Eğitim Bir-Sen Akhisar Temsilciliği; 170 bin üyemizin iradesi ve desteği var
Akhisar: ( Kenan MOLLA)
Eğitim Bir-Sen Akhisar Temsilciliği ilçe Başkanı Rıza Bahar, yönetim kurulu üyeleri İsmail Yalturak, Mustafa Akkuyu, Dursun Bayrak, Osman Kösemen, Süleyman Erdem ve eski Başkan Mahmut Binay'la beraber, Paşa mahallesi 28 sokaktaki lokalde basın toplantısı yaptı. Basın açıklamasını Eğitim Bir-Sen Akhisar Temsilciliği Başkanı Rıza Bahar okudu.
Rıza Bahar'ın okuduğu basın açıklamasının tam metni:
Söze Bakarım Söz mü Diye Sendikaya Bakarım Sendika mı Diye
Değerli Eğitimciler, Değerli Dostlar, Eğitim-Bir-Sen olarak, sendikacılığa tartışmasız yeni bir soluk getirdik. Bir yandan ücret ve özlük hakları mücadelesini verirken, diğer taraftan da Türkiye'nin geleceğinin şekillenmesinde öncü olduk. Başta eğitim ve demokrasi olmak üzere ülkemizin temel sorunlarına çözüm üretmede üzerimize düşen her türlü çalışmayı severek yaptık. Çalışmalarımızda, medeniyetimizi ve insanı temel almak idealimizden asla taviz vermedik. Ancak, bugünkü noktaya kolayca ulaşmadık. Soylu mücadeleye hizmet etmeye başladığımızda, bizim 18 bin, sağımızdakilerin 125 bin, solumuzdakilerin 149 bin üyesi olduğunu hatırlayın. Bu rakamlar karşısında, bir taraftan uzun dönemli planlamalar yapmak, diğer taraftan da kısa vadede üye sayımızı artıracak projeler üretmek zorundaydık. Sizlerin desteğiyle, çabasıyla, hizmet aşkıyla, gecesini gündüzüne katmasıyla emanetin hakkını verdik inşallah. Rakamlar öyle söylüyor. Ama, Eğitim-Bir-Sen sadece 170 bin üyeden oluşan sayısal bir güç değildir. Eğitim-Bir-Sen'i güçlü kılan, güce kavuşturan, daha da güçlendirecek olan medeniyetimizin ve kültürümüzün desenleriyle bezenmiş nitelikleridir.
Bu yönüyle Eğitim-Bir-Sen, nitelikli güçtür.
Eğitim-Bir-Sen, kimliği olan bir örgüttür. Her yönüyle mükemmel olan inancımızın pınarlarından beslenmiş, bu toprakların hamuruyla yoğrulmuş Eğitim-Bir-Sen, patenti millete ait olan rakipsiz sendikal markadır. Son toplu görüşmeye yakışan bir finalle 2010 yılı toplu görüşmelerinin sonunda, 9 yıllık toplu görüşme döneminin en kazançlı ve en kapsamlı mutabakat metnini imzaladık.
Bu Mutabakat Metni'yle;
2011 yılında kamu görevlilerinin maaşlarına ilk altı ay için yüzde 4, ikinci altı ay için yüzde 4 olmak üzere toplamda yüzde 8.16 maaş zammı alarak, kamu görevlilerinin enflasyonu ezecek maaş bordrolarına sahip olmasını sağladık. Ek ödemede 80 TL'lik, aile yardımında ilk altı ay için 20, ikinci altı ay için 20 TL olmak üzere toplamda 40 TL ilave artış elde ettik. Sözleşmeli personel istihdamının kaldırılması mücadelemizi sürdürdük. Aile yardımının sözleşmeli personele de ödenmesi kazanımını elde ettik. Böylece, eşi çalışmayan sözleşmeli öğretmenlerimizin maaşlarında 112,94 TL'lik bir artış sağladık.
170 bin üyemizin iradesi ve desteği var
Sözleşmeli öğretmenlerimiz dahil olmak üzere sözleşmeli personelden, sözleşme sırasında damga vergisi alınması uygulamasına son verdik. Ben de olmalıyım, ben de varım diyerek sendikal mücadeleye, sendikalara üye olarak katılan kamu görevlilerine üç ayda bir 45 TL toplu sözleşme primi ödenmesini sağladık. Bizi kıskanan rakiplerimiz, bize imrenen dostlarımız, bize pusu kuran düşmanlarımız, Bu gücü nereden alıyorsunuz, bu cesareti nereden buluyorsunuz? diye soruyorlar. Bu gücün arkasında; Kars'taki öğretmenimiz, Trabzon'daki şefimiz, Malatya'daki müfettişimiz, Mersin'deki hizmetlimiz, İzmir'deki müdür yardımcımız, Konya'daki aşçımız, Batman'daki teknisyenimiz, Adıyaman'daki teknikerimiz, İstanbul'daki mühendisimiz, Burdur'daki akademisyenimiz, Yozgat'taki sekreterimiz, Şube başkanlarımız, Şube yöneticilerimiz, İl ve ilçe temsilcilerimiz, İşyeri temsilcilerimiz var. Kısaca, 170 bin üyemizin iradesi ve desteği var.
Söze Bakarım Söz mü Diye Sendikaya Bakarım Sendika mı Diye Meşhur bir söz vardır. Başarının yüzde doksan dokuzu alın terine, yüzde biri ise ilhama dayanır. Bu anlayışla, gece-gündüz çalışarak, üye sayısını hızla arttıran sendikamıza; kaybetmeye mahkum olanlarca yapılmak istenen saldırının nedenini anlamak zor değil. Saldırının faili, saldıranın niyeti belli. Kendisinden daha büyük olana, yetkiyi elinden almış olana saldır ki; güçsüzlüğün, yetkiyi kaybetmişliğin ortaya çıkmasın. Ancak,
edep ya Hu demekten de kendimizi alamıyoruz
İftira atanlar diyor ki; Özellikle bu yıl gerçekleştirilen 18. Milli Eğitim Şurasında alınan kararların geleceğimiz açısından son derece tehlikeli olduğunu söyledi. Bu kararlardan birincisi, Andımızın okutulmasının kaldırılması, ikinci olarak İstiklal Marşı'nın okutulmasının kaldırılması ve üçüncü olarak da Kadrolu Öğretmenlerin ve Memurların 4/B Sözleşmeliye geçirilmesi kararı alındığını ifade ediyor. El insaf, El vicdan. Soruyorum; 18. Milli Eğitim Şurasında tavsiye niteliğinde alınan 33 maddelik kararların hangisinde, 1: Andımızın okutulmasının kaldırılması, 2 : İstiklal Marşımızın okutulmasının kaldırılması 3 : Kadrolu Öğretmenlerin ve Memurların 4/B Sözleşmeliye geçirilmesi Kararları alınmış.
Tam tersine 18.Milli Eğitim Şurasında sendika olarak verdiğimiz önerge ile kadrolu öğretmenlerin kademeli olarak sözleşmeliliğe geçilmesine engel olduk. Tüm sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirilmesi için karar aldırdık. 18.Milli Eğitim Şurası Genel Kurulu'nda Kilis Üniversitesi Öğretim Üyesi M. C.,'' her sabah okullarda okunan 'andımızın' kaldırılmasını talep etmiş'' olduğu halde bunu eğitim bir sene mal etmeye kalkmak sendikacılık anlayışına uyar mı? Bununla birlikte Eğitim-Bir-Sen, Mehmet Akif Ersoy'un mücadeleci kimliğini model, İstiklâl Marşı'nın mana derinliğini referans olarak kabul eden bir sendikadır. Eğitim-Bir-Sen, İstiklal Marşı'nın ışığında sendikacılığı yavan kavgaların arenası değil; insanı insan oluşundan kaynaklanan bir önemseme ile kucaklama vasıtası ve değerlerimizi de toplumsal geleceğin teminatı olarak görmektedir. Kaldı ki 18.Milli Eğitim Şurasında İstiklal Maşının kaldırılması meselesi hiç konuşulmamıştır. Sözümüz çok olsa da harcayacak zamanımız yok. Hasılı, sendikamızın başarısına imrenen arkadaşlarımıza tavsiyemiz sendikamızı tahrik etmeyi bırakıp örnek almalarıdır.