Avrupa Gençlik Merkezi Derneği Akhisar’ da kuruldu

Avrupa Gençlik Merkezi Derneği Akhisar' da kuruldu
Akhisar (Kenan MOLLA)

Başta Avrupa Topluluğu olmak üzere, diğer batı ve doğu ülkeleri Türkiye arasındaki her türlü sosyal, kültürel, eğitimsel ve ticari ilişkilerin geliştirilmesine katkıda bulunmak ve Türkiye Cumhuriyetinin bu ülkelerle yapacağı, ikili kültürel anlaşmaların uygulanabilmesi için destekleyici projeler geliştirmek amacıyla Başbakanlığı bağlı Avrupa Gençlik Merkezi Derneği kuruldu. Dernek Başkanı Merter Kırkmalı, Başkan Yardımcısı Nazlı Tunç, Genel Sekreter Taner Kırkmalı, Muhasip Recep Gümüş, üyeler A Rumi Arpacı, Betül Candan ve Caner Aslan merkezi Akhisar' da kurulan bir dernek olarak Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı' yı makamında ziyaret etti.

Başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, dünyanın değişik ülkeleri ile mevcut dostluk bağlarını kuvvetlendirmek, yenilerini tesis etmek, anlaşmaları ve yeni tanışmaların temin etmenin başta olduğuna vurgu yapan Avrupa Gençlik Merkezi Derneği Başkanı Merter Kırkmalı yaptığı yazılı açıklamada;

Avrupa Gençlik Merkezi, Rönesans'tan bu yana Avrupa'nın gerçekleştirmek istediği hayaller üzerine kuruldu. Rönesans, İtalya'da başlamış ama kısa sürede tüm Avrupa'ya yayılmıştı. Aydınlanma felsefesi de Fransa'da ortaya çıktı ve kısa bir sürede Avrupa'nın öteki uluslarını da kapsadı... Bu eş zamanlık Avrupa'da hemen her alanda görülür. Art nouveau tipi yapılar Paris'te de vardır, Riga'da da, İstanbul'da da...

Bu temel anlayış aslında Avrupa Birliği (AB)'nin de yapı taşlarını oluşturur. Böylece ortaya farklılıkları ve benzerlikleri uyum içinde olabilen kentler ve ülkelerin yer aldığı bir Avrupa çıkar. Avrupa'da birey ve kültürlerin serbest dolaşımı yalnızca AB düşüncesiyle beraber ortaya çıkmadı... Rönesans'tan önce ve özellikle sonra, yüzyıllardır Avrupa'da bireyler ve kültürler birbirleri içinde dolaşıyor, birbirlerini etkiliyor. Avrupa edebiyatı, Avrupa resmi, Avrupa mimarisi vb. deyimler AB düşüncesinden çok önce kullanılan ve hayatta karşılığı olan kavramlardı. Leonardo'dan başlayıp Rilke'ye dek Avrupa kültürüne damgasını vurmuş büyük sanatçıların hayatlarına baktığımızda, onların içinden çıktıkları toplumların dışında, aynı zamanda nasıl birer Avrupalı olduklarını da görürüz ve bu olgunun öncelikle bir kültür sorunu olduğu da apaçıktır. Avrupa kültürü yüzyıllardır sağlam bir birleştirici özelliği görmüştür.

Günümüz dünyası ise adına küreselleşme (globalizasyon) denilen hızlı bir “tek ekonomileşme” ve buna bağlı olarak da “tek kültürlü” olma yolunda ilerliyor. Kültürlerin temel taşlarını oluşturan büyük yazar ve düşünürlerin yerini medya yıldızları alıyor. Operadan tiyatroya dek tüm sanatlar Hollywood zevki karşısında geri çekiliyorlar ve zengin çeşitlilikteki Avrupa mutfağı, fast-food karşısında silinmek üzere...

Kültürel değerlerini kaybetmiş bir Avrupa'nın yeryüzünün geleceğinde etkin bir rolü olabileceğini düşünmek yanlış olur. Avrupa'nın kültürel kimliğini yitirmesi, bir bakıma insanlığın kültürel geçmişini kaybetmesi ile aynıdır.

Türkiye sahip olduğu geniş kültür birikimi ve değerleri ile AB'nin kültürel değerlerine gelecek için katkıda bulunacak konumdadır. Bu renk ve zenginlik ile Türkiye Avrupa'nın gelecek kuşakları için yeni bir kültürel gelişmeye ortak olabilecek güçtedir.

Yeni kuşaklar ortak Avrupa idealleriyle donatılmış olarak yetiştirilmelidir. Avrupa kültürel mirası, insanlığın sahip olduğu en ileri kültürel düzeydir. Ve bu kültür, Avrupa'nın her bireyi için temel eğitim değerindedir. Türk kültürünün de ortak olacağı, ortak kültürel değerler, insanların, toplumların birbirlerini anlamalarını, benimsemelerini sağlayacak temel unsurdur. Montaigne, Erasmus, Yunus Emre vb. düşünürlerle başlayan hümanist düşünce, geleceğin kültürünün de temeli olacaktır.

AVRUPA' DAN TÜRKİYE'YE, AVRUPA GENÇLİK MERKEZ'İNE...

Avrupa Gençlik Merkezi, 2009 yılında kuruldu. Merkezi Manisa ili, Akhisar İlçesinde bulunuyor.

Derneğin, içe dönük bir yapıdan çok, uluslararası alanı hedef alan bir amacı var. Bu işe başta Avrupa ülkeleri olmak üzere, dünyanın çeşitli ülkeleri ile var olan dostluk bağlarını güçlendirmek, yenilerini inşa etmek, yakınlaşmaları ve yeni tanışmaları bir sivil toplum kuruluşu olarak elinden geldiğince oluşturmaya çalışmak.

Ülkeler arasında eğitim önemli, kültür-sanat önemli, bilim-teknik, turizm, müzik, tiyatro, sinema, kadın, sağlık, çevre ve genç önemli. Bu ve benzeri başlıklar altında toplanan konulara günümüz insanın verdiği değer ise hepsinden önemli. İşte bundan yola çıkan Merkez, bir köprü görevini üstlenmek istiyor ve ülkemizle dış ülkeler, dış ülkelerle de ülkemiz arasında bilgi ve tanıtım alışverişine yardımcı olmaya çalışıyor. Bunun için de kişi, kurum ve kuruluşlar arasındaki kültürel, sosyal ve ticari bağlantıların gelişmesine kendi gücü oranında düzenleyeceği panel, konferans, festival(film festivali, tiyatro festivali, dans festivali, müzik festivali vb.) gibi etkinliklerle destek olmayı hedefliyor.

Günümüz insanı kültürel faaliyetlerle yakından ilgili. Bu ülkemizde de, dünyada da böyle. Bu tür faaliyetlerle yakından ilgilenen toplumlar, bu alanlarda yapılan etkinliklere hiç de duyarsız kalmıyorlar. Bunu dikkate alan Merkezimiz, gerek ülkemizde gerekse Avrupa'nın çeşitli merkezlerinde eğitim, kültür, sanat, bilim teknoloji, turizm, sinema, kadın, gençlik, sağlık ve çevre gibi konularda çeşitli etkinlikler düzenleyerek günümüz insanın gereksinimine bir sivil toplum örgütü olarak belli oranda cevap vermeyi amaçlıyor.

Fuarlar, konferanslar, paneller, festivaller insanların tanışma ve kaynaşma yerleri. Bu tür etkinliklere katılanlar olan biten hakkında daha fazla bilgi sahibi oluyor, ya da katılanların bilgi dağarcığının genişlemesine hiç de azımsanmayacak katkılar sağlıyor. Kurulan bu karşılıklı iletişim de kültürlerin birbirini daha iyi anlamalarına ve daha iyi özümsemelerine yardımcı oluyor. Bunun bilincinde olan Merkezimiz, bir yandan bu tür etkinlikler düzenlerken, diğer yandan da bu alanlarda söyleyecek sözü olan kişi veya kuruluşları bu tür etkinliklere davet ederek çalışmaların tanıtılması için olanak sağlamaya çalışıyor. Toplumların gelişmesine katkıda bulunan dernekler ya da sivil toplum kuruluşları iş birliği yapmalı. Yapmalı ki; eğitim, bilim,sanat,teknoloji,çevre,sağlık,kadın gibi alanlard kalkınma olsun ve gelişme sağlansın. Gelişmeyi olmazsa olmaz olarak benimseyen Avrupa Gençlik Merkezi, diğer ülkelerde aynı amaçla çalışan dernek ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yapma kararlığında.

Bölgesel, ulusal ve uluslararası ölçekli projelere gelince... Bunları gerçekleştirmek için de Türkiye ve Avrupa ülkeleri arasında ortaklaşa gerçekleştirilecek kısa film, tanıtım, belgesel, animasyon ve uzun metrajlı film çalışmalarına destek vermek, gerekiyorsa bunların üretimlerine katılmak, workshop ve atölye çalışmaları organize etmek derneğimizin çalışma alanları arasında. Ayrıca ortaklaşa düzenlenecek sanat bienallerini de unutmamak gerekli. Buna, Avrupa ülkelerini ve bu ülkelerin kültürlerini tanıtma amacıyla düzenlenmesi hedeflenen kültür ve sinema haftaları eklenince işin görkemi kendiliğinden ortaya çıkıyor.

Avrupa, 1951 yılında kurulan Avrupa Kömür ve Çelik topluluğundan bu yana adım adım büyüyen, gelişen, genişleyen bir birlik. Günümüzde dünya sahnesinde oldukça önemli bir konuma sahip Avrupa Birliği, ülkemiz açısından son derece değerli. Türkiye, bu birliğe aday olan bir ülke. Ancak Avrupa Birliği'nin Türkiye açısından adaylığın ötesinde bir anlamı var. 0 da, bu birliğin çağdaşlığın, refahın, demokrasinin, gelişim ve değişimin bir simgesi olarak görülmesi. Işte ülkemiz, dünyada benzeri olmayan kurumsal bir sistem olan AB' ye bu düşüncelerle üye olmak istiyor.

Bilindiği gibi, Avrupa Birliği devlet ve hükümet başkanlarının 17 Aralık 2004 tarihli zirvede aldığı karar doğrultusunda 3 Ekim 2005 tarihinde yapılan katılım konferansı ile Türkiye resmen AB' ye katılım müzakerelerine başladı.

Böylece Türkiye ile AB arasındaki inişli çıkışlı ilişki, çok önemli bir dönüm noktasını aşarak yepyeni bir sürece girdi.

Devletimiz, özünde barışçı bir dış politika ile laiklik, hukukun üstünlüğü, çoğulcu ve katılımcı demokrasi, insan hak ve özgürlükleri bulunan bir devlet. Ayrıca uluslararası ilişkilerde barış, refah, güvenlik ve istikrar arttırıcı ve pekiştirici katkılar yapan deneyimli bir ülke. Bütün bunlar göz önüne alındığında şu an adaylık statüsünde bulunan ve tam üyeliği hedefleyen ülkemizin Avrupa Birliği'nin evriminde önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Sivil toplumun gelişmesinin buna büyük katkı sağlayacağı inancıyla yola çıkan derneğimiz, bu uyum çerçevesinde değişik kalite değerlendirme sistemlerinin uyumlu duruma getirilmesi için de bu alanda çalışan pek çok sivil toplum örgütü gibi üzerine düşeni yapmaya hazır durumda.

Türkiye ile AB arasında yapılan her türlü kültürel, sanatsal, ekonomik, teknik ve bilimsel işbirliğinin geniş kitlelere ulaştırılması, duyurulması, bunların tanıtımı, değerlendirilmesi ve kitlelerce özümsenmesi büyük önem taşıyor. Bunları gerçek bir barış ve diyalog içerisinde kitlelere ulaştırmak panel, konferans, sergi, dans, sinema, tiyatro, müzik ve her türlü sanat haftalarını, görsel ve basılı malzemeyle olacağı gibi oluşturulacak bir radyo ile de düzenli olarak duyurmak ve işlemek de mümkün. Böyle bir yaklaşım hem katılımı arttıracak, hem de anlaşılırlığı sağlamada önemli bir kilometre taşı kat edilmiş olacaktır.

Bütün bu faaliyetleri, Avrupa Gençlik Merkezi adı altında yürütecek olan, kuracağı radyoyu da Radyo Avrupa olarak belirleyen derneğimiz eğitim, kültür, sanat, bilim, teknoloji, çevre, turizm, sinema, kadın, sağlık, gençlik gibi konularda Avrupa Konseyi, Avrupa Birliği Türkiye Komisyonu, Başbakanlık Tanıtma Fonu başta olmak üzere diğer kurum ve kuruluşların fonlarından da yararlanmayı planlıyor. Türkiye ve Avrupa'da ortak projeler gerçekleştirmek, yurt içi ve yurtdışında şubeler açmak, kurulmuş dernek veya üst kuruluşa katkı da bulunmak, işbirliği yapmak, destek almak ve vermek göz önünde tutulması gereken hususlardan.

Avrupa Gençlik Merkezi, işte bu temel hedeflerle yola çıkıyor. Geleceğin Avrupa Kültürünün, geçmişte olduğu gibi merkezinde insanın olacağı bir kültür olacağına inanıyor.