Akhisar Ak Parti İlçe Teşkilatı Aylık Divan Toplantısı

- AKHİSAR AK PARTİ İLÇE DİVAN TOPLANTISI YAPILDI

- MANİSA AK PARTİ İLE BAŞKAN YARDIMCISI AYDIN; 12 EYLÜL REFERANDUMUNDA HEDEFİMİZ YÜZDE 60
Akhisar (Kenan MOLLA)

Akhisar Ak Parti İlçe Teşkilatı Haziran ayı ilçe divan toplantısını ilçe lokal binasında yaptı. Saygı duruşu ve istiklal marşının ardından divan heyetinin oluşturulması yer aldı. Divan başkanlığına İl Başkan Yardımcısı Mustafa Uyumuz, katip üyeliklere Kani İyitürk ve İlçe Başkan Yardımcısı Ahmet Aydın seçildi. Gündem gereği açılış konuşmasını Akhisar Ak Parti İlçe Başkanı Uğur Aydemir yaptı. Aydemir ülke gündemi ile ilgili çeşitli açıklamalar yaparken il genel meclisi tarafından Köylere Hizmet Götürme Birliği ile yapılan hizmetlerden bahsetti.

Akhisar Ak Parti İlçe Başkanı Aydemir yaptığı konuşmada “Bu güzel yaz gününde evimizde bizleri yalnız bırakmadınız davetimize koşup geldiniz, 10 gün önce gölette bir toplantı yaptık, orada da bizleri yalnız bırakmadınız, bundan dolayı teşkilatımız ve şahsım adıma teşekkür ediyorum. Bu toplantılarımıza devam edeceğiz çünkü Türkiye hem kendi içimizde hem e bölgesel olarak zor bir süreçten geçiyoruz. Bu zor süreci hem sizlere hem de vatandaşlarımıza anlatmamız gerekiyor.

Son günlerde terör olaylarında artışlar gözleniyor. Buradan şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyor yaralı kardeşlerimize acil şifalar diliyorum. İHH'ın düzenlemiş olduğu insanı yardım amaçlı yardım gemisine İsrail teröristçe haince kendine yakışır bir şekilde saldırıda bulundu. Oradaki şehitlerimizde Allah tan rahmet diliyorum yaralılara acil şifalar diliyorum.

Bu saldırıya ilk günden bugüne kadar ülkemize yakışacak şekilde başbakanımız tepkisini ortaya koymuştur. Bu tepkiyi çok görenler aşırı görenler gereksiz gören içeride olsun dışarıda olsun bir takım insanlar var. Hatta içerde ise İsrail'i haklı dahi gösterecek kesimler var. Ben buradan onlara utanın diyorum, yazıklar olsun diyorum. Hiç mi sizde vicdan yok diyorum. Korsan, terörist İsrail devletini bu yaptıklarından dolayı bir kez daha kınıyorum. Zalimin zulmü karşında susmayacağımızı bir kez daha buradan tüm dünyaya haykırıyorum. Buradan Gazzeli kardeşlerimizin yanında olduğumuzu dünya kamuoyuna duyuruyorum. Dün nasıl Güney Kore' ye koştuysak, dün nasıl yardıma muhtaç ülkelere koştuysak bugünde Gazzeli kardeşlerimizin yardımına koşacağız, koşuyoruz. Birleşmiş Milletler Güvenlik konseyinde Iranla yaptırımlar konusunda hayır dedik çünkü biliyoruz ki bu konular barışçıl yollardan çözülebilir. Çünkü biliyoruz ki İran'dan başka ülkelerde de nükleer silah üretiliyor. Diyoruz ki yasaksa herkese yasak olsun. Diyoruz ki çifte standardı bırakın artık. Diyoruz ki haksızlığı kim yaparsa yapsın ismi ne olursa olsun karşısında bizi bulur. Çünkü kuvveti üstün gören değil, hakkı üstün gören zihniyetten geliyor. Buna inanıyoruz. Komşularımızla sıfır problem dedik Allah'a şükür bunu başardık. Birçok ülke ile vizeleri kaldırdık. Bunu hazmedemeyenler, Türkiye'nin bu tarzını benimseyemeyenler ''Türkiye eksen değiştiriyor''demeye başladı.

“Yüzünü doğuya dönüyor''demeye başladılar. Türkiye robot değil sadece bir tarafa ayarlanıp o yöne bakacak ülke değil, Türkiye yüzünü her tarafa dönecek, her yeri görecek, herkes ile diyaloga geçecek ve doğru bildiği her yerde her tarafta söyleyecek bir ülke olmuştur. O güce Allah'a şükür gelmiştir. Bu güce sizler sayesinde gelmiştir. Sizler bize destek oldukça, bize güvendikçe Türkiye'nin tavrı da bu şekilde olacaktır. Eksenimiz Türkiye Büyük Türkiye eksenidir. Eksenimiz haksızlığa karşı susmayan eksendir. Eksenimiz ''Yurtta Sulh, Cihanda Sulh '' eksenidir. Bunu herkesin bilmesinde fayda vardır.

            Biliyorsunuz CHP 'de bir genel başkan değişimi oldu. Yeni başkan Kemal Bey Genel Başkanımıza, Başbakanımıza güya bir şeyler söylemeye çalışıyor. Bu söylemleri ile prim topladığını zannediyor. Ama ne kadar komik duruma düştüğünün farkında olmuyor. Güya biz mağdur edebiyat ile iktidara gelmişiz, şimdi mağdur olmuşuz. “Sayın Kemal Bey sen mağdurluk nedir bilir misin. Bilemezsin ama mağdur olanlardan faydalanmayı çok iyi bilirsin. Çünkü Deniz Baykal ''Ben mağdur oldum'' diyor. Seninde durumun ortada. Biz Türkiye'nin mağdur olduğu zaman, halkımızın mağdur olduğu zaman, partimizin mağdur olduğu zamanda bile bizi Türkiye iktidara getirdi ve hala iktidarda kalmamızı vatandaşımız istiyor. Şunu çok iyi anla Sayın Kemal Bey dostlarımızın her zaman hizmetkârıyız, onların hizmetindeyiz. Mağrurluğumuz düşmana karşıdır. Bunu unutma.

            Birde, aydın kişilerle aydınlık Türkiye için halkla beraberiz diyorsun. Siz sadece kendinizi aydın zanneden kişilerle el ele verip ancak anayasa mahkemesine gidip oradan medet umarsınız. Sizin halk diye bir derdinizde yok işinizde yok. Hodri meydan diyoruz.12 Eylülde halka gidelim diyoruz neden kaçıyorsunuz. Sadece adınızda var halkçılık. Aydın kişiler her şeyi bilir halde hiçbir şey bilmez mi diyorsunuz. Eğer böle söylemiyorsanız hodri meydan diyoruz. 12 Eylülde halk nederse o olsun diyoruz. Sayın Kemal Bey kendi işinize bakın, nasıl iktidar olacağınızı anlatınız.
 

            Ak Partinin nasıl iktidar olduğunu bırakın, kendiniz yapacaklarınızı anlatında halkımızda sizi iyi tanısın. Çünkü Genel Başkan adayı nasıl olduğunuzu o süreçte sizi tam tanıyamadıklarını düşünüyorum. Bir gün önce söylediklerinizle bir gün sonra söylediklerinizin birbirini tutmasını tavsiye ederim.
            Çok değerli gönüldaşlarım. Genel Başkanımız artık dünya lideri olmuştur. İşimiz bir hayli zorlaşmıştır. Onun için daha çok çalışmamız gerekecektir. Ben sözlerimi fazla uzatmak istemiyorum. Çok değerli hatiplerimiz var onlara da zaman kalsın diye konuşmamı sonlandırıyorum. Tekrar katılımlarınızdan dolayı hepinize teşekkür ediyor, üç Aylarınız Mübarek Olsun diyorum” dedi.

Daha sonra söz alan Manisa Ak Parti İl Başkan Yardımcısı İsmail Aydın “Türkiye çok büyük hassas ve sancılı günler geçirmektedir. Muhalefet partilerin Ak Parti' ye karşı tutum ve davranışlarında farklılıklar başladı. Çünkü Türkiye 150 yıldır demokratikleşmeyi tamamlayamamıştır. Demokratikleşme sürecini ağzına alan siyasetçiler aman yönetme sürecimiz değişiyor diye nağmeler atıyor. Demokrasi halkın ihtilalidir, işte demokrasiyi istemeyenler bürokratlar o nedenle bu süreç karşısında direneceklerdir. Çünkü yıllardır alışagelmiş bir alışkanlık var, bunlar birbirlerinin güdümünde siyaset yapıyorlar ve siyasetin içerisindeler.

Türkiye hassas günlerde geçiyor dedik, bir de demokratik açılış konusu ortaya atıldı. Demokratik açılımın ardından sonra terör olayları arttı. Terör olayları ile birlikte Türkiye gündemi devamlı değişir hale geldi. Bazıları demokratik açılımın devam etmediğini zannediyor, ancak demokratik açılım aslanlar gibi halen devam etmektedir. Bunun yanında sivil bir anayasa, 12 Eylül konuşmuş anayasasını değiştirmek adına bütün siyasi partiler seçim meydanların da demediler mi, biz 12 Eylül anayasasını değiştireceğiz. Değiştiremiyorlar, çünkü Ak Parti muhafazakâr bir parti bunu yaparsa, bunlar demokrasiden, insan haklarından gibi birçok konuda hiçbir malzeme kalmayacak.

Bizim elimizde şu anda çok önemli bir fırsat var. Bu fırsatta iktidardayız, demokratikleşme istiyoruz, sivil bir anayasa istiyoruz. Bu sivil anayasayı hayata geçirmek için önümüzde bir süreç var. 12 Eylül referandum sürecine kadar çok çalışmamız gerekmektedir. Ak Parti yaptıklarını anlatamıyor, biz bunların sıkıntısını çekiyoruz. Ak Parti'nin yaptıklarını anlatabilsek tüm sorun çözülecektir. Bu eksikliği de gidermenin tek yolu vardır, hepimize görev düşüyor, hep birlikte el ele vererek çalışmamız gerekmektedir.

Bu ülkede 17 bin faili meçhul cinayetin olduğu bir ülkenin mensubu olmaktan büyük utanç duyuyorum. Ama bu failleri ortaya çıkarmak adına büyük uğraş sarfeden ve demokratikleşmeyi, insan hakları ve sivil anayasayı gündeme getiren bir siyasi partinin mensubu olmaktan da onur ve gurur duyuyorum. Hiç kimse elini taşın altından çekmeyecek, gövdesini taşın altına koyacak. 12 Eylül referandumunda hedefimiz yüzde 60-70 arasında olacaktır. 12 Eylül sabahına kadar bugünden itibaren elimden geldiğince dilimiz döndüğünce birebir de olsa, kapı kapı dolaşacağız ve herkese anlatacağız.

Demokratikleşme sürecini tamamlayan ülkeler zengin ve müreffeh ülkelerdir. Bunun için demokratikleşme sürecini iyi takip etmemiz gerekmektedir.

Bu süreçte bizlere hep karşı çıkan CHP yakasında neler oldu. Bir kaset çıktı ortaya ve başa tosun paşa geldi. Bir Kemal Sunal bir Tosun Paşa rollerinde bulunan CHP yeni Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dolaşıyorlar ortada. Konuşmalarına dikkat edin, hiç iç ve dış siyasetten söz etti mi, eğitim ve sağlık da ne olacağını söyledi mi, aklında bir kelimesi kalan varsa gelsin söylesin. Bu adam Sigortalar Genel Müdürlüğü görevindeyken geldiği ve gittiği tarihleri arasında SSK' yı batıran adamdır. Bu adam tam bir Tosun Paşa'dır.

12 Eylül referandumunda o sandıkta büyük bir başarı elde edemezsek korkarım ki 2002 öncesini arar duruma düşeriz” dedi.