Asla çalışan köleler olmayacağız

Asla çalışan köleler olmayacağız
Akhisar: (Kenan MOLLA)

            25 Ocak'ta Meclise getirilen Torba kanun tasarısının tüm kamu çalışanlarına getireceği yük ve olumsuzlukları, kamu işleyişine vereceği tamir edilemez zararları için Akhisar Türk Eğitim-Sen ve Akhisar Eğitim-İş Sendikaları ilçe temsilciliklerinin Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi Öğretmenevi önünde saat 16:00'da ortak basın açıklaması yaptı. Akhisar Türk Eğitim-Sen ve Akhisar Eğitim-İş Sendikaları ilçe temsilciliklerinin ortak basın açıklamasına CHP, MHP,  DSP, İşçi Partisi, Akhisar Ülkü Ocakları, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türk Sağlık-Sen, Türk Diyanet Vakıf-Sen, Türk Büro-Sen, Türk Tarım Orman-Sen ve Ülkücü İşçiler Dernekleri destek verdi.

            Gün  Gelecek, Devran dönecek AKP'e Halka hesap verecek”, “ Hükümet yasanı al başına çal”, Çalışan köle olmayacağız”, “Askere çuval, memura torba”, “Yaşasın sınıf dayanışması”, Torba yasaya hayır” sloganları altında Ortak Basın açıklamasını Türk Eğitim-Sen Akhisar İlçe Temsilcilik yönetim kurulu üyesi Ayben Cemile Arabacı okudu.

Ayben Cemile Arabacı okuduğu basın açıklamasının tam metni:

BASINA VE KAMUOYUNA

            Bizler Akhisar Türk Eğitim-Sen ve Akhisar Eğitim-İş Sendikaları ilçe temsilciliklerimiz organizasyonu çerçevesinde 25/01/2011 tarihinde meclise getirilen Torba kanun tasarısının tüm kan çalışanlarına getireceği yük ve olumsuzlukları , kamu işleyişine vereceği tamir edilemez zararları anlatmalı tüm basını, kamuoyunu ve değerli Türk Halkım bilgilendirmek için toplanmış bulunmaktayız. Bas açıklamamızda bizleri yanlız bırakmayan Cumhuriyet Halk Partisine, Milliyetçi Hareket Partisi Demokratik Sol Partiye, İşçi Partisine, Akhisar Ülkü Ocaklarına, Atatürkçü Düşünce Derneğine, Türk  Sağlık-Sene, Türk Diyanet Vakıf-Sene, Türk Büro-Sene, Türk Tarım Orman-Sene ve Ülkücü  İşçiler Derneğine verdikleri desteklerden dolayı teşekkür ederiz.

AKP için piyasaya açılmayan ve kadrolaşmadığı her alan “fethedilmesi gereken kale”dir. Kamuoyun torba yasa olarak bilinen yasa tasarısının önemli amaçlarından biri de kamu çalışanların iş güvencesi ellerinden almanın önünü açmak ve kamuda kadrolaşmaktır.

TORBA KANUN TASARISINDA KARŞI ÇIKTIĞIMIZ MADDELER VE UYGULAMALAR ŞUNLARDIR:

1- Sosyal diyalog mekanizması yok sayılmıştır.

Tasarının hazırlanması aşamasında memur temsilcilerinin görüşüne başvurulmamış, diyalog yolları tamamen kapatılmıştır.

2- Toplu görüşme sürecinde mutabakata varılan konular, tasarıya dahil edilmemiştir.

3- Kamuya özel sektörden üst düzey yönetici atanması sağlanarak, hükümet memur uygulamasına geçilmektedir.

Tasarıda kamuya özel sektörden üst düzey yönetici atanmasının önünü açan madde ile kamu kariyer ve liyakat ilkesi zedelenmekte, siyasetle özel sektör ilişkisi yasallaştırılmakta, hüküm memuru uygulamasına geçilmekte, kamunun işleyişini bilmeyen kimselerin tepeden inme bir şekilde kamuda üst düzey yönetici olabilmelerinin önü açılmaktadır.

4- Kadrosu kaldırılan memurların sürgün edilebilmelerinin önü açılmaktadır.

Bilindiği gibi şimdiye kadar özelleştirilen kamu idarelerinde çalışan kamu işçileri kazanılmış birçok hakları kaybederek 4/C statüsünde çalışmak zorunda bırakıldılar. Yapılan düzenlemede tanımlanan “kadro kaldırma yetkisi” ile benzer bir durum yaratılmak istenmektedir. Çünkü kadro kaldırma yetkisi ile memurun istihdam edileceği kurum ve yerleşeceği görev iktidarın kararma bırakılmıştır. Özelleştirmelerde uygulanan yöntem gen bir kural haline getirilmektedir. Nitekim Hükümet nihai olarak tüm kamuda sözleşmeli çalışma sistemini haki kılmak istemektedir. Tasarıda yer alan belediyelerde çalışan norm fazlası işçilerin başka kamu kurum ve kuruluşlarına devri de modern kölelik dayatmasından başka bir anlam ifade etmemektedir.

5- Kamuda kısmi zamanlı, çağrı usulüne göre, güvencesiz ve düşük ücretle eleme çalıştırmanın önü açılmaktadır. Bu torba kanun tasarısı ile hükümetin derdi örgütlenme özgürlüğü yönünde düzenleme yapmak değ sermayenin hareket alanını ve özgürlüğünü genişletmektir. Nitekim tasarı ile işsizlik fonunun yıllık getir yarısına Bakanlar Kurulu'nun el koyup işverenlere istihdam teşviki olarak vermesinin önü açılmıştır. “Ev Çalışma”, Çağrı Üzerine Çalışma”, “Uzaktan Çalışma” gibi esnek istihdamın tüm biçimleri her ala yerleştirilmek istenmektedir.

6- Kamu kurum ve kuruluşlarının, devlet karşıtı görüşlerin yer aldığı yayınların barınağı haline getirilmesi mümkün kılınmaktadır.

7- Tasarı eklenen ve çıkarılan maddeler nedeniyle yamalı bohçaya dönmüş, kamu çalışanları AKP'nin oyuncağı haline gelmiştir.

8- Geçici görevlendirmelerin bir yılda 6 ayı geçemeyeceği hükme bağlanarak, sendikal baskılar ve yıldırma politikalarına yasal kılıf hazırlanmıştır.

Geçici görevlendirmelere bir üst sınır getirilmesi olumlu olmakla birlikte, toplu görüşmelerde mutabakat altına alınmasına ve konuya ilişkin 2005/14 sayılı Başbakanlık Genelgesi hükmünün geçici görevlendirmeleri, toplu görüşmelerde sağlanan mutabakata uygun olarak geçici görevlendirmeleri bir yılda 2 ay olarak sınırlamasına rağmen, tasarıda bu sürenin 6 ay olarak belirlenmesi, hem mutabakata hem yürürlükteki Başbakanlık Genelgesine hem de kadro gereklerine aykırıdır. Bu denli uzun bir süre personel ihtiyacı duyulan bir kadroya asaleten atama yapılması esas olmalıdır. Bir yılda 6 ay boyunca geçici görevlendirme yapılabilmesine imkan tanınması memurları:

adeta sürgün edilebilmelerinin yasal dayanağını oluşturacaktır. Özellikle sendikalarımıza üye olan memurlar için geçici görevlendirme yoluyla uygulanan baskılar yargı konusu olmuştur. Bu madde ile baskı ve yıldırma politikalarına yasal dayanak oluşturulmaktadır.

9- Kamu görevlilerine ilave kademe verilmesi için öngörülen süre 6 yıldan 8 yıla çıkarılmaktadır. Son 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 olan kamu görevlilerine ilave bir kademe verilmesi uygulamasının, son 8 yılda disiplin cezası almamış olanlar şeklinde değiştirilmesi; memurların ilave kademe ilerlemesi elde etmesi için gerekli süreyi uzatmakta ve kamu görevlilerinin haklarında bir kısıtlamaya y açmaktadır.

10- Sicil sisteminin kaldırılmasıyla, kamunun yapısı ve işleyişi değiştirilmek istenmektedir.Yasa tasarısı ile sicil sitemini ortadan kaldırılmaktadır. Sicilin yerini neyin aldığı bile belli değildir. Belirsizlik disiplin hükümleri ve performans sistemiyle kapatılmak istenmektedir. Disiplin hükümleri ve performans sistemi ile de kamunun değil AKP'nin talimatlarını yerine getiren bir memurluk sistemi öngörülmektedir. Tasarı gerekçesinde yapılmak istenen değişikliklerin kamu hizmetlerinde “değişim” olarak sunulması aldatmacadan öte bir anlam taşımamaktadır. Yasa tasarısı ile özelleştirmeye tabi tutulmuş çeşitli kurum ve kuruluşlarla ilgili yargı sürecinde verilmiş yürütmeyi durdurma ve iptal kararlarının uygulanmayacağına dair hüküm ise tam bir hukuksuzluğun ve hukuk tanımazlığın göstergesidir. AKP sermayeye öncelik veren, yıkım politikalarını esas alan, barışı değil çatışma kültürünü derinleştiren yaklaşımda ısrar etmektedir. İş güvencesine sahip çıkmak için, insanca yaşamak için, mevcut kazanımlarımızı kaybetmemek için bu yasaya karşı çıkmak her kamu çalışanının ve her vatandaşın hem görevi, hem de onuruna sahip çıkmanın gereğidir. Bizler, asla çalışan köleler olmayacağız.