Akhisar Ülkü Ocaklarından Öğretmenler Günü Basın Açıklaması
Akhisar (Kenan MOLLA)
Akhisar ülkü ocakları başkanı İskender Çelik 24 Kasım Öğretmenler günü ile basın ilçe binasında basın açıklaması yaptı.
Basın Açıklamasını okuyan İskender Çelik yaptığı açıklamada 24 Kasım Öğretmenler Günü'nü kutlayacağız ve muhterem öğretmenlerimizin üzerlerimizdeki emeklerini bir kez daha hayırla ve hürmetle yâd edeceğiz. Böylelikle, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e, Başöğretmenlik unvanının verilişinin 82. ve bu anlamlı günün 'Öğretmenler Günü' olarak kutlanmaya başlanmasının da 29. yıl dönümünü idrak etmiş olacağız. Elbette öğretmenlerimizin değerini ve önemini yalnızca bir günle sınırlamak mümkün değildir, doğru da olmayacaktır. Onların fedakâr ve özverili çalışmalarını, milletimizin gelişmesi ve aydınlanması amacıyla gösterdikleri eşsiz çabayı her fırsatta takdir etmek ve haklarını teslim etmek hepimize düşen en temel sorumluluklardan birisi olmalıdır. Geleceğimizin güvenceleri olan çocuklarımızı hayata hazırlayan, bilgiyle tanıştıran ve onlara irfan kazandıran öğretmenlerimizin bizim için önemi çok büyüktür.
Sahip oldukları bilgi, kültür ve tecrübeyi; anlatarak, göstererek, benimseterek çocuklarımıza kazandıran, böylece kuşaklar arası sürekliliğin sağlanmasına da büyük bir katkı sağlayan öğretmenlerimiz, bu özelliklerinden dolayı yaşadıkları çevrenin öncüsüdürler. Bilgiyle doldurulmuş zihinlerin yanında, zekâyla duyguları birleştirerek evlatlarımızın kendilerini tanımalarına ortam hazırlayan, beyin ve kalbin terkibinden filizlenmiş bir eğitim sürecini de hayata geçirmek için uğraşan değerli öğretmenlerimizin bu gayretleri bizim açımızdan takdire şayandır. Adı üstünde, milli eğitim sistemimizin işleyişi, gelişmesi ve geniş toplum kesimlerine bir bütünlük ve kural dâhilinde ulaşması en başta öğretmenlerimiz vasıtasıyla olacaktır.
Vatandaşlarımızın millet ve devlet hayatındaki hak ve yükümlülüklerinin farkına varmaları tabiidir ki ilk önce öğretmenlerimiz sayesinde gerçekleşmektedir. Açıktır ki, milli kimliğin oluşmasında, tarih şuurunun özümsenmesinde, millet bilincinin anlaşılmasında ve yerleşmesinde öğretmenlerin önemli bir işlevi vardır. Ne var ki, kısıtlı imkânlar çerçevesinde ve hayatın getirdiği birçok zorluklara takılmadan gelecek nesillerin hazırlanmasını ve yetişmesini sağlayan öğretmenlerimizin gereken ilgiye mazhar olduklarını söylemekten çok uzakta olduğumuz da bir gerçektir.
Maddi sorunların baskısı altında ezilen, itibar ve saygınlığı her geçen gün zayıflayan bir mesleğin Türkiye'nin güçlenmesi, milletimizin ilerlemesi yolunda ne denli katkı sağlayacağı tartışmalı bir konu olarak karşımızdadır. Her şeyin en iyisine layık olan öğretmenlerimizin hala en temel ihtiyaçlarını gidermekte zorluk çekmeleri, ekonomik problemler karşısında çaresiz kalmaları en başta iktidar partisinin bir ayıbıdır ve boynuna asılmış utanç vesikasıdır. Ülkemizde dört kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamalarının bin ikiyüz lirayı geçtiği düşünüldüğünde, öğretmenlerimizin nasıl bir ekonomik açmaz ve çelişkilerle görevlerini yapmaya çalıştıklarını daha iyi anlamamız mümkün olacaktır. Hepimizin üzerinde eşsiz hakları olan öğretmenlerin, katlanan ve derinleşen sorunlarına çözüm ve çare bulunmazsa, geleceğin mutlu ve müreffeh ülke idealine ulaşmamamız imkânsız olacaktır. Meselenin yalnızca parasal boyutunun olmadığı, eğitim sisteminin ve öğretmenlerimizin çok yönlü bir reforma ve iyileştirmeye tabi tutulmalarının gerektiği de ortadadır. Eğer millet olarak, bugün karşımıza dikilen sorunlar yumağını etkili ve temelli bir şekilde çözemiyorsak, bunda çatırdayan eğitim yapısının ve kendi kaderine terk edilen ve bir kenara itilen öğretmenlerimize hak ettikleri şartların hazırlanmamasının büyük bir payı olduğu kuşkusuzdur. Bir toplumun muhatap olduğu problemlerin ortadan kaldırılması, değilse bile azaltılması için, entelektüel düzeyde tartışmanın ve ulaşılacak sonuçların kavramsallaştırılmasının çok büyük bir katkısı olacağını unutmamız gerekmektedir. Bu konuda öğretmenlerimize ne kadar büyük bir görev düştüğü malumunuzdur.
Sorgulayan, sorumluluk alan, birlikte yaşamanın asgari şartlarını benimsemiş, çağın yönelimlerini ve eğilimlerini berrak bir zihinle kavrayan, eleştirisel bir bakış açısına sahip ve analitik düşünme yeteneğine kavuşmuş nesiller tartışmasız öğretmenlerimizin eseri olacaktır. Ayrıca, sürekli değişen ve her yıl yeni baştan ele alınan sınav ve öğretim sistemi, iktidar partisinin ders kitaplarına kadar giren siyasi propagandası ve eğitimin milli niteliğinin hiçbir dönemde olmadığı kadar aşınması, elbette öğretmenlerimizi sıkan ve bunaltan diğer sorun alanları olmuştur. Bundan dolayı, öncelikle ilköğretim çağındaki evlatlarımız yalnızca adı milli olarak kalmış eğitim yapısı altında, ne yapacaklarını şaşırmış, aileler umutsuz ve karamsar bir duruma gelmişlerdir.
Eğitim Yapboz Tahtasına Çevrildi
Eğitim sistemini yapboz tahtasına çeviren AKP hükümeti, aklında ve hedefinde olan milli niteliği zayıflatılmış, öğretmeni huzursuz ve mutsuz olan bir eğitim ve öğretim yapısını hayata geçirmek için var gücüyle uğraşmaktadır. Eğer ülkemizi yeniden ayağa kaldırmak, sözü dinlenen ve kudretli bir konuma getirmek istiyorsak, mutlaka eğitim ve öğretimin sorunlarını ve öğretmenlerimizin sıkıntılarını bitirmek durumundayız. Görünen o ki, AKP'yle birlikte, bunlara ulaşmak artık mümkün değildir. Hükümetin baskı ve zulümleri, görevden alınmalar, sürgünler, yandaş bir sendikanın tehdit yoluyla üye kazanmaya çalışması öğretmenlerimizin yaşadığı hazin ve dramatik olaylar arasındadır. Sırf vatan ve millet sevgisinden dolayı siyasi eziyetlere maruz kalan, dışlanan, üzülen, hakaretamiz davranışlara muhatap olan, düşüncelerinden ve milli duruşlarından dolayı hak kayıplarına uğrayan değerli öğretmenlerimizin hesabını da mutlaka soracağımızı, bunları yapanların yanına asla bırakmayacağımızı da bu vesileyle hatırlamak ve ilgililerine duyurmak istiyorum.Bize göre, öğretmenlerimizin elinden tutulmasının ve layık oldukları ekonomik ve sosyal seviyeye taşınmalarının vakti gelmiştir ve hatta geçmektedir.Bizim, öğretmenlerimize yapılacak olan her iyi ve olumlu düzenlemenin yanında ve arkasında duracağımızı herkes bilmelidir.
Bunların yanı sıra eli, gözü, dikkati, muhakemeyi eğiten; duyguları geliştiren, iradeyi güçlendiren, girişimciliği teşvik eden, azim ve dayanıklılığı kuvvetlendiren bir eğitim anlayışının gelişmesi ve yerleşmesi için, öğretmenlerimizin üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getireceklerine yürekten inanıyorum.24 Kasım Öğretmenler Günü'nün tüm öğretmenlerimize hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyor, hepsini kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.Cumhuriyetimizin kurucusu ve Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e ve hayatta olmayan muhterem öğretmenlerimize de Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum" dedi.