Akhisar ve Çevresinde kazı çalışmaları ve tarihsel bulgular
>>Akif ÖZALP
Adnan Menderes Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Engin Akdeniz başkanlığında, Yrd. Doç. Dr. Rafet Dinç, Arkeologlar Emre Erdan, Umut Bilen ve Adnan Menderes Üniversitesi Arkeoloji Bölümü öğrencilerinden oluşan bir ekibin de katılımıyla geçtiğimiz yıl başlayan TÜBİTAK destekli Prehistorik ve Protohistorik Çağlarda Manisa ve Çevresi başlıklı yüzey araştırmasının 2008 yılı çalışmaları Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünden alınan izinle Kastamonu Müzesi Müdürlüğü elemanı Antropolog İsmail Çobanın denetiminde devam ediyor.
Konuyla ilgili olarak açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Engin Akdeniz, Araştırma projesinin 2008 yılı kısmında geçtiğimiz yıl olduğu gibi Manisa Valisi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Müze Müdürlüğü, Karakurt, Güneşli, Kula ve özellikle Akhisar Belediyesi katkı sağlamışlardır. Akhisar Belediyesinin projeye geçtiğimiz yıl verdiği desteği bu yıl da sürdürmüş olması Türkiyede pek çok kuruma örnek olacak niteliktedir. Pek çok konuda kendilerinin yardımına başvurulmuş ve her türlü sorunumuz Belediye personeli tarafından en kısa zamanda çözülmüştür. Araştırmalarımızın başarıya ulaşmasında TÜBİTAKtan sonraki en büyük pay Akhisar Belediyesine aittir. Tarihi ve kültürel bilinci en üst seviyede olan Manisa halkının desteği, ziyaret edilen köylerde ekip üyelerine gösterilen sevgi ve misafirperverlik de projenin başarısında son derece etkili olmuştur. Ayrıca Manisa İl Genel Meclisi Üyesi Kefayettin Öz geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da pek çok konuda ekibe büyük katkılar sağlamıştır.
Doç. Dr. Engin Akdeniz, Akhisar ve yakın çevresinde bu yıl devam edilen araştırmalarda Çağlak Kale yakınlarında yer alan Kazımçeşme mevkiinde yapılan incelemelerde Neolitik döneme tarihlenen seramik parçaları toplanmıştır. Geçtiğimiz yıl Akhisar çevresinde saptanan pek çok yerleşim yerine bir yenisi olarak eklenen bu merkez de göstermektedir ki Akhisar, bugün olduğu gibi prehistorik çağlarda da gerek stratejik konumu gerekse doğal kaynaklara yakınlığı ve doğası ile Neolitik Çağdan itibaren binlerce yıldır iskân edilmektedir. Yörede arkeolojik çalışmaların yanı sıra eski göl ve akarsu yataklarına yönelik jeomorfolojik çalışmalara da ihtiyaç duyulmaktadır dedi.




