak ettiği yeri alabilmesi, onları çalışma yaşamında etkin kılacak önlemlerin alınması, erkeklerle eşit fırsatların tanınması ile mümkündür. İçinde bulunduğumuz süreçte sadece kadınlarımızın haklarına değil, cumhuriyetimizin kazanımlarına da saldırılar artmaktadır. Unutmamalıdır ki, kadınımızın elde ettiği hakların tümü Cumhuriyet'in eseridir. Bugün kadın haklarına sahip çıkmanın yolu Cumhuriyet'e, Atatürk ilke ve devrimlerine sahip çıkmaktan geçmektedir. Çünkü Cumhuriyet aydınlanma devrimi,  ümmetçilik yerine ulusçuluğu, kulluk yerine yurttaşlığı, gericilik yerine çağdaşlığı beraberinde getirmiştir.

Öncelikle ülke nüfusunun yarısını oluşturan kadınlarımızın bu haklara sahip çıkmak konusunda daha bilinçli ve duyarlı olmaları gerekmektedir. Ayrıca toplumdaki konumlarına ve durumlarına uygun olarak TBMM'de de temsil edilerek söz, yetki ve karar sahibi olmaları sağlanmalıdır. Cumhuriyet aydınlamasının ışığında, kadın-erkek eşitliğinin sağlandığı bir dünya dileğiyle, tüm kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutluyorum.

Basına ve Kamuoyuna Sivil Darbe Derinleşiyor

İlhan Selçuk, Türkan Saylan, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Yalçın Küçük, Soner Yalçın, Nedim Şener ve diğerleri …

Onlarca insan sırf AKP ve Cemaat'in demokrasiye pusu kurduğunu yüksek sesle ifade ettikleri için haklarındaki suçlamalar dahi anlatılmadan yargısız infaz ediliyorlar. Sabaha karşı yapılan polis baskınlarının sonu gelmiyor. Sözde “gizli” yürütülen soruşturma dosyalarından savunma avukatlarına dahi gösterilmeyen, gerçeklikleri şüpheli bilgi ve belgeler yandaş medyaya servis ediliyor, özel yaşamlara tecavüz edilerek kanaat önderleri itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor.

Gelinen noktada, hükümet yada cemaatin hoşuna gitmeyecek yaklaşım içerisine giren hemen herkes hedefte. Hoşlarına gitmeyen bir karar verdiğinde yargılamanın devam edip etmediğini umursamayarak yargı kurumlarına ağza alınmayacak küfürler edenlerin, muhalifler kamu vicdanını kanatan adli uygulamalarla boğazlanırken hiç sıkılmadan, “devam eden bir dava ile ilgili yorum yapmamız doğru olmaz”  dedikleri günlerden geçiyoruz. Ancak tablo ne ölçüde iç karartıcı olursa olsun ulusumuz, demokrasi ve özgürlük düşmanlarına er-geç hak ettikleri demokratik yanıtı verecektir.

Sonuç olarak 3 Mart Perşembe sabahı taraflı-tarafsız bütün kesimleri tedirgin eden basın özgürlüğüne yönelik hukuk dışı müdahaleyi kınıyor, yaşananlar nedeniyle büyük bir infial yaşayan kitleleri sağduyulu olmaya çağırıyoruz














  • Yorumlar 10
    Diğer Haberler
    REKLAM ALANI
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Amerikan Kültür Dil Kursu
    • Kuzey Ege Kurs
    • Kuzey Ege Kurs
    1/20
    Başlangıç Tarihi
    Başlangıç Tarihi
    Tüm Hakları Saklıdır © 2003 Akhisar Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.