Akhisar (Kenan MOLLA)
Demokratik Sol Parti (DSP) Akhisar İlçe başkanı Mehmet Gündüz ve yönetim kurulu üyeleri Parti Lokalinde gece saat 22:00'de 12 eylül yapılacak olan referandum ile ilgi basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasına Belediye Meclis Üyesi Hüsnü Erer, yönetim kurulu üyeleri ve kadın kollarının katıldığı Basın açıklamasını DSP İlçe Başkanı Mehmet Gündüz okudu.
DSP ilçe Başkanı Mehmet Gündüz'ün okuduğu basın açıklamasının tam metni: Değerli Demokratik Sol Partililer. Değerli Akhisarlılar. Bilindiği üzere 12 Eylül 2010 tarihinde 26 maddelik anayasa değişikliği için Referanduma gidilecektir. Muhalefet edilen 2 madde için maalesef milletimizin milyonlarca Türk Lirası heba edilecektir. Bizlerden toplanan vergiler Referandum için harcanacaktır. Parlamentoda bulunan diğer muhalefet partileriyle anlaşmak yerine, mevcut AKP iktidarı bu iki madde ile diğeriyle beraber geçirmek için inat ve baskı yolunu seçmiştir. Yani bir bardak beyaz süt'ün içine iki tane zehirli hapı atıp bunu içeceksiniz diye dayatmasıdır. Nedir bunlar? Bir tanesi Anayasa Mahkemesinin yapısını değiştirmek yani iktidarda olanlar kendi çıkarlarına yapacakları değişiklikleri, düzenlemeleri yaparken Anayasa Mahkemesine dava açılabiliyor yeni yapılan değişikte bunun önüne geçilmiş oluyor. Referandumda sunulan Anayasa değişikliğinde yargıyı siyasallaştıracak hükümler mevcuttur. Bir değeri Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ile Anayasa mahkemesinin yapısını değiştirmeyi hedeflemeye yönelik düzenlemeler yargıyı siyasetin emrine sokacaktır. Hâkim ve Savcı seçimleri Başbakan ve Cumhur başbakanına bırakılıyor. Yani iktidarda olanlar Hâkim ve Savcı atamalarını kendileri belirleyecektirler. DSP Genel Başkanımız Sayın Masum Türker İçişleri Bakanı Sayın Beşir Atalayın DSP'yi ziyaretinde bunların sakıncalarını söylemiştir. Fakat Sayın Başbakan tarafından önemsememiştir. Bunun akabinde DSP referandumda 'Hayır' diyeceğini açıklamıştır. DSP Akhisar İlçe Teşkilatı olarak bugünden itibaren referandumda 'Hayır' Kampanyasını başlatmış bulunuyoruz.
Değerli Demokrat Sol Partililer! Kıymetli Akhisarlılar! Hepimizin yazınsal basından ve görsel medyadan izlediğimiz gibi Referandum mitingleri 'şov'a dönüşmüştür. Değiştirilmesi gereken maddelerin halka anlatmak yerine seviyesiz tartışmaların içine girilmektedir. Başta AKP Genel Başkanı Sayın Başbakan, bakanları, vekillerinin beyanatlarından birkaç örnek vereceğim. Sayın Başbakan Rize Mitinginde " Abdestimizde şüphemiz yok ki, namazımızda şüphe olsun." Bu sözlerin referandumda ne ası vardır. Böyle söylemler, insanların inanç duygularıyla, uğraşıp sömürmektir. Abdest ve Namazınızda hatta yatınızda tekrar niyet edip dini vecibenizi yerine getirebilirsiniz. Büyüklerimizden ve kitaplardan böyle öğrendik.
Bir diğeri 1937 yıllarında vuku bulan Tunceli (Dersim) olayları başka bir partinin üzerine atılması (CHP) ve Cumhurbaşkanın emriyle bombaladım söylemektedir. Devletin başındaki Sayın Başbakan o zamanın Devlet büyüklerini itham altında biraka bilmektedir. 1937 yıllarında Cumhurbaşkanı Sayın İnönü değil Atatürk idi. Bunları miting alanlarında söylemek kime yarar getirir.
Sayın Devlet Bakanımız Ali Babacan'ın TV bayatında ekonomin durumus» "evet" e bağlı diyor. Bunun adı Ekonominin iyi gitmediğini gösterir. Ulusumuza aba altından sopa göstermektir. İnsanları baskı altına almaktır.
Sayın Milli Eğitim Bakanımız Nimet Çubukçu (TV Röportajı) Eğitimde Erkek ve Kız öğrencilerin ayrı, ayrı okullarda eğitim yapmalarına prensipte karşı değilim. Bu Cumhuriyetin ilk yıllarında'da uygulandı diyor. Sayın Bakanım Cumhuriyet öncesi Erkek ile Kızın bir arada görülmesi mümkün değildi. Bunu Cumhuriyetin kuruluş ile Erkek, Kadın eşitliği ile başara bildik. Eğitimci olan rahmetli Sayın Türkan Şayianı konunu içine çekmeniz tam bir demogajidir. Ölümünden kısa süre önce yapılan haksız eziyetlere karşı Milli Eğitim Bakanı olarak manevi destek olabildiniz mi?
Sayın Başbakan muhalefetin sözlerini aziz milletimize havale ediyor. Yukarıda verdimiz örnekleri bizde aziz Türk milletine, ulusumuza havale ediyoruz.
Değerli DSP liler ve Akhisarlılar. AKP İktidarı Devletin bütün kurumlarıyla kavgalıdır. Sindirme politikasını yürütmektedir. 1982 darbecilerin anayasasından doğan YÖK'Ü ele geçirip istediği gibi yönlendirmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri (T.S.K) ile yapılan kavgalara şahit olduk. Balyoz harekâtı adı altında 102 Generali soruşturma açıldı. Tamda Yüksek Askeri Şuranın atamaları sırasında, sonrada YAŞ ile anlaşma sağlandı deyip ertesi günü kovuşturma kararı kaldırıldı. Bunlar hep tesadüf müdür? Burada Yargı ya da siyası baskı yaparak "Iğsız Paşa" kurban edilmiştir. Aydının söke ilçesinde kamu çalışanlarını nasıl mitinglere taşığındını, görsel basından hepimiz izledik. Biz DSP liler olarak bunların etik olmadığını ve tasvip etmediğimizi Milletimizle paylaşıyoruz.
Demokratik Sol Partililer 5 Generalin 1982 Anayasasına hayır dediği gibi Sayın Başbakan Tayip Erdoğan'ın Anayasasına'da hayır diyoruz. Bir ülkede anayasa insanların birlikte yaşayabilmesi içindir. Yargıda yapılacak değişikler, yargı bağımsızlığını bozacak niteliktedir. Anayasa bağımısın olmaliki güçlü, güçsüzü ezmemeli. Bunun için 12 Eylülde "Hayır" diyoruz.
Sayın Başbakan "Bu anayasa milleti anayasası olacaktır" diyor. Bu anayasasının hazırlamasında AKP tavrından ve duruşundan başka Parlamentoda uzlaşma konusu hiç gündeme geldimi? AKP dışında Muhalefetin verdiği herhangi önerge kabul edil dimi? DSP'lilere isterse Parlamentoda temsil edildikleri için söz hakkı verebilecek en şahsi engelellemere takılmaları "Dikta rejiminin" ayak sesleridir.
Biz DSP lirler 12 Eylüldeki Anayasa referandumun dayatma olduğundan karşı çıktığımız 2 Maddenin haricindekilere mutabakat varılabilecek maddeler olduğunu söylenmesine rağmen kabul görmeyen 2maddeyi içine alıp vatandaşa ya evet ya hayır diyeceksin dayatmasıdır. Değişmesi gereken diğer maddeler ayrı ayrı onaylana bilirdi. Böyle inatlaşma ve kavgalar ülkemize hiçbir yarar getirmediği gibi insanlarımızı nefret, kin, ayrışmaya götürmekten başka bir faydası olmaz.
AKP iktidarının dayattığı 2madde vatandaşın hangi sorunlarını çözüyor?
1982 12 Eylülün simgesi YÖK'ü kaldırıyor mu? Hayır.
Vatandaşın herhangi mahkemelik davası yıllarca sürmektedir yapılan
bu değişiklik bunları çabuklaştırıyor mu? Hayır.
Milyonlarca gencin lise ve Üniversitede okumak için dershane
Kapılarında sürümesine son veriyor mu? Hayır.
Yolsuzlukları, usulsüzlükleri, rüşveti, istismarı önlüyor mu? Hayır.
Dar gelirli vatandaşın, emeklinin yüzünü güldürüyor mu? Hayır.
Memurlara Grev hakkı getiriyor mu? Hayır.
Zenginin daha zengin, yoksulun daha yoksul olmasını önlüyor mu? Hayır.
Engellilere insanca yaşama olanağı tanıyor mu? Hayır. Güneydoğuda akan kanı durdurup, anaların gözyaşını dindiriyor mu? Hayır
Kamu çalışanlarının haklarını koruyor mu? Hayır.
Büyük kentlerin en değerli arsalarının yandaşlara peşkeş çekilmesine
Engel oluyor mu? Hayır.
Halkın işsizlik ve yoksulluğunu çare oluyor mu? Hayır. Milletvekili dokunulmazlığımı, en azından sınırlamayı meclisi, sığınma evi olmaktan kurtarıyor mu? Hayır.
Türk Silahlı kuvvetlerinin ve emniyetimizin terörle mücadele ederken ellerini yasal olarak güçlendiriyor mu? Hayır. Türk ulusuna hiçbir yarar sağlayamayan bu iki maddeden dolayı milletimize dayatılmasına Demokratik Sol Parti Akhisar İlçe Teşkilatı olarak 12Eylül 2010 tarihinde yapılacak referandumda "HAYIR" diyoruz.
Tüm vatandaşlarımızın hayırları, hayırlı olsun. İçinde bulundu muz mübarek ramazan ayı tüm vatandaşlarımıza hayırlara vesile olmasını dileriz.