Akhisar'ın Koruma Amaçlı İmar Planı Konuşuldu
Akhisar (Kenan MOLLA)
Mimarlar Odası İzmir Şubesi, Akhisar Temsilciğinin organize ettiği Akhisar Belediyesinin de desteklediği Akhisar Koruma Amaçlı İmar Planı Paneli Akhisar Belediyesi Meclis Salonunda yapıldı. Akhisar Kaymakamı Mustafa Çek, Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı, CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü' nün de katıldığı Panelde Akhisar'ın koruma amaçlı imar planı konusunda planın ve Akhisar'ın genel değerleri konusunda bilgiler verildi.
Açılış konuşması yapan Mimarlar Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı ve panel yöneticisi Mimar Hasan Topal ülkemizin gerek ekonomik büyüklüğüne gerekse nüfus büyüklüğüne yanıt verebilecek bir planlama süreci yaşayan yerleşmelerimiz bugün çok ciddi problemlerle ve sorunlarla karşı karşıya kaldığını belirtti.
Açılış konuşması yapan Akhisar Belediye Başkanı Salih Hızlı Akhisar bugün burada konuya ilişkin çok geniş kapsamlı konu içeriyor. Buradaki tartışmalar problemlerimizin çözümüne büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Böyle bir paneli Akhisar'da yapmaktan duyduğum mutluluğu ifade etmek isterim dedi.
Açılış konuşması yapan Mimarlar Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Hasan Topal Anadolu' nun batısında bulunan Akhisar aslında çok önemli tarihsel bir yapıya sahip şehrimizdir. Her ne kadar idari yapılanmada bir ilçe olsa da gerek nüfus büyüklüğü gerekse ekonomik büyüklük açısından ülkemizdeki bir çok ilde daha büyük değerlere sahiptir. Biz mimarlar odası olarak özellikle 2 yıldır, bizim kurumumuza bağlı birimlerimiz ile kentlerde o kentin güzel konularını sorunlarını ve problemlerini tartışmak ve değerlendirmek üzere programlar düzenliyoruz. Bugün ise burada Akhisar'ın koruma amaçlı imar planını konuşup tartışacağız dedi.
Açılış konuşmalarının ardından geçilen panele Mimarlar Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Hasan Topal başkanlık yaparken, panelist olarak ise Şehir Plancısı Yılmaz Kocatuğ, Mimarlar Odası Akhisar Temsilcilik Yönetim Kurulu Üyesi Mimar Fatma Kocabıyıkoğlu ve Doğuş Üniversitesinden Yrd. Doç Dr. Mimar Senem Doyduk yer aldı.
Mimarlar Odası İzmir Şube Yönetim Kurulu Başkanı Mimar Hasan Topal Aslında ülkemiz kentlerinin ve kentleşmenin çok uzun yıllardır biriken problemleri var. Bu problemlerin en başında kuşkusuz kendine özgü nedenleri olmak ile birlikte tüm kentlerimiz için geçerli olacağını söyleyebileceğimiz çok temel bir problemimiz özellikle plansız gelişen kentler olmasıdır. Kuşkusuz ülkemizin gerek ekonomik büyüklüğüne gerekse nüfus büyüklüğüne yanıt verebilecek bir planlama süreci yaşayan yerleşmelerimiz bugün çok ciddi problemlerle ve sorunlarla karşı karşıyadır. İşte bu süreçte özellikle kentlerin sahip olduğu kültürel ve tarihsel mirası, doğa mirası korunarak geleceğe taşınabilmesinde en önemli araçlardan bir tanesi kuşkusuz yine planlama sürecidir ve bu sürecin bir parçası olan özellikle kentsel sit, doğal sit ve arkeolojik sit gibi nitelendirilen konularda koruma amaçlı imar planları öne çıkmaktadır. Bu çerçevede özellikle son yıllarda yasal düzenlemelerinde ortaya koyduğu bir dizi programlar kapsamında bir çok kentimizde korumaya ilişkin koruma planlama süreçlerinin tamamlanmasına ilişkin ciddi çaların olmasını sevinerek izliyoruz. Kuşkusuz bütün planlar tartışılmaya değerlendirilmeye paylaşmaya ihtiyacı olan bir süreçlerdir. Kentsel yaşam kentsel yaşamın gereği sürdüğü şekilde planlar kuşkusuz gündemde olacaktır, tartışılacaktır ve paylaşılacaktır. Bu tip doğası gereği planlamada dinamik bir süreci mutlaka barındırması gerekir. İşte böyle bir dönemde Akhisar'ın koruma amaçlı imar planının gündeme gelmiş olması, Akhisar'ın sahip olduğu kentsel, kültürel ve doğal değerlerin bu planın bütünlüğü içerisinde geleceğe taşınması ve kentlerimizin bir yandan günümüz yaşamın gerektirdiği mekansal organizasyonları gerçekleştirirken diğer yandan da sahip olduğumuz kültürel değerleri kentsel değerleri koruyarak günümüz yaşamı ile barışık bir şekilde geliştirebilmesi en önemli gündemlerden bir tanesini oluşturmaktadır dedi.
Akhisar'da da koruma amaçlı imar planı sınırı olarak planlanan sınır yaklaşık 60 hektarlık bir alan olduğuna vurgu yapan ve Akhisar Belediyesinin bu konuda öncülük yaptığını kaydeden Şehir Plancısı Yılmaz Kocatuğ koruma amaçlı imar planları bilindiği gibi 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunundaki yönetmeliklere göre hazırlanan planlardır. Aslında koruma amaçlı imar planlarında, bizler şehir plancıları olarak belde, kent veya büyükşehir belediyeleri imar planlarını yaparken, zaten biz bu imar planlarında koruma ruhunu koruyoruz. Yani bu şehirdeki mevcut dokuyu sokak değişikliklerini, mülkiyet durumunu, orman ile ilgili koruma kararlarını, sulama havzalarını ve yeşil alanları elimizden geldiği kadar koruyoruz. Aslında koruma amaçlı imar planları sit amaçlı alanları koruma amaçlı plan olarak düzeltilmesi gerekmektedir. Bu sit alanlarının planlanması normal imar planlarından biraz daha farklı olarak konun ve yönetmeliklerde bize onlara göre düzenliyoruz.
Sit alanları planlamaları koruma kurulunun bize belirlediği sınırlar içerisinde yapılmakta ve bu Akhisar'da da koruma amaçlı imar planı sınırı olarak planlanan sınır yaklaşık 60 hektarlık bir alandır. Bu alan içerisinde de 65'e yakın tescilli binamız bulunmaktadır. Bu planlamalarda bizler belli sınırlamalar ile karşı karşıya kalıyoruz. Bunlar kanun ve yönetmeliklere uyduğumuz için aslında imar planlarının bir tanımlaması da koruma amaçlı imar planlarında bize bir takım sınırlamalar getiriliyor. Bu sınırlamalar bizim elimizi kolumuzu bağlıyor gibi gözükebilir ama biz bunları bir şekilde artı yönde değerlendirmemiz gerekmektedir. Büyükşehir belediyeleri, kıyı belediyeleri; örnek verecek olursak Foça, Seferihisar, Çeşme veya tarihi dokusu anlamında Bergama, Salihli örneği bu tür beldelerimiz sit alanı imar planlarını kendilerine artı değer olarak çok güzel kullanmaktadırlar. Manisa' ya bakacak olursak, yaklaşık yılda 3 bin kişiye yakın turist gelmektedir ve bu turistlerimiz ile Salihli Sart Harabeleri, Kula ve Alaşehir gibi ilçelere gitmektedirler. Burada Akhisar anlamında gelen turist sayısı çok düşük bir sayıdır. Biz buraya turistimizi yerli veya yabancı olan gelişleri bir şekilde arttırmamız gerektiğine inanıyorum. Örneğin bu Kula'da yapılan çalışmalarda sadece binalar üzerinde koruma amaçlı imar planı yapılıp sadece konut amaçlı kullanımlara açılmışlardır. Fakat bunlarla Ankara Beydağı gibi turist çekmemektedir. Sadece kentim güzelleştirilmesi, geçmişten gelen o mirasımızın günümüze yansıtılması gibi bir karar ile değerlendirilmektedirler.
Sit alanı imar planı içerisinde yaptığımız çalışmalar ve Akhisar genelinde konuşacak olursak genelde bu tescilli binalarımızın 5 adet tipolojisi çıkartıldı ve bunlara uygun planlama veya konut projeleri çizimleri hazırlanacak ve ruhsatlandırılmaya geçilecek. Fakat bizim burada konut mimarisi koruma anlayışına sahip olduğumuz gibi bir de mülkiyet ve mahalle dokuları üzerinde hassasiyetle durduk. Bu konuda belediyedeki imar komisyonu ve belediye meclis üyeleri arkadaşlarımız ile devamlı bu sokaklara girdik, çıktık nasıl yaşatabiliriz, neler yapabiliriz gibi konuları araştırdık. Özellikle bu alanlar konut amaçlı kullanıldığı için biz bu alanlarda yapılacak olan dokuyu fazla bozmadan aynı katsayılarını koruyarak buradaki yapılaşmanın gelecek kuşaklara taşınmasını amaçladık.
Akhisar'ın sit alanının imar planı yapım süreci ise şöyle oldu. 2007 yılında bu plan üzerinde çalışmaya başladık. Halbuki Akhisar Belediyesi 2004 yılında bu alanın sit alanı ilan edilmesi kararını meclisten geçirmişlerdir. 2007 yılında da ihale süreçleri bitti. Bizler de 2007 yılından buyana sit alanı imar planı çalışmalarını sürdürüyoruz. Artık son noktaya geldik. Biz bu planlama sürecinde tamamladıktan sonra, kurul ile beraber halkın katılım toplantısı yapıldı. Bu halkın katılım toplantısında İzmir Koruma Kurulundan gelen komisyondaki arkadaşlarımız da bizim belediye plan görevlisi olarak bazı noktalarında fikirlerimiz örtüşmedi. Yani kurul üyeleri genelde yabancı ülkelerdeki örnekleri gördükleri için o örnekleri buralarda da uygulanmasına yönelik planlar üretmemizi istedi. Şöyle ki bizim imar adaları içerisindeki çıkmaz sokak dokusunu açıp bu alanlarda küçük küçük meydancıklar yaratmamızı, bu sokakların biraz daha genişletebilirsek genişletmemizi gibi bir takım kararlar vermemizi istedi. Biz tabiî ki ilk defa karşılaştığımız için kurul üyeleri ile tamamen dokuya yönelik çalışma yaptığımız için bu kuruldaki bu ilk hazırladığımız imar planını bir daha yenilemek zorunda kaldık. Neticesinde hazırladığımız sit alanı imar planları kurul tarafından onaylandıktan sonra bu konuda çalışmalarımıza devam edecektik, daha sonra ikinci çalışmamızda kurula tekrar onların istediği gibi sunduk, hemen hemen bütün imar adalarımızdaki çıkmaz sokakları açtık ve küçük küçük meydancıklar yarattık, çeşmeler, yeşil alanlar, çocuk parkları gibi. Daha sonra burada kurul önümüze bu yaptığınız planlamanın hayata geçirilmesi anlamında karşınıza kamulaştırma sıkıntıları çıkabilir, artı dokuyu koruyamamışız gibilerinden bir eleştiri aldık. Bu aşamada 2009 yılında koruma kurulu komisyon üyelerimiz değişti, yeni komisyon üyelerinin de sit alanı imar planlarına bakışı tamamen farklıydı. İlk hazırladığımız imar planının hemen hemen aynısını istediler. Zaten bizim de istediğimiz Akhisar'daki mahalle dokusu bozulmadan kendi gelenek ve göreneklerimize uygun mahalle yapısını üçüncü boyuta taşımaktı. Bu süreçte sit alanı imar planlarımızı hazırladık belediyemizin imar komisyonu ve meclis üyelerimiz ile beraber bütün adalar ek tek incelendi ve artık son aşamaya gelindi. Bu ay sonu itibari ile koruma kuruluna planlarımızı sunacağız. Sit alanları planları ile ilgili Manisa ili genelinde Akhisar Belediyesi bir öncülük yapmıştır. Çünkü daha yeni yeni Soma ve Alaşehir Belediyeleri koruma amaçlı imar planı ihale etmektedir dedi.
Mimarlar Odası Akhisar Temsilcilik Yönetim Kurulu Üyesi Mimar Fatma Kocabıyıkoğlu Akhisar Merkez çarşı ve kentsel koruma amaçlı yaptığı çalışmalar ile ilgili sunum yaptı. Kocabıyıkoğlu koruma ölçütlerinde sanat ve estetik değeri, tarihi belge değeri ve eskilik değerlerine önem verilmesi gerektiğini belirtti.
Doğuş Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Mimar Senem Doyduk koruma üzerinde uzlaşı sağlanamamasının nedenlerinin araştırılması gerekliliğine vurgu yaptı. Koruma karalarının alınması ve bu planları tasarlamak koruma pratiği için öncelikli bir gerekçenin şart olduğunu belirten Doyduk, koruma pratiğinin değerlendirilmesi yanı sıra korumanın içeriğinin temellendiren düşünsel altyapının da araştırılması gerektiğini kaydetti. Doyduk, temel sorunun ise koruma disiplinindeki yapı merkezi yaklaşımı olarak belirtti.