Akhisar (Kenan MOLLA)
Akhisar Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ilçe teşkilatı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının 87. Yıl dönümü dolayısıyla ilçe lokalinde basın açıklaması yaptı. CHP İlçe başkanı Av. İsmail Fikirli, yönetim kurulu üyeleri, Gençlik Kolları, Kadın Kolları ve Partili üyelerin katıldığı basın açıklamasını İlçe Başkanı Av. İsmail Fikirli okudu.
İlçe Başkanı Av. İsmail Fikirli okuduğu basın açıklamasının tam metni:
Değerli Hanımefendiler, Değerli Basın Emekçileri, Sevgili Gençler, Sevgili Cumhuriyet Halk Partililer, Sizleri Ülkemizin Kurtarıcısı, Cumhuriyetimizin, Partimizin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve Silah arkadaşları, Milli Mücadele ve Devrim Şehitlerimiz anısına 1 dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum.
Bugün 29 Ekim, Cumhuriyetin İlanının ve Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kuruluşunun 87nci yıldönümü. Yıllarca devam eden yenilgilere, Balkan Savaşları ve 1. Dünya Savaşı eklenmiş ve bu süreç, Osmanlı İmparatorluğunu Devlet olarak yenik düşürmüştür. Yabancılara ayrıcalık tanıyan kapitülasyonlar, ülkenin kalkınması için değil, saltanata harcanan ve gitgide artan dış borçlar, devleti güçsüz, yabancılar karşısında boynu bükük, devlet olmanın gereğini yerine getiremez duruma getirmiştir.
Türk Toplumu tarihten gelen yerleşik güçlü bir devlet geleneğine sahiptir. İmparatorluğun gerileme dönemiyle birlikte başlayan yenileşme çabaları, yüzeyselliğin ve biçimselliğin ötesinde köklü bir değişime yönelememiştir. Batıdaki çağdaş gelişme karşısında yönetenlerin ve toplumsal güçlerin, bu gelişmeye ters düşen direnişleri, umursamazlıkları nedeniyle bu değişimi yapamamıştır. Toplum geleneksel düzeyinde kalmıştır. Gelinen bu noktada devletin adı hasta adama çıkmıştır. İmparatorluğun yöneticileri, sömürgeci devletlerin, Anadolu'yu paylaşma projesinin nihai belgesi olan Sevr' i kabul etmek zorunda kalmışlardır. Bu zorlamaya karşı çıkarak, Anadolu Ulusal Başkaldırı eyleminin 19 Mayıs 1919' da başlayan gelişme süreci ve bu sürecin devamındaki örgütlenme devresi, kongreler, Ulusal Meclis Dönemi. Bu eylemi örgütleyen, halkın gücünü dirence, eyleme ve sonuçta savaşa iten Mustafa Kemal' in Önderlik gücü, bu savaşın kaybedilmesi, kuşkusuz, ülkenin parçalanmasını ve paylaşılmasını getirecektir. Bu nedenle, bu mücadele sürecinin orta yolu yoktur. Ya Bağımsızlık, ya Ölüm cümlesi bu nedenle Ulusal Mücadele döneminin simgesi haline gelmiştir.
Bağımsızlık, hem devletin, hem toplumun, hem de kişinin bağımsızlığını içerir. Bu bağımsızlıkların hepsini Halkın Egemenliğini öngören kavram ise CUMHURİYETTİR. Daha Cumhuriyet ilan edilmeden 13 Ağustos 1923'te Atatürk'ün söylediği sözler anlamlıdır. Yeni Türkiye Devleti bir Halk Devletidir, Halkın Devletidir, Geçmişteki yönetim ise bir kişi devleti, kişilerin devleti biçimindedir Cumhuriyetin İlanıyla birlikte başlayan, rejimin ilkelerini belirleyen devrimleri n gerçekleştirilmesi evresidir. Bu evre sonucunda, hukuk, eğitim, idari yapı, kılık kıyafet ve nihayet toplumun sosyal hayatını etkileyen birçok konudaki devrimlerle Çağdaş Toplumun inşası başlatılmıştır. Gerek Ulusal Mücadelede, gerekse devrimlerin gerçekleştirildiği Cumhuriyet dönemi sürecinde, yoğun bir dirençle karşılaşılmıştır. Bu direnç bazen, Emperyal güçlerin ve İstanbul yönetiminin örgütlü girişimleri ile bazen de yıllarca devam eden Monarşinin toplumun hücrelerine sinen kulluk psikolojisinin etkisiyle ortaya çıkmıştır. Anzavurun Hilafet Ordusundan Çerkez Ethem' e, Bolu-Düzce-Adapazarı, Konya, Yozgat Ayaklanmalarından Cumhuriyet döneminde Şeyh Sait ve Derviş Mehmet kalkışmalarına kadar bu genci direnişlerin bir kaçını sayabiliriz. Ulusal Mücadele sonucunda Lozan' da varlığımızı kabul etmek zorunda kalan Emperyal güçler, günümüzün Uluslararası Sermaye Gücü olarak tekrar karşımıza çıkmışlardır.
Keza, Ulusal Mücadele döneminin Rum Teali, İslam Teali ve benzeri yıkıcı unsurları, günümüzün yurt içinde ve yurtdışında, yasal yada yasadışı örgütlenmeler, siyasi partiler olarak ortaya çıkmışlardır. Ülkede yaratılan yapay kaos dönemleri sonucunda ortaya çıkan Askeri Yönetim dönemlerinde, ilenicilik ve demokrasi adına ne varsa ezilmiş, bu sisli ve dumanlı ortamda nedense genci ve rejim düşmanı odaklar kendileri için çok müsait bir gelişme ortamı bulmuşlardır. Günümüzde Uluslararası destekle devleti yönetme durumuna gelmişlerdir. Bu gelinen noktada, Ulusal menfaatler değil, Uluslararası yeni söyleyişle Global Sermayenin menfaatleri ön planda tutulmuştur. Siyasi iktidar bu hizmeti karşılığında rejimin temel ilkelerini ve demokrasiyi ortadan kaldırma yolunda sonsuz desteği almıştır. Batı demokrasisinin önderleri olan Devletler, bu dönemde ülkemizdeki hukuksuzlukları, bitmeyen tutukluluk sürelerini, dinlemeleri, gözetlemeleri ve sonuçta kapalı rejimlerdeki baskı ortamına benzeyen uygulamaları görmezlikten gelen bir çifte standartla yaklaşmışlardır. Bundan güç alan ülke yöneticileri, Cumhuriyetin Temel ilkelerini bir tarafa bırakmış, ülkeyi Tek Adam yönetimine götürmek için gereken hazırlık ve kilometre taşlarını döşemeye başlamışlardır. Ülkenin sahip olduğu insan gücü, doğal ve yer altı zenginlikleri ile geleceğine değin ne varsa kapitülasyonları aratacak derecede tek yanlı ve acımasız anlaşmalarla peşkeş çekilmektedir.
Demokrasinin araç ve yöntemlerini eğip bükerek, kendine göre kullanarak, parlamentoyu, yargıyı etkisizleştirip, ülkemizi, yarı başkanlık yada başkanlık adı altında Ortadoğu'nun, Afrika' nın sadece adı cumhuriyet olan tek kişilik diktatörlüklerine götürme hevesi tamamen ortaya çıkmıştır. Bunu sağlamak için edilgen ve sessiz bir toplum yaratma çabasını sürdürülmektedir. Bugün bu karanlık tabloya bakıp kimsenin karamsar davranıp, kaderine razı olma şansı yoktur. Devraldığımız Cumhuriyet ve Çağdaş Demokrasiyi gelecek kuşaklara daha da geliştirerek teslim etmek bizlerin en büyük görevidir. Cumhuriyet Halk Partisi'ni doğuran düşünce, en zor zamanlarda Çağdaş Türkiye Cumhuriyeti'ni kurma başarısını göstermiştir. Bugün de bizler bu güce ve düşünceye sahibiz. Zaman bu zamandır. Her alanda Çağdaş düşünceye sahip çıkmalı En az Namussuzlar kadar cesur olmalıyız.Bütün halkımızın CUMHURİYET BAYRAMINI en içten dileklerimle kutlar, daha çağdaş daha aydın yarınlar ve kelime olarak değil, gerçek CUMHURİYET BAYRAMLARI'NI kutlama dileğiyle.