Akhisar: (Kenan MOLLA)
Demokratik Sol Parti (DSP) Akhisar İlçe Başkanı Mehmet Gündüz, Belediye Meclis Üyesi Hüsnü Erer, ve yönetim kurulu üyeleri Nusret Subaşı, Nusrettin Kahraman ve Sabit Bayraktar ile birlikte DSP Parti Lokalinde gece saat 19:030'da İnsan Hakları Bildirgesinin yıl dönümü dolayısıyla basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasını DSP İlçe Başkanı Mehmet Gündüz okudu.
DSP ilçe Başkanı Mehmet Gündüz'ün okuduğu basın açıklamasının tam metni:
Değerli Basın Mensupları! Çok değerli Akhisarlılar
10 Aralık 2010 tarihi Dünya Milletlerinin İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin kabulünün Yıl dönümü dolayısı ile Demokratik Sol Parti Akhisar İlçe Teşkilatı olarak Basın açıklaması yapmayı gerekli gördük. İnsan Hakları Günümüzün en önemli Kavramlarından biridir. İnsanlığın ortak değeri bütün Uygar Ülkelerin ortak Payıdaşıdır. Bugünkü anlayışla tüm İnsanlık eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahiptir. Uluslar arası bu anlayışa ulaşmak pek de kolay olmamıştır. Yüzyıllarca süren mücadeleler sonucunda bu noktaya gelinmiştir.Halen uygulamada sıkıntılar devam etmektedir. Genel olarak 1215 de ilan edilen Magna Charta'dan başlayarak 1776 Virginia İnsan Hakları Beyannamesi 1789 Fransız insan ve yurttaş beyannamesi önemli başlangıçlardır. İkinci Dünya savaşından çıkan ülkeler Birleşmiş Milletler Teşkilatını kurarken İnsan haklarına olan inançlarını vurgulamışlar Birleşmiş Milletler Kurulunun 10 aralık1948 tarihli ve 217 sayılı kararıyla benimsendi ve İlan edildi. Türkiye Birleşmiş Milletler İnsan hakları Evrensel Beyannamesini ilk kabul eden Ülkeler arasında olup, İnsan haklarının ve Ana Hürriyetlerin Korunmasına ilişkin Avrupa sözleşmesini ilk onaylayan Ülke kalmayıp 1950de imzalanan yel 954'te Türkiye'nin de katıldığı İnsan Hakları ve ana hürriyetlerin korunmasına dair Avrupa Sözleşmesi ve onu izleyen Sözleşmelere de katılmıştır. Türkiye'de İnsan Hakları konusundaki ilk çalışmaları 1856 Islahat Fermanı ile başlamıştır.Cumhuriyetimizin kuruluşu ile Anayasamızda insana saygı yurttaşlık,tüm bireylere eşitlik, Din,Dil, Irk ayrımı yapılmaksızın insana değer verilmesi Anayasamızın değişmez maddelerindendir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Devletimizin İnsan haklarına saygı temeli üzerine kurulduğu açıkça belirtilmiştir.
06 Nisan 1949 Tarih ve 9119 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile insan Haklan Evrensel Beyannamesinin Resmi gazetede yayınlanması ,yayından sonra Okullarda ve diğer Eğitim Müessese okutulması ve yayımlanması ve beyanname hakkında Radyo ve Gazetelerde münasip açıklamada bulunulması kararlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulu kararı 27 Mayıs 1949 tarih ve7217 sayılı Resmi gazetede yayınlanmıştır. İnsan hakları Evrensel Beyannamesi ilan edilişinden günümüze kadar her ülke bu 30 maddeyi kendine göre yorumlayıp,uygulayabildiği kadarıyla kullanmıştır. Sanayi devrimini gerçekleştiren ülkeler halkının refah düzeyini de yükseltmişlerdir. Üretimlerini artırarak, işsizlik sorunlarını büyük oranda çözüp ihracata dayalı ekonomileri olduğundan Milli gelirlerini 20-30 bin dolarlara çıkararak, Milli gelirini halkıyla pay milli geliri geçtiğimiz günlerde yenisi açıklandı 17 bin dolara çıkmış sevindik fakat sokaktaki vatandaşın cebinde para yok İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinin 13'üncü maddesinin a:bendinde şöyle der. Herkesin herhangi bir Devletin toprakları üzerinde serbestçe yolculuk yapma ve yaşama hakkı vardır der. Kalbur üstü vatandaşlarımızın haricinde kimler bu haklardan yararlanabilmektedirler. Üstüne üstlük dağ gibi vize engeli varken.
23'cü madenin 4'ncü Paragrafı şöyledir. Herkesin çıkarlarını korumak için sendikalar kurmaya bunlara katılmaya hakkı vardır. Bu madde Anayasamızca da güvence altına alınmıştır. Fakat bu gün sendikal, olmak ,eylem yapmak, protesto yapmak suç haline getirilmiştir. 2010 yılı başlarında Tekel işçilerinin Ankara'nın göbeğinde başlarına neler geldiğini Medyadan aracılığı ile hepimiz gördük. Bu günkü iktidar ben müsaade edersem hakkını kullanabilirsin diyebilmektedir. Geçtiğimiz hafta sonunda öğrencilere uygulanan şiddete hepimiz şahit olduk. sonrada çıkıp Polisler mağdur olmuş onlar uğramış yapılan şiddeti hafifletmeye çalışacaksın
Madde 9: Hiç kimse keyfi olarak tutuklanamaz alıkonamaz yada sürülemez. Bugün Ülkemizde suçunun bile ne olduğunu bilmeyip yıllardır özgürlüklerinden mahrum kalan insanlar Silivri ceza evinde tutulmaktadırlar. Var sayımlarla birilerinin şikayetleriyle kesin delil olmadığı müddetçe serbest bırakılıp yargısına devam edilebilir. Bu haliyle insan haklarının uygulandığı söylenemez.
Madde 24: Herkesin dinlenmeye,eğlenmeye,özellikle çalışma süresinin makul ölçüde sınırlandırılmasına ve belirli dönemlerde ücretli izne çıkmaya hakkı vardır. Sırf sendikaların etkinliğini kırmak adına ülkemizi Taşeron Firmalarla doldurulmuştur. Buralarda izne çıkmak, dinlenmek,ücret talep etmek gibi istekler lüks sayılmaktadır. Her şey firmanın insafına bırakılmıştır. Tüm bu olumsuzluklara rağmen karamsar olmamalıyız hangi iktidar olursa olsun mücadele edip İnsan onurunu yüceltecek seviyeye ulaştırmak için çalışmalıyız. Hiç bir Fert doğarken zengin veya fakir doğma şansına sahip değildir. Yeter ki Devleti yönetenler ülkenin zenginliklerini ülkemizin her bir ferdine hakça dağıtabilsinler.